Tek kurtuluş yolu Kur'an ahlakıyla ahlaklanmaktır
Mardin'in Midyat ilçesinde başlayan yaz Kur'an kursları münasebetiyle açıklamalarda bulunan İlçe Vaizi Nurullah Nur, neslimizin tek kurtuluş yolunun Kur'an-ı Kerim'i öğrenip onun ahlakıyla ahlaklanmak olduğunu söyledi.
2018-2019 eğitim-öğretim yılının sona ermesinin ardından milyonlarca öğrenci, Kur'an-ı Kerim ve dini bilgiler öğrenmek amacıyla yaz Kur'an kurslarına akın etti.
"Camiler Çocuk Dolsun, Ahlakı Kur'an Olsun" sloganıyla Midyat'taki cami ve Kur'an kurslarına akın eden çocuklar, şimdiden temel dini bilgileri ile Kur'an Kerim'i öğrenebilmenin heyecanını yaşadıklarını söylediler.
Sabah saatlerinden itibaren camilere ellerinde Elif Ba ve Kur'an-ı Kerimlerle gelen çocuklar ders başı yaptı.
Camilerde halkalar oluşturan öğrenciler Kur'an ile buluşmanın sevincini yaşadılar. İlk defa gelenler öğrenmek için, okumayı bilenler ise tekrar etmek için Kur'an ile buluştular.
"Kur'an Kursları çok bereketli geçiyor"
Camilerde ilk gün Kur'an kurslarını takip eden Midyat İlçe Vaizi Nurullah Nur, Kur'an kurslarının çok bereketli geçtiğini ifade etti.
Nur, "Okullar kapandı. Öğrencilerimiz Kız-erkek, küçük-büyük camilere akın etti. Elhamdülillah yaz Kur'an kursları çok bereketli geçiyor. Mümkün mertebe öğrencilerimiz burada Kuran-ı Kerim'i öğrenmenin yanı sıra dini bilgiler, Peygamberimizin hayatı, bir de inanç ile ilgili olan konuları bu kurslarımızda öğreniyorlar. Faydalı geçiyor. Yüce Allah (Celle Celalühü ) bunu hayırlara vesile kılsın." dedi.
"Kur'an okumalı ve onu hayatımızda tatbik etmeliyiz"
Kur'an'ın sadece yüzünden okunmasının yeterli olmadığını,onun mesajlarını iyi anlamak gerektiğini ifade eden Nur, "Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisinden sonra bırakmış olduğu en değerli miras Kur'an'dır. Kuran-ı Kerim'i kendimize rehber ve düstur edindiğimiz sürece mutlaka İslam âlemi aziz ve başarılı olacaktır. Ve Kur'an'ın şerefiyle şereflenecektir. Bizden istenilen; aslında Kuran'ı Kerim'i öğrenmenin yanı sıra –ki, tek başına Kuran'ı okumak yeterli değildir- onun mesajlarını anlamak, bize neler buyurduğunu araştırmak. Çünkü Kuran-ı Kerim, bütün dillere tercüme edilmiş bir kitaptır. Tercüme edilmemiş hiçbir dil yoktur. Kürtçe, Türkçe ve Arapça… Nerede bir dil konuşuluyorsa mutlaka Kur'an'ın tercümesi o dilde vardır. İşte Kur'an'ın tercümesinin tefsirini okuyarak o şekilde Kur'an'ın mesajlarına ulaşmak ve onu hayatımızda tatbik etmek gerekir. Asıl amaç budur." şeklinde konuştu.
