Yıldırım-İmamoğlu ortak yayını
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım ile CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmamoğlu, ortak yayında soruları yanıtladı.
"Biz elimizdeki verilere göre konuşuyoruz"
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım da, oy farkının azalmasına ilişkin, "Olayları çarpıtmanın gereği yok. Açık konuşalım. 29 bin fark 13 bin 729'a indi mi? Aradaki nihai fark 13 bin 729. Başlangıçta ne kadardı? Ekrem Bey'in açıkladığı 29 bin 504 küsur. Kaldı ki Ekrem Bey ilk açıklamasını saat 9'da yaptı. Akşam 9'da. 'Biz yüzde 54'üz, rakibimiz yüzde 44. Dokuz puan öndeyiz.' açıklamasını yaptı. Benim ilk açıklamam saat 11.25'tir. 11.25'e göre eldeki bilgilere göre biz 'Seçimi kazandık.' dedik. Bu hata değildi. O gün eldeki verilere göre bizim hesaplarımıza göre, kalan miktarlar da hesap edildi ve kazandığımız ortaya çıktı. Orada bir hata yok. Anadolu Ajansı niye yayını kesti, kesmedi o benim işim değil. Biz elimizdeki verilere göre konuşuyoruz. Bizim orada müşahitlerimiz var. Elimizde mazbatalar var. Ona göre genel merkezden biz teyit de ediyoruz."diye konuştu.
Yıldırım, 4 pusuladan sadece birinin geçersiz sayılmasına ilişkin ise şunları söyledi:
"Bu tamamen bir aldatmacadır. '4 ayrı pusula var. Ama itiraz edilen büyükşehir belediye başkanlığı oyu. İlçeler içinde itiraz var mı? Var. Maltepe için MHP, Büyükçekmece için AK Parti, Sancaktepe için de CHP. yani CHP niye Sancaktepe'ye itiraz etti, neden tamamını saydırdı? Demek ki orada bir şüphesi var. İtiraz olan oy pusulası sayılır. Bu kadar basit bir iştir. '4 pusulanın 3'ü temiz, biri neden çalındı? gibi işi çarpıtmanın bir anlamı yok. Bu bu kadar basit."
Oyların sayımının ayrı yapıldığını anımsatan Yıldırım, zarf aynı olsa da oyların ay ayrı sayıldığını yineledi.
İsmail Küçükkaya Binali Yıldırım'a, "31 Mart'ta bitti seçim. YSK bir karar verdi 6 Mayıs'ta. Şimdi biz tekrar bir seçime gidiyoruz. Bu seçimi biraz anlatmanızı isteyeceğim. Bu neyin seçimi? Biz İstanbul seçimine mi gidiyoruz? Yoksa bu seçimin manası ne sizin açınızdan? 2 kampanya yapmış oldunuz. Neredeyse 6 aylık bir kampanya yaptınız. Sizin kampanyanızda da birtakım değişiklikler var. Mesela Sayın Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın AK Parti lideri de geri planda kalmış görünüyor. Biraz bunu değerlendirir misiniz?" şeklinde soru yöneltti.
Yıldırım, "Doğru. 31 Mart'a takılmayalım. Bir kere Ekrem Bey şunu söyledi: 'Biz yeniden sayılmasına itiraz etmedik' dedi. Bu kocaman bir yalan. Elimizde İl Seçim Kurulu'nun, CHP'nin müracaatı var. Gece saat 22.00'de ve 5 dakika içinde aldığı ret kararı var. Aynı zamanda biz Yüksek Seçim Kurulu'na da bunu götürdük. Dolayısıyla Yüksek Seçim Kurulu, 'il bizden daha iyi bilir'. O da ret kararına uydu. Sadece şunu söyledi: 'Başlayan sayımlar varsa ilçelerde o da devam etsin'. Yoksa tamamının sayımını asla kabul etmedi Cumhuriyet Halk Partisi. Bunun altını çizerek söylüyorum." dedi.
"Tamamı sayılsaydı ne olacaktı? Sonuç değişecekti." diyen Yıldırım, "Biz bunu Maltepe'de gördük. Maltepe'de tamamı sayıldı. Ekrem Bey'in kazandığı oylar, bizim kazandığımız oylar aradaki fark 808 oy. 1080 sandıkta. Bunu 39 ilçeye yayın, sonuç ortaya çıkıyor. Açık ara seçim bizim lehimize olacaktı. Velev ki Ekrem Bey'in lehine olsun. Bizim istediğimiz ortadaki şüpheler, şaibeler yolsuzluklar, özensizlikler kalksın ve bir daha bu seçim tekrarlanmasın, biz bunu istedik. İstanbul halkını düşünerek bunu istedik maalesef bu konuda beklediğimiz anlayışı görmedik. Bunu söyleyeyim." diye konuştu.
Binali Yıldırım, şimdi 23 Haziran'a doğru gidildiğini ve bir hafta süre kaldığını kaydederek, "Söylemlerimde benim hiçbir değişiklik yok. Baştan beri ben İstanbul'u konuşuyorum. İstanbul'u anlatıyorum. Eğer 31 Mart'tan önceki kampanyamı da izlediyseniz ben organik bir kampanya yapacağım, İstanbullu vatandaşlarımızla buluşacağımı, esnafıyla, çalışanıyla, emeklisiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, kadınlarla, gençlerle, aynen de bunu yaptım. Yapmaya da devam edeceğim." şeklinde konuştu.
Yıldırım, Küçükkaya'nın "Beka söylemi vardı mesela. Sayın Cumhurbaşkanı çok fazla ön plandaydı. Bunlar bir değişim mi acaba, değil mi?" şeklinde sorduğu soruyu da, şöyle yanıtladı:
"Şimdi şunu unutmayalım. Biz bir ittifakla seçime giriyoruz. Bir Cumhur İttifakı adayı olarak ben. Millet İttifakı'nın adayı olarak da Ekrem Bey giriyor. Dolayısıyla 2 ittifakta kimler var, partiler var. Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti bir tarafta. İYİ Parti, Cumhuriyet Halk Partisi diğer tarafta. Ayrıca HDP de Millet İttifakı'nı destekliyor. İttifakın içinde resmen yok. Yani böyle bir şey yok mu?" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu: (İBB'de verilerin kopyalanması) Bu bir veri yedekleme işlemidir. Veri yedeklemek için de veri kopyalaması yapılır ve yedeklenir."
"Bu CHP'nin işi değildir' dedim"
"CHP oyları yeniden saydırsaydı sonuç değişirdi" şeklindeki söylemlere ilişkin ne diyeceği ve 23 Haziran'daki seçimi nasıl değerlendirdiği sorulan CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu da, 31 Mart seçimlerinde saat 21.00 gibi yaptığı açıklamada, "Kendimizi mecbur hissettik. Anadolu Ajansı diye garabet, rezillik yaşıyoruz. Yüzde 64'te rakibimizi gösteriyor. Bizim girmiş olduğumuz yüzde 22 seviyelerindeki orana göre oranımız şudur." dediğini söyledi.
İmamoğlu, televizyon kanallarının, Anadolu Ajansı'nın verileriyle yaklaşık 1,5 saatin üzerinde hukuksuz yayın yaptığını öne sürerek, şöyle devam etti:
" 'Anadolu Ajansı beni ilgilendirmez' diyor Sayın Yıldırım. Bakanlarıyla görüşüyor. 'Benim bakanlarım, kabinem, herkesle görüşürüm' diye de açıklaması var. Bir başka şey saat 02.20'de benim açıkladığım 29 bin 408 verisi aynen şöyle, girdiğimiz veriler üzerinden 30 bin 86 sandığa göre artık sonucun değişme şansı kalmamıştır. Kalan sayıya göre, onun için 29 bin sayısı vardı. Daha orada girilmemiş 100 civarında sandık söz konusudur. Bu veriler üzerinden söyledik. 1 Nisan'daki veriler burada, birleştirme tutanağı burada. 24 bin 57, ne 29 bini? İşinize geldiği gibi rakamlarla oynamayın. Yalan ifade, yanlış ifade, uydurma ifade hoş bir şey değil. İtiraz etmedik demedim. Bu CHP'nin işi değildir, dedim."
YSK'nın gerekçeye göre karar verdiğini, sayıma göre yapmadığını belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:
"Sayımı yapan kişilerin hukuka aykırı olduğunu söylüyor. YSK'nın kararında çaldılar yok, sayımla ilgili hiçbir şey yok. Sadece ve sadece sandık kurulu üyelerine bakıyor. Daha önce öyle bir tespit yeteneği ortaya koydu ki Sayın Yıldırım veya ekip arkadaşları. Soyadına göre seçmeni tanıdıklarını söylediler, yüzüne bakıp seçmeni tanıdıklarını söylediler. Bunlara hiç kimse inanmaz. 2019'da yapılan bu yenilenen seçim bir demokrasi süreci mücadelesidir. Bu sadece bir yerel seçim değildir, ben seçilmiş belediye başkanıyım. Mazbatasını almış 18 gün görev yapmış seçilmiş belediye başkanıyım. Yenilen bir demokrasi mücadelesidir. Hakkımızı gasbedenler 16 milyonun hakkı, kul hakkı yiyenlere karşı bir demokrasi mücadelesidir. Geçmişte beka sorunu var diyenler, aynı kampanya, nerede aynı kampanya? Beka sorunu var diyenler, bunu kendileri de ifade ettiler, sadece başkalarına mal etmesinler. Bu süreçte hiç beka sorunu yok. Konu İstanbul'a döndü. Yenilen bir yerel seçimdir. Hakkımız yenmiştir, kul hakkı yenmiştir. Ama aynı zamanda derinden bir demokrasi mücadelesidir."