• DOLAR 34.347
  • EURO 37.421
  • ALTIN 3014.987
  • ...
Eğitim-Bir Sen 10’uncu bölge toplantısını Diyarbakır’da gerçekleştirdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Toplantı, 3 Eylülde başlayan evlat nöbetinde bulunan annelerden Ayşegül Biçer ’in konuşmasıyla başladı.

Eğitim-Bir Sen’e teşekkür etmek amacıyla toplantıya katıldığını belirten anne Biçer, kendilerinin PKK’ye başkaldıran anneler olduklarını belirtti.

Toplantıda, evlat nöbetinin 54’üncü gününde olduklarını hatırlatan anne Biçer, mücadelelerinin sonuna kadar devam edeceğini yineledi.

Biçer, “Biz diğer anneleri temsilen 2 anne olarak geldik. Bizim yüreğimiz yanıyor. Oğlumu PKK’ye kaptırdım. Bir mücadele başlattım.3 Eylülden bu yana da HDP il binasının önünde kendi evladımın arayışındayım. Bize soruyorlar; neden HDP İl Binasının önünde eylem başlattınız? Çünkü HDP bizim çocuklarımızı götürdü. Kandil’in ana merkezi olduğunu biliyoruz. O yüzden eylemimizi orada başlattık. Bugün 54’üncü günümüz. Sonuna kadar mücadelemiz devam edecektir. Yapılan tehditlere boyun eğmiyoruz. Güçlüyüz dimdik ayaktayız. Allah’ın izniyle devlet de arkamızdadır. Sivil toplum kuruluşlarının hepsi arkamızda. Koskoca Türkiye arkamızda olduktan sonra bu mücadele sonuna kadar devam edecektir. Biz PKK’ye başkaldıran anneleriz. Sonuna kadar devam edeceğiz.” dedi.

Ayşegül Biçer ’den sonra söz alan Türkan Mutlu, bir anne olarak evladını aramaya hakkı olduğuna dikkat çekti.

Mutlu,” Ben de 6 senedir yaralı bir anneyim. Bir anne olarak benim de evladımı aramaya hakkım var. İnşallah hedefimize ulaşacağız. Benim evladımı elimden aldılar. 6 senedir peşindeyim. Avrupa’ya kadar gittim. Evimde oturmadım peşine düştüm. Kızım Anadolu Lisesi mezunuydu. Kendi hakkıyla 3 sene dershane kazandı. Kızımın televizyonda Kobani’de olduğunu gördüm. Ben de bir anne olarak evladımı istiyorum. 7’nci senesine girdi yine kızımın peşini bırakmayacağım. Kürtlerin haklarını böyle mi arıyorlar. Ben de bir anneyim, bizim hakkımızı böyle mi arıyorsunuz. ” ifadelerini kullandı.

 “2013-2015 yılları arasında 2 bin 51 çocuk dağa çıktı”

Diyarbakır HDP il binası önünde çocukları zorla dağa kaçırılan anneleri desteklediklerini belirten Eğitim-Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “ Kendi çocuklarına Maldivlerde tatil yaptıranlar, milletin çocuklarını mağaralarda katil yapıyorlar.” dedi.

Yalçın, “Bölgeye her programımız olduğunda uğruyor ve desteğimizi ifade ediyoruz. Kendi çocuklarına Maldivlerde tatil yaptıranlar, milletin çocuklarını mağaralarda katil yapıyorlar. 20 bin çocuğu dağa çıkardılar. 2013-2015 yılları arasında 2 bin 51 çocuk dağa kaçırıldı. Kalem tutması gerekenlerin ellerine silah vererek bu ülkenin insanına bu coğrafyanın insanına kurşun sıktırdılar. Annelerin bu sessizliği, aymazlığı saçmalıklarını bozan çığlıklarını sonuna kadar önemsiyor kendilerine yürekten teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

Daha sonra üyelerine yönelik konuşma yapan Eğitim-Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, haklarını aramalarının, yolunun sendikalaşmaktan geçmekte olduğuna dikkat çekti.

Yalçın, “Haklarımızı almamızın, kazanımlar elde etmemizin yolu sendikalaşmaktan geçer. Sendika olmadan biz haklarımızı alamayız. Bu emek mücadelesinin, hak, özgürlük ve ekmek mücadelesinin bayraktarı öncüleri teşkilatımızın liderleri hoş geldiniz. ”dedi.

Temel değerlerinden ödün vermediklerini belirten Yalçın, sendikacılığı değerlerine uygun bir şekilde yapacaklarını söyledi.

Yalçın, “Başladığımız andan geldiğimiz ana kadar ne inancımızdan, idealimizden, ülkemizden, iddiamızdan hiçbir zaman ödün vermedik, temel ilkesel değerlerimizden de uzak durmadık.  Biz sendikacılığımızı diğerlerine göre yapacağız. Bir milyon sayısını aşarak, Türkiye’nin en büyük ve en büyük örgütlü gücüne ulaştık.” ifadelerini kullandı.

Elleri kalem tutması gereken çocukların dağa kaçırıldığını ve ellerine silah verildiğine değinen Yalçın, annelerinin çığlıklarını önemsediklerini söyledi.

Yalçın, “Neden annelerin çocukları yanlarında değil? Okul çağındaki bu çocuklar, neden götürülüp terör örgütlerine teslim edildi? Çocuk işçiliği konusunda konuşan sendikalar var. Peki, neden çocukların terör örgütlerine teslim edilmesi konusunda konuşmuyorlar? Neden HDP il binası önündeki evlat nöbetinde bulunan anneleri ziyaret etmiyorlar? “dedi.

“Bu ülkenin aydın kılıklı hainleri var. Adı aydın ama aslında bir lejyoner, beslemedir."

Türkiye'nin huzuru temin etmeye yönelik her türlü hareketini desteklediklerini, ülkenin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekâtı ’nı desteklediklerini söyleyen Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu, son derece yerinde bir adımdır. Çünkü coğrafyanın huzur bulması, orada yapmak istedikleri mühendisliğin başarısız olmasına bağlı, yoksa bu coğrafyanın huzur bulma ihtimali yok. Türkiye, bu süreçte bir onur mücadelesi, coğrafi açıdan bir huzur mücadelesi veriyor. İsrail'de bir gazete manşet atıyor; '6 yılda yaptığımız hazırlık 6 günde gitti.' diyor. Buranın da içinde bulunduğu zeminin oluşması için yüz yıldır gayret gösteriliyor. Türkiye, bu oyunu bozarken orada varlık mücadelesi verip güvenli bölge temin ederek ülkemize sığınmış kardeşlerimizi yeniden oraya aktararak kendi ülkesinin toprak bütünlüğünü sağlamaya çalışırken, içeride kafa bozan tipler var. Bunları anlıyoruz. Bu ülkenin aydın kılıklı hainleri var. Adı aydın ama o aslında bir lejyoner, beslemedir." (Gıyasettin Tetik- İLKHA)

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir