Aileyi ifsad eden ‘İstanbul Sözleşmesi’ ‘NAS DEĞİL’ AMA DOKUNULMUYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘İstanbul Sözleşmesi nas değil’ söyleminin ardından aileyi ifsad eden projenin iptal edileceğine dair umutlar arttı. Aradan geçen zamanda sözleşmenin iptali için adım atılmazken önceki gün sözleşmenin etkin yürütülmesi için aile düşmanı derneklerin katılımıyla mecliste toplantı yapıldı.
Muhsin Şenol- DOĞRUHABER
Son yıllarda artan boşanma oranlarının altındaki en büyük sebeplerden biri olarak görülen ve her geçen gün aileyi parçalayamaya devam eden ‘İstanbul Sözleşmesi’ tartışılmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘İstanbul Sözleşmesi nas değildir, bizim için ölçü değildir’ açıklaması sözleşmenin iptal edileceği umutlarını arttırdı. Ancak aradan geçen sürede sözleşmenin iptal edilmesi için bir adım atılmadı. Önceki gün ise mecliste sözleşmenin devamını sağlamak için aralarında aileye düşmanlığı tescillenmiş STK’ların da bulunduğu bir toplantı yapıldı. Kamuoyu sözleşmenin aileye verdiği zarar ortadayken neden iptal edilmediğini ise merak ediyor.
ERDOĞAN: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NAS DEĞİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 Haziran’da Haliç Kongre Merkezinde Milli İrade Platformu’nun düzenlediği iftar yemeğine katıldı. İftarda yoğun şikayetler üzerine Erdoğan’ İstanbul Sözleşmesi Nas değil. Bizim için ölçü değil’ sözlerini kullandı. Bu açıklamanın basına yansıması 6284 nolu kanun maddesi gibi aileyi yıkan yasaların gözden geçirileceği umutlarını arttırdı.
HİÇBİR ADIM ATILMADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin üzerinden bir ay geçti. Bu süreçte ‘İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesine yönelik ne bir adım ne de bir emare görüldü. Fakat Aileyi ifsad çalışmaları ise bütün hızıyla sürüyor. Sapkınlar İstanbul sokaklarında yollara dökülürken HDP ve CHP’li belediyelerde sosyal medya üzerinden onlara destek verirdi. Ayrıca hemen hemen her kesimden İstanbul Sözleşmesine tepkiler gelirken önceki gün İstanbul Sözleşmesinin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Alt Komisyonu bir kez daha toplandı. Toplantıya, KADEM, Türk Kadınlar Birliği ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı da davet edildi. Katılımcılar arasında en dikkat çekici olan ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Taksim’de ezanı ıslıklama anılan Mor Çatı Vakfı’nın davet edilmesi oldu. Bu kuruluşun ‘İstanbul Sözleşmesi’nin hazırlık aşamasında ve 6284 nolu kanun maddesinin de hazırlık aşamasında payı olduğu biliniyor. Yurt dışından Türkiye’deki aile yapısını bozmak isteyenlerce fon alan ve bu doğrultuda çalışan bir kuruluşun halen meclise davet edilmesi ve ailenin konuşulduğu toplantılarda yer alması tepkiyle karşılandı.
AİLENİN TEMELİNİ SARSAN ETKENLERLE MÜCADELE EDİLMELİ
Süresiz Nafaka sorunu da hala devam ediyor. Yıllardır eski eşlerine nafaka ödemek zorunda kalanlar bir an önce nafaka düzenlemesinin yapılmasını istiyor. Adeta boşanmayı teşvik eden süresiz nafaka düzenlemesi bir gün bile evli kalan erkeği ömür boyu nafaka ödemeye mahkum ediyor. Ayrıca yasal yaş sınırının altında evlenenler de çözüm bekliyor. Daha sonra resmi nikah kıyıp mutlu bir aile kuran çiftler yıllar sonra gelen hapis cezalarıyla perişan oldu. Yıllardır seslerini duyurmak isteyen eşleri cezaevine konulan kadınlar ‘eşlerimiz tecavüzcülerle aynı koğuşta kalıyor. Psikolojileri bozuluyor.” diyerek bir an önce verilen af sözünün tutulmasını istiyor. Aileye zarar veren bir diğer etken ise televizyon dizileri. Bu dizilerde de çarpık ilişkiler, ahlaksızlıklar normalleştiriliyor, genç beyinler adeta zehirleniyor. Ailenin temellerini sarsan bu etkenlerle mücadele edilmesi ve ailenin korunmasına yönelik adımların atılması kamuoyunun ortak beklentisi.