PKK/PYD’nin başta ABD olmak üzere İslam düşmanlarının emriyle hareket ederek Kürtlerle Arapları birbirlerine düşman ettiğini belirten Suriye İhvan-ı Müslimin üyesi Akil Muhammed Abdullah, muhalefet eden Kürt ve Arapların ise DAEŞ’li olmakla suçlanarak ya öldürüldüğünü ya da cezaevlerine atıldığını söyledi.

İlke Haber Ajansına (İLKHA) konuşan Suriye İhvan-ı Müslimin üyesi Akil Muhammed Abdullah, rejim tarafından bölgenin kontrolü verilen PKK/YPG’nin, Araplara zulmederek bölgeden çıkardığını söyledi. Ebu Abdullah, ABD ve Batılı devletlerin, Kürt devleti kurulacağı vaadiyle PKK/YPG’ye her türlü kirli işlerini yaptırdığını vurguladı.

Arapların da Kürtlerin de rejimden zulüm gördüğünü ama kendi aralarında bir sorun yaşamadıklarını belirten Ebu Abdullah, İslam düşmanlığı yapan PKK/YPG’nin muhalefet edenleri DAEŞ’li olmakla suçlayarak ya öldürdüğünü ya da cezaevlerine attığına dikkat çekti.

Suriye’nin Azez kentinden olduğunu hatırlatan Ebu Abdullah, PKK/YPG'nin kontrolü ele geçirdikten sonra tamamı Araplardan oluşan kendi köyünden onlarca kişiyi öldürerek köyü boşalttığını böylece Kürtleri ve Arapları birbirine düşman etmeye çalıştığını söyledi. Ebu Abdullah, ABD tarafından desteklenen PKK/PYD’nin, rejime karşı başlatılan devrim sürecinde de Arap olsun Kürt olsun tüm Müslümanları hedef aldığını belirtti.

PKK/PYD’nin Kürtleri de rahat bırakmadığının altını çizen Ebu Abdullah, gençlerini hatta kızlarını zorla savaşa götürdüğü için Kürtlerin vatanlarını terk etmek zorunda kaldığını belirtti.

"Suriye’de asıl hedef Müslümanlardır"

Suriye’deki devrim ayaklanması ile başlayan sürecin tamamıyla İslam ümmetini hedef alan bir komplolar sürecine döndüğünü vurgulayan Ebu Abdullah, "Sadece Suriyelileri değil. Genel olarak bütün Müslümanlar özelde de Sünni Müslümanlar hedef alınmıştır. Bu savaşta gerek Araplar olsun gerek Kürtler olsun asıl hedef alınanlar Müslümanlardır. Halk burada zalim bir yöneticiye karşı ayaklanma başlattı. Ama haçlılar ve Yahudiler kendi uşaklarının gitmesini istemedi. Öyle ki bu devrimi tehditlerle baskılarla bizim aleyhimize çevirdiler. Yine bizi üzen bu devrimi bize karşı bir savaşa çevirmeleri, bizi birçok grup ve hiziplere ayırmaları oldu. Binden fazla grup olduğunu söyleyebilirim. Bunlar hepsi rejime karşı ortaya çıktıklarını söylüyorlar. Diğer devrimlerde olduğu gibi bu devrimde de bazı yanlış adımlar atıldı. Bunun akabinde dışarıdaki ve içerdeki güçlerin baskısı ve müdahalesi ile karşı karşıya kaldık." dedi.

"Arapları ve Kürtleri birbirine düşman etmeye çalıştılar"

Devrim sürecinin başlamasından itibaren İslam düşmanlarının PKK/YPG eliyle Kürtleri kendilerine karşı kışkırttığını ifade eden Ebu Abdullah, bunların yaptığının sadece Haçlı zihniyetine hizmet olduğunu söyledi.

