• DOLAR 34.504
  • EURO 36.66
  • ALTIN 2918.98
  • ...
Özgürlük Platformları Örtüye Özgürlük İstedi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Özgürlük Platformları gerçekleştirdikleri eylemlerde; Milli Eğitim Bakanlığı`nın çıkardığı ve okullarda kıyafet serbestliği getiren yönetmelikte başörtüsünün yasak olmasını eleştirdi.
Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformunun 399. haftaki basın açıklamasını Memur-Sen, Memur Sendikaları Konfederasyonu adına EĞİTİM - BİR -SEN Kocaeli Şubesi Körfez Şube Başkanı Kadir Zorlu yