MASKELERİ DÜŞTÜ
Seçim döneminin bitmesiyle birlikte laikçi zihniyetin dini değerlere düşmanlığı da yine hortladı. CHP’li eski bir milletvekili ‘başörtülü hakim olamaz’ derken toplu taşıma araçlarında ve sosyal hayatta tesettürlü kadınlara yönelik çirkin saldırılar da artmaya başladı. Açıkça nefret suçu işleyen azgın güruhun seçim öncesi taktığı maske de düşmüş oldu. Kamuoyu, İslam’a, başörtüye ve tüm değerlerimize yapılan saldırıların cezasız kalmaması ve caydırıcı önlemlerin alınmasını istiyor.
DOĞRUHABER
Seçimin bitmesiyle laikçi zihniyetin maskesi de erken düştü. Dini değerlere laiklik kılıfıyla hakaret eden güruh son günlerde gerçek yüzlerini bir kez daha gösterdi. CHP eski milletvekili Barış Yarkadaş’ın ‘başörtülü hakim olamaz’ sözleri gündemdeki yerini korurken toplu taşıma araçlarında ve sosyal hayatta tesettürlülere yönelik nefret söylemleri de arttı. Kamuoyu, İslam’a, dini değerlere ve yaşam biçimine karşı yapılan bu saldırıların cezasız kalmamasını ve caydırıcı önlemlerin alınması gerektiğini ifade ediyor.
CHP'Lİ ESKİ VEKİLDEN ‘BAŞÖRTÜLÜ HAKİM OLAMAZ’ ÇIKIŞI
Seçim sürecinde ‘özgürlükçü’ ve ‘demokrat’ imajı çizerek oy toplamaya çalışan CHP, seçimden sonra aslına dönerek yasakçı ve baskıcı yüzünü tekrar gösterdi. Kamusal alan diyerek başörtülülerin devlet kurumlarına girmesini yasaklayan laikçi zihniyet bugünlerde ‘28 Şubat’ı hatırlatan söylemlerine geri döndü. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılan CHP'li eski milletvekili Barış Yarkadaş, ''Bir hakimin türbanlı olması doğru değil. Dünyanın hiç bir yerinde bu olmaz.'' sözleriyle özgürlük anlayışlarının sadece kendilerinden olanlara yönelik olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
BAŞÖRTÜLÜSÜNE HAKARETE ‘ÖZGÜRLÜK’ KILIFI
Bir başka ‘özgürlük aşığı’ da metroda kendini gösterdi. Yanında oturan başörtülü kadına "Kara Fatma" diyerek hakarette bulunan kadının görüntüleri gündeme bomba gibi düştü. Açıkça nefret söyleminde bulunan ve İslami değerlere hakaret etme cüretinde bulunan kadının savunması ise pes dedirtti. Başörtüsüne dil uzattıktan sonra kendisine tepki gösterenlere "Burası Türkiye Cumhuriyeti, burası özgür bir ülke, istediğimi konuşabilirim" cevabını veren kadına sosyal medyadan büyük tepki yağdı.
MİNİBÜS ŞOFÖRÜNDEN TESETTÜRE HAKARET!
Yerel seçimlerinden önce İslami değerlerle barışık bir imaj çizen seküler zihniyetin maskesinin düştüğü bir başka olay ise Ankara’da yaşandı. Geçtiğimiz günlerde Ankara Keçiören-Ostim hattındaki 06 J 1972 plakalı dolmuşun şoförü, tesettürlü bir kadınla tartıştı. Çıkan tartışmada dolmuş şoförü, peçeli kadına "Ninja gibi giyinmişsin!" diyerek hakaret etti. Vatandaşların tepki gösterdiği olayla ilgili, yasal bir işlem yapılıp yapılmadığının bilinmediği belirtildi. Vatandaşlar, söz konusu hatta bazı şoförlerin bu tür davranışlarına tanıklık ettiklerini belirtmişlerdi.
‘KAMUSAL ALAN’ ZIRVASI YİNE GÜNDEMDE
Laikçi kafa kendini her yerde belli ediyor. Bir televizyon programı, metro, minibüs veya banka sırası onları İslami değerlere hakaret etmekten alıkoymuyor. Son olay ise bir devlet bankasının şubesinde yaşandı. Bir kadın, banka şubesinde sıra bekleyen tesettürlü bir kadına yönelik "Sen İran'a git. Burası Türkiye, Atatürk kanunları geçerlidir. Kıyafet kanunu vardır. Başörtülü bir şekilde kamusal alanda dolaşamazsın. Evinde dolaş. Ben burada donla dolaşmıyorum.'' dedi. Bu ifadelerin ardından saldırıya uğrayan başörtülü kadın, "Kendisine suç duyurusunda bulunacağım" diyerek tepki gösterdi.
“OY ALMAK İÇİN TAKİYYE YAPIYORUZ”
Laikçi zihniyetin seçimden sonra İslami değerlere hakaretlerinin artması akıllara CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bir televizyon programında söylediği sözleri getirdi. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte sağ seçmenden oy alabilmek ve baskıcı yüzünü gizleme ihtiyacı hisseden CHP, adaylarını buna uygun seçmeye başladı. İstanbul seçimlerinde de aynı yöntemi uygulayan CHP’nin İl Başkanı Kaftancıoğlu katıldığı bir programda "Sağcılardan oy almak için takiyye yapıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
SALDIRILAR CEZASIZ KALMAMALI
Özellikle sosyal medyada yayılan videolar ihbar olarak kabul edilmeli ve tesettüre hakaret edenler cezasız kalmamalı. 28 Şubat’ı derinden hisseden ve o dönem birçok hakkı gasp edilen halk o günlere geri dönmek istemiyor. Ayrıca hakaret ve saldırıların cezasız kalması laikçi zihniyetin cesaret kazanmasına ve saldırıların yayılmasına sebebiyet veriyor. Eğer önlemeler alınmazsa provokatörlerin de devreye girmesiyle toplumsal olayların fitili ateşlenebilir.