Tarih boyunca Kürtlerle kardeşçe yaşadıklarını ve herhangi bir sorun yaşamadıklarını belirten Ebu Abdullah, şöyle devam etti:

"Ama acı bir gerçek ki, haçlı ve siyonist devletler bazı kesimleri bizlere karşı kışkırttı. Mesela şeytana tapan Ezidi ve Allah’a inanmayan komünist kesimleri bizlere karşı kışkırttılar. Bu kesimler devrimin başından itibaren bize karşı bir tutum takındılar. Bütün hayatınız boyunca bu rejim sizlere zulmetti, sizleri uçaklarla, tanklarla bombaladı. Niye bu adamı sahipleniyorsunuz. Tabi ki de dış güçler bunları yönlendiriyor. Ama şunu da tüm samimiyetimle Allah’ı şahit tutarak söylemek istiyorum. Irak’ta yaşadım Türkiye’de yaşadım Kürtlerin arasında öyle salih insanlar, öyle evliyalar var ki. Ama bunların arasında haçlıların ve Yahudilerin yetiştirdiği insanlar da var. Bunlar Fransa’da Almanya’da yetiştirilmiş ve silah eğitimleri almışlar. Sonra da gelip burada İslam’a karşı savaşıyorlar. Amerika askerleri ölmesin bir kayıp vermesin diye kendisi savaşmak istemiyor. Bunlara diyor siz savaşın ben sizi korurum. Ben bütün Kürtlerin veya Arapların hepsinin böyle olduğunu söylemiyorum. Araplardan da kötü niyetli olanlar var Kürtlerde de."

"PKK/YPG’nin yaptığı Yahudilere ve Haçlılara hizmettir"

PKK/YPG’nin amaçlarının Kürt devleti kurmak olduğunu söylediğini fakat yaptıklarının Yahudilere ve haçlılara hizmet olduğuna dikkat çeken Ebu Abdullah, oluşturulmak istenen Arap-Kürt düşmanlığını şöyle anlattı:

"Bizlere çok zararlar verdiler. Mesela bizim köyümüz PKK/YPG tarafından işgal edilmiş durumda. Bizim köyümüz Minniğ Havalimanı’na yakın bir yerde. Köyümüze baskın düzenlediler ve bizi koruyan 50 kişiyi öldürdüler. Bizi de TIR’larla Afrin’e gönderdiler. Bu sefer bu öldürülen kişiler üzerinden oyunlar oynandı. Köylüler baktılar ki onların kahramanları, onları koruyanlar öldürülüyor. Bazıları 'Bakın Kürtler sizin Arap kardeşlerinizi öldürdüler. Sizin kahramanlarınızı öldürdüler diye seviniyorlar' dediler. Ve böylece Kürt kardeşlere karşı gerçek bir düşmanlık oluşturdular.

Arap hükümetler veya devletler bir yana çünkü halkları devletlerden ayırmak lazım. Halk olarak hiçbir zaman Kürt kardeşlerimize karşı düşman olacağımız aklımıza gelmezdi. Bizler o kadar birbirimize yakındık ki, böyle bir şey aklımızın ucundan bile geçmezdi. Bizim köylere çok yakın yerlerde kalıyorlardı. Mesela Aqıbah, Jalbul, Senkeri ve Qestel gibi köylerde Kürt kardeşlerimiz yaşıyor. Bizler onların köyüne giderdik onlar bize gelirdi birbirimizle alışveriş yapardık. Biz her zaman haçlıları bozguna uğratan Kürt kardeşlerimizin dedesi Selahaddin’i Eyyubi ile iftihar etmişizdir.

Ama gelin görün ki bunlar tam tersine haçlı ve siyonistlerin uşaklığını yapıyorlar. Nasıl olur anlamıyorum. Sırf onların maslahatı için bu kadar baskıyı, zulmü, yıkımı ve katliamları Müslümanlara nasıl reva görüyorlar. Batı el ele verip bunlara yardım etti. Umut verdi ve hala devam ediyorlar."

"PKK/YPG Kürtlere de zulüm ediyor"

Kürtlerin de PKK/YPG’nin ele geçirdiği bölgelerden kaçtığını ve dönmek istemediğini belirten Ebu Abdullah, Suruç’taki kampta Kürtlerle beraber kaldığını dönemde yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Kürtlerle birlikte orada kaldık. Aralarında çok iyi olanlar da vardı. Bize karşı kin ve nefret besleyenler de. Ben Suruç kampında Kürt kardeşlerime sordum. Dedim ki, Şu anda Kobani’de Kürtlerin dışında kimse yok. Orası sizin elinizde. Neden oraya gitmiyorsunuz? İçlerinden biri 'Kardeşim eğer biz gidersek ya bizi zorla savaşa götürürler ya da bizi öldürürler' dedi. PKK/YPG onları rahat bırakmıyor. Gençlerini hatta kızlarını da gördüğü gibi alıp zorla savaşa götürüyor."

"PKK/YPG defalarca yapılan anlaşmaları bozdu"

Suriye’de aşiretlerin güçlü olduğunu ifade eden Ebu Abdullah, "Suriye’deki aşiretler PKK’den daha çoktur. PKK defalarca aşiretlerle anlaşma yapmış ama her defasında anlaşmayı bozan taraf yine PKK olmuştur. Her anlaşmadan sonra gelmiş ya birilerine saldırmış ya da öldürmüş daha sonra tekrar anlaşma yapmak istemiştir. Aşiretlerin kaldığı Kürt bölgelerinin kontrolü genellikle dışarıdan gelen PKK/YPG’lilerin kontrolündedir." dedi.  

"PKK/YPG İslam düşmanlarının yanında duruyor"

PKK/YPG elebaşlarının İslam düşmanlarının kontrolünde olduğunu ve onların emirlerine göre hareket ettiğini vurgulayan Ebu Abdullah, "Başta da söylediğim gibi bunlar Amerika’nın ve haçlıların emri altındadır. Amerika, Almanya ve Fransa bunları istediği gibi kullanıyor. Onlar bunlara diyor 'Size Kürt devleti kuracağız siz de bizim her dediğimiz yapacaksınız' onları bu şekilde programlamışlar. Bütün hikaye bu. Onların laflarına bakan ve onlara kananlar hepsi yabancı ülkelerde onların eğitiminden geçmiş kişilerdir. Özellikle onların başları onların komutanları. Bugün PKK/YPG’nin başındakilerin hepsi İslam’a karşı kafirlerin yanında duruyorlar." ifadelerini kullandı.

"Türkiye Kürtlere değil PKK/YPG’ye karşıdır"

Türkiye’nin sınırlarını korumak için Suriye’ye girdiğini dile getiren Ebu Abdullah, Türkiye’nin PKK/YPG’nin arkasındaki emperyalist güçleri bildiğini ve ona göre hareket ettiğini söyledi.

Türkiye’nin Kürtlere değil PKK/YPG’ye harekat düzenlediğini vurgulayan Ebu Abdullah, "Bence Türkiye kendi ülke sınırlarını bunlardan korumak için buraya giriyor. Başka bir şey için değil. Bizim Suriyeliler olarak gördüğümüz Türkiye şu anda Kürtlerin tümüyle değil PKK/YPG’ye karşı savaşıyor. Diğer Kürtlere karışmıyor diye biliyorum. Ancak ÖSO'nun bazı yanlışları oldu. Birçok kişinin evini yağmalamıştı. PKK/YPG de benim evimi, zeytin ağaçlarımı tüm köyümü ele geçirip yağmaladılar. " ifadelerini kullandı.

"PKK/YPG muhalifleri DAEŞ suçlamasıyla tutukladı"

PKK/YPG’nin kendisine muhalefet edenleri özellikle de dindarları DAEŞ suçlamasıyla tutukladığını belirten Ebu Abdullah, şu bilgileri verdi:

"PKK’nin elinde 12 bin tutuklu DAEŞ üyesi olduğu iddiası doğru değildir. Bu konu bizim savaş medyası diye adlandırdığımız kesimin yaydığı bir propagandadır. PKK kendine muhalif olan herkesi DAEŞ adı altında tutukluyor. Kürt veya Arap fark etmez önüne gelen her Müslüman’ı DAEŞ diye tutukluyor. Birinin dindar olması tutuklanması için yeterlidir. Bu konuyla ilgili iki taraf arasında aracı olabilecek kimse de yok. Bu kişi DAEŞ’çidir denildiği an, hiç kimse o kişi için bir şey yapamıyor."

Son olarak PKK/PYD elebaşlarının İslam düşmanları tarafından eğitilen uşaklar olduğunu vurgulayan Ebu Abdullah, "Bunlar sadece İslam düşmanlarının maslahatı ve menfaati için savaşıyorlar. Bunlar hiçbir kavmin\milletin maslahatı için savaşmıyorlar." dedi. (Mehmet Sait Çelik, Abdurahman Uğurlu - İLKHA)