"Toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarının tavsiye edilmesi sinsi bir hatırlatmadır"
Belediyeler Birliğinin tüm belediyelere gönderdiği genelgede, toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarını tavsiye etmesini sinsi bir hatırlatma olarak değerlendiren Türkiye Aile Meclisi ve Paydaşları, Belediyeler Birliği yönetimini istifaya davet etti.
İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girdiği tarihin yıldönümü münasebetiyle bir basın açıklaması yapan Türkiye Aile Meclisi ve Paydaşları, bu sözleşmenin halkın inanç ve kültür motiflerinden yoksun olduğu için aileyi daha da parçaladığını belirtti. Açıklamada Belediyeler Birliği'nin toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarını da sinsi bir hatırlatma olarak değerlendirerek Belediyeler Birliği yönetimine istifa çağrısında bulundu.
Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesi tarihi Ulu Camii önünde Cuma namazı sonrasında Türkiye Aile Meclisi ve Paydaşları tarafından aileyi koruma yasası olarak hazırlanan İstanbul Sözleşmesi'nin birinci yıldönümü münasebetiyle basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Türkiye Aile Meclisi ve Paydaşları sözcüsü Hasan Yosunkaya okudu.
1 Ağustos'un İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girdiği gün olduğunu hatırlatan Yosunkaya, "Aileyi koruma yasası olarak hazırlanan bu sözleşme inanç ve kültürümüzün motiflerinden yoksun olduğu için her geçen gün aileyi daha da parçalamaktadır. Sözleşmenin bazı maddeleri çok ciddi tehlikelerle dolu. Bu maddelerin mutlaka incelenip, fecaati görüp düzeltme yollarına gidilmelidir. Kendimize ve halkımıza yazık etmeyelim." dedi.
"Dünyada kadını birinci yapan en önemli özelliği anneliğidir"
Diğer ülkelerin bu yasaya olan yaklaşımlarını değerlendiren Yosunkaya, "Birçok ülke çekince koyarak, şerh bırakarak kabul etmiş, hatta imzaladığı halde uygulamayan birçok ülke varken, Ermenistan bile bu sözleşmeyi ret etmişken maalesef TBMM, en ufak bir itiraz dahi bırakmadan sözleşmeyi yasalaştırmıştır. Gelecek yasama yılında Meclis'in ilk gündem maddelerinden birinin bu olmasını ve bu yasağın kalkmasını ya da yararlı bir tarzda ıslahını talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Farklı oluşumların aile yapısına yönelik tutum ve yaklaşımlarını eleştiren Yosunkaya, "Feministlerin ve mor temalı oluşumların sözüm ona 'Kadını koruyoruz.' diye anneyi evden çıkarmaya çalıştıklarını görüyoruz. Anneyi evden çıkarmaya endeksli yapılan hiçbir eylemde hayır olduğuna inanmıyoruz. Buna karşı uyanık olmalıyız. Her şey para değildir. Bir kadının değeri, kazandığı para ile ölçülmez. Onu bu dünyada birinci yapan en önemli özelliği anneliğidir." şeklinde konuştu.
"Belediyeler Birliği'ni kınıyor, yönetimini istifaya davet ediyoruz"
Yosunkaya, "Ayrıca son günlerde Belediyeler Birliği'nin tüm belediyelere gönderdiği genelgede kurulan komisyonlar arasında toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarını tavsiye etmesi de sinsi bir hatırlatmadır. Bundan dolayı Belediyeler Birliği'ni kınıyor, yönetimini istifaya davet ediyoruz. Tehlikeli bir oyun olan bu çalışmanın belediyelerimiz üzerinde gerçekleşmeye çalışılmasına müsaade etmeyeceğiz." diye belirtti.
Aile yapısı üzerindeki çalışmalara binaen yapılması gerekenleri hatırlatarak şunları söyledi:
"Son olarak diyoruz ki; çeyrek asırdır aile yapımız üzerinde aktif bir şekilde oyunlar oynanıyor. Devlet-millet olarak buna karşı ciddi bir tedbir almamız lazım. Bu münasebetle 2020 yılının aile yılı olarak ilan edilmesi, bu konuda bir seferberlik başlatarak ailenin öneminin anlatılması, gençlerimizin evliliğe teşvik edilmesi için kamu spotlarının yayınlanmasını, evlenenlerin işlerinin kolaylaştırılması ve yeniden aile kavramımızın hayatta karşılık bulması için çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz." (Ramazan Zeren-İLKHA)