"Tek reçete Kur'an ve ahlakıdır"
İslam ümmetinin ve neslin karşı karşıya olduğu olumsuz durumdan kurtulmanın tek yolunun Kur'an'ı rehber ve ahlakını her konuda tatbik etmek olduğunu ifade eden Nur,"Hakikaten, İslam ümmetinin şu anda bulunduğu negatif ve olumsuz durumunun tek reçetesi, Kuran-ı Kerim'i kendimize asr-ı saadette olduğu gibi tekrar rehber edinmektir. Tekrar onu kendimize imam edip o şekilde ona uymaktır. Ahlaki anlamda ve inanç konularında, ibadet konularında ve hukuk anlamında Kur'an-ı Kerim'i kendimize düstur ve rehber edersek Allah-ü Teâlâ (Celle Celalühü ) bizleri İslam'ın, Kur'an'ın izzetiyle izzetlendirilecek ve şereflendirecektir." dedi.
"Yaz Kur'an kursları bir fırsattır"
Bu anlamda yaz Kur'an kurslarının bir fırsat olduğunu belirten Vaiz Nur, "Çocuklarımızın ellerinden tutup camilerimize götürüp imamlarımıza teslim edelim. Ve bunu, okula teslim ettiğimizde nasıl ki üzerinde duruyorsak aynı şekilde yaz Kur'an kurslarına gönderdiğimiz zaman da üzerinde durmalıyız. Cami adabı, oradaki düzene uyuyor mu, uymuyor mu? Oradan istifade ediyor mu, etmiyor mu? Bu anlamda, bu yaz Kur'an kursları bizim için bir fırsattır. Çocuklarımızı ne olur bu kurslara yönlendirelim ve onların üzerinde duralım. Çünkü hakikaten yarınlarımızın aydınlık vesilesi bu gençlerimiz olacaktır. O yüzden bizden sonra salih bir evlat bırakmak için, en değerli miras olarak onlara güzel bir terbiye verelim ve bu şekilde camiyle onları buluşturalım, tanıştıralım." ifadelerini kullandı.
"Yaz Kur'an kursları bir bayram havası oluşturuyor"
Hacı İbrahim Yusufoğlu Cami İmam-Hatibi İzzeddin Demir, "Kur'an kurslarının güzel bir heyecanı ve sevinci vardır. Sanki bayram günüdür. İnsanlar ve çocuklar geliyor. Bazıları kendi kendine, bazıları anne ve babasıyla geliyor. Hepsi sanki bizim çocuklarımız. İlerde daha güzel olacak. Şu an ilk gün olduğu için, az kişi var. Ama daha sonraları yüz kişiye kadar çıkıyor. Kur'an, Elif Ba, Peygamberimizin hayatı, helal-haram konuları ve akide konularını anlatıyoruz. Çok güzel bir atmosfer oluyor burada." şeklinde konuştu.
"Kur'an ahlakı Kur'an ile amel etmektir"
Diyanetin bu yıl ki "Ahlakı Kur'an olsun" temasını açıklayan Demir, "Kur'an ahlakı, onunla amel etmektir. Kur'an bizden ne talep ediyor? Güzel ahlak ile davranmak, namaz kılmak, insanlarla iyi muamele etmek, anne babaya saygı göstermek, küçüklere şefkat göstermek, bütün canlılara merhamet göstermek… İnsanların ve Müslümanların onun elinden emin olmasını istiyor. Özellikle aileler bu konuda çok dikkatli olması lazım. Evde onları takip etmesi lazım. Yeni nesil hakikatten çok sıkıntı yaşıyor. Özellikle internet, telefon ve televizyonun büyük etkileri vardır. Eğer takip edilmezlerse çok kötü sonuçlar doğurur. Bu nedenle aileler çocuklarını okula gönderdikleri gibi camiye göndersinler. Onlara harçlık versinler. Hediye alsınlar. Sıkı bir şekilde takip etsinler." ifadelerini kullandı.
Kur'an kurslarına kayıt yapan Fatma Yahışi, Mikail Demir, Muhammed Öcal, Recep Tuncel, Onur Doğan, Tuba Arık ve Mine Kaya adlı çocuklar ise Kur'an kursuna geldikleri için çok heyecanlı olduklarını ve burada abdest almayı namaz kılmayı ve Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek için geldiklerini söylediler. (Süleyman Tunç-İLKHA)