"Yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz"
Hükümet tarafından sunulan teklifi kabul etmeyeceklerini belirten Memur-Sen Bitlis İl Temsilcisi Cabir Durak, yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif beklediklerini söyledi.
5’inci dönem toplu sözleşme görüşmelerinde, hükümet tarafından sunulan teklife, Memur-Sen Konfederasyonu’ndan tepki geldi.
Artan zamlar ve yükselen enflasyonlara karşı hükümetin masaya sunduğu 2020 ve 2021 yıllarında maaş ve ücretlere yansıtılacak artış tekliflerinin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Memur-Sen Konfederasyonu, 81 ilde eş zamanlı basın açıklamasıyla tepkisini dile getirdi.
Bitlis’te düzenlenen basın açıklamasına, Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı sivil toplum kuruluşlarının il temsilcileri katıldı. Basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Bitlis İl Temsilcisi Cabir Durak, eski Türkiye’nin vehimlerinden beslenen değil, yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif beklediklerini belirtti.
Durak, “Kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklif beklerken; karşımıza çıkan teklif ‘Vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük.’ niteliktedir. Biz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin ilk toplu sözleşmesinin, imzaya çağıran bir içerikle yürütülmesini beklerken; nizaya ve sahaya çağıran bir teklifle karşılaştık. Bu teklifin tamamlanmaya, ilavelerle zenginleştirilmeye ihtiyacı var. İşveren ve emek kesimini birbirinden uzaklaştıracak bu teklifi bir kenara koyup, uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçede imkân var olduğuna inanıyoruz. Biz, eski Türkiye’nin vehimlerinden beslenen değil, yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz.” dedi.
“Örgütlü gücümüzü yetersiz tekliflere tepki vermekten kaçınmayız”
“Biz, örgütlü gücümüzü yetersiz tekliflere tepki vermekten kaçınmayız.” diyen Durak, şunları söyledi: “Fakat biz örgütlü gücümüzü için değil, hak ettiğimizi bize teslim edecek teklifleri takdir etmek için kullanmak istiyoruz. Yeni bir teklif ve yeni bir eşik bekliyoruz. Türkiye’ye inanıyor ve Türkiye’nin gücüne itibar ediyoruz. Emeğin hakkının verilmesi noktasındaki niyet ve gayretlerimizde bereket, irade ve çalışmalarımızda örgütlü güçten neşet eden kudret temenni ediyoruz. Hepinizin yakından takip ettiği ve bildiği gibi 5’inci dönem toplu sözleşme görüşmeleri, 1 Ağustos günü gerçekleştirilen ilk oturumla başladı. 16 Ağustos’ta yani dün itibariyle de kamu işveren heyeti, masaya ilk teklifini sundu. Kamu işvereni, görüşmelerin 16 gününde, bizim tekliflerimizin kendisine iletilmesinden tam 22 gün sonra masaya teklif sundu. Kamu İşverenin toplu sözleşme masasına sunduğu ve kamuoyuna duyurduğu teklif; gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip. Kamu işvereninin teklifi; ‘teklif gecikti’ siteminin ve tepkisinin ötesinde, ‘teklif geçiştirildi’, ‘masa önemsizleştirildi’ ve ‘alın terimiz değersizleştirildi’ tespitlerini ifade etmeyi ve buna dayalı tepkileri hayata geçirmeyi hem gerekli hem de haklı hale getirmiştir.”
“Hükümetin teklifi, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğalgaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamıyor”
Teklif edilen oranların hükümetin açıkladığı ekonomik hedeflerle uyumlu olmadığını hatırlatan Durak, bu oranların hükümet tarafından deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun olmadığını ifade etti.
Açıklamasının devamında Durak, “Hükümetin teklifi, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğalgaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamıyor ve aksine yok sayıyor. 5’inci dönem toplu sözleşme masasına dün itibariyle sunulan kamu işvereni teklifi; ‘kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme haksızlığı’ sona ermesi gerekirken, aksine ‘kamu görevlilerine bütçeden pay vermeme hastalığı’ eklenme çabası olarak da görülebilir. Siyasi irade, toplu pazarlık masasına, kamu görevlilerini refaha kavuşturma değil cefayla buluşturma teklifi sunduğu görmeli, teklifin eksiklerini ve hatalarını da bir an önce gidermelidir. Toplu pazarlık masasına işveren tarafından sunulan ilk teklifin özeti bizim açımızdan şudur; ‘buçuğu çok, hükmü yok’ işveren teklifidir. Emek kesimi için toplu pazarlık masasının anlamı; evdeki bulguru kaybetme kaygısı olmaksızın, Dimyata pirince gitmektir. Kamu işvereni, hem Dimyata pirince gitmemize engel olmak hem de evdeki bulgurun değerini azaltmak gayretindedir. Buna seyirci olmamız da kayıtsız kalmamız da beklenmesin.” diye konuştu.
Son olarak Memur-Sen Bitlis il temsilciliği olarak, sürecin takipçileri olacaklarını dile getiren Durak, şunları söyledi:
“Bizleri memnun edecek her konuda destek, üzecek ve gerecek her konuda tepki vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Diğer taraftan ilimizdeki parti yöneticilerinin, belediye başkanlarının, özellikle iktidar partisine mensup milletvekillerinin, toplu sözleşme noktasında sorumluluk almalarını, hükümet kanadına yönelik baskı ve beklenti iradesi oluşturmak noktasında bizlerle birlikte hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz.” (Şükrü Tontaş-İLKHA)