• DOLAR 34.517
  • EURO 36.181
  • ALTIN 2985.134
  • ...
Kendini kadın hakları savunucusu gibi göstererek Müslümanları hedef alıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Birleşik Krallık'ta hazırlanan resmi raporda aşırı sağcı aktivistlerin, Müslümanları ve etnik azınlıkları hedef alabilmek için kadın ve çocukların güvenliğiyle ilgili endişeleri istismar ettiği ortaya kondu.

Aşırıcılıkla Mücadele Komisyonu, bazı grupların “hedef kitlelerini ayrımcı ve nefret içerikli tutumlar benimsemeleri konusunda ikna etmek için kasten gerçeği saptırdıklarını” açıkladı.

Yalnızca The Independent’ın gördüğü İngiliz devlet kuruluşunun ilk önemli raporu, aşırı sağcı grupların uyguladığı taktiğin normalde aşırı sağı desteklemeyecek beyazların aklını çeldiği ve toplumsal anlaşmazlığı derinleştirdiği konusunda uyardı.

Araştırmanın parçası olarak Britanya genelinde aşırıcılığın tüm şekillerini inceleyen komisyon, Sunderland’de bir kadının Ortadoğulu göçmenlerin toplu tecavüzüne uğradığı iddiasından sonra alevlenen protesto eylemlerini inceledi.

Rapora göre Tommy Robinson, Jayda Fransen ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin eski başkan adayı Anne Marie Waters gibi aşırı sağın öne çıkan isimleri, 2016 ve 2017’deki mitingleri “azınlık ve Müslüman karşıtı gündem yaratmak” için kullandı.

Rapor, “Yürüyüşe katılanlar bölgedeki kadın ve çocukların güvenliğini artırmayı hedeflediklerini söyledi” diye belirtti.

Bununla birlikte 2018’de Northumbria Kolluk Kuvveti bölgesindeki cinsel suçlardan hüküm giyenlerin neredeyse yüzde 85’inin beyaz olmasına rağmen protestocuların retoriği etnik azınlıkları hedef gösteriyordu.
Robinson internette 100 binden fazla imza alan dilekçeyi başlatmış ve internetten topladığı bağışlarla şikayet için büyük bir reklam panosu ve yasal destek finanse etmişti.

Robinson’un destekçilerine bin kişilik kalabalığı çeken kızgın “adalet” gösterilerine katılma çağrıları yapan e-postalar gönderilmişti. E-postalar arasında Finsbury Parkı saldırganı Darren Osborne’un ekran görüntüsünü aldığı bir e-posta da bulunuyordu.

Yerel meclis üyeleri pek çok ayda yapılan 13 yürüyüşün “azınlık karşıtı hisleri körüklediğini” ve Asyalı erkeklere yapılan şiddet içerikli saldırı, vandalizm ve ırkçı duvar yazıları gibi nefret suçlarının da dahil olduğu bir dizi nefret suçuyla bağlantılı olduğunu söyledi.

Aşırıcılıkla Mücadele Komisyonu şunları söyledi: “Eylemcilerin çoğu nefretle hareket etmiyordu. Kendi güvenlikleri ve toplumdakilerin güvenliği konusunda endişe duyuyordu.”

Aşırı sağ provokatörler bu yerel sorunları kullandı. Hareketin üyelerinin yasaklı Ulusal Eylem grubuyla bağlantıları vardı. Bu şahısların ve grupların paylaştığı his azınlıklara, göçmenlere ve özellikle de Müslümanlara karşı duydukları antipatiydi.
Benzer bir örnek aşırı sağın “yetiştirme çetelerini” (Britanya'da ortaya çıkarılan kadınları çeşitli yöntemlerle kandırmalarının ardından onlara cinsel saldırı, taciz ve istismar gibi davranışlarda bulunan gruplar kastediliyor ed.n.) ana destek toplama aracı olarak kullanmasında da görülüyordu. Aşırılık yanlıları bu çetelerdeki istismarın yalnızca Müslümanlar tarafından gerçekleştirildiğine işaret ediyordu.

Sunderland protestolarına öncülük eden organizatörlerden ve eski İngiltere Savunma Ligi üyesi Billy Charlton, konuşmalarıyla ırkçı nefreti körüklediği için 21 ay hapis cezası almıştı.

55 yaşındaki adam defalarca tüm göçmenlerin tecavüzcü olduğunu iddia etmiş ve bağırarak şunları söylemişti:

Bu insanlar buraya geldi ve çocuklarımıza tecavüz ediyorlar ve bunun için birilerini sorumlu tutmalıyız… onları çocuklarımızdan, sokaklarımızdan, adamızdan uzaklaştırmalıyız.
Robinson ayrıca İslam'a sinkaflı biçimde küfrederek mitinglerde konuşmalar yapmış ve görüntüleri bir Kanada sitesinden yayımlamıştı.

Hükümet raporunda aralarında “pedofil” diye damgalanan ve kişisel bilgileri internette paylaşılınca ölüm tehditleri alan karşıt protestocu bir Müslüman’ın da bulunduğu gösterilere karşı çıkan yerel sakinlerin istismara uğradığı ve sindirildiği belirtildi.

Asıl tecavüz suçlamaları polis tarafından soruşturulmuş ancak herhangi bir hükümle sonuçlanmamıştı. Kurban olduğu iddia edilen kadın da Ekim 2017’de kampanyadan desteğini geri çekmişti.

Daha sonra ilişkisi olamayan bir saldırıda iki adam, sığınmacı otelinde bir kadına tecavüz etmekten suçlu bulunmuştu.

Komisyon Sunderland’de, mahkemenin Brexit'e ve Robinson'un tutukluluğuna dair verdiği karara itaatsizliği de içeren nedenlerle küçük ölçekli protestoların devam ettiğini, fakat dışarıdan gelen aşırı sağ etkisinin Sunderland meclisinin ve polisin çabalarıyla azaltıldığını söyledi.

Yetkililer protestoların “dengesizliğini” azaltmak için bir anlaşma düzenlerken yanlış bilgilendirmenin önüne geçmek ve sığınmacıların yerleştirilmesiyle ilgili yerel endişelere yönelik halka açık toplantılar düzenledi.

Aşırıcılıkla Mücadele Komisyonu dünya genelinde sağ kanat aşırılıkçılar tarafından desteklenen protestolar esnasında Sunderland’deki yetkililere merkezi hükümetten hiç destek gelmediğini belirtti.

Genel olarak rapor, hükümetin terör diye adlandırılamayacak aşırıcı hareketlere verdiği yanıtı “yavaş ve özensiz” buldu.

Kuruluşun 2017 terör saldırıları sonrası ülke çapında yaptığı soruşturma yetkililerin istismar edilen yerel gerilimleri saptayamadığını, mağdurları koruyamadığını ve “kendi propagandalarını ana akım haline getirmeye çalışan nefret dolu aşırıcıların ısrarcı tavırlarına karşı koymakta” başarısız olduğunu ortaya çıkardı.

Komisyon lideri Sara Khan “nefret dolu aşırıcılığın” insanları “şiddeti meşrulaştırmaya” iterken cezai kovuşturma eşiğini de yok ettiğini söyledi.

Khan, “Terör saldırılarına ilham vermekten nefret dolu aşırılıkçı grupların ısrarcı düşmanlıklara kalkışmasına, küresel bir meydan okumayla pençeleşiyoruz” diye ekledi.

Eğer ülkemizdeki aşırılıkçı tehdidi azaltmayı başarmak istiyorsak, meydan okuyan nefret dolu aşırıcılığa odaklanmalıyız. Raporum bunların bireylerin hayatlarındaki, topluluklardaki ve toplum genelindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.
Khan nefret dolu aşırılıkçılığa yeni bir tanım getirip halkı ve yetkilileri meydan okumaya cesaretlendirerek hükümeti, “yetersiz” stratejisini bir an önce elden geçirmeye davet etti.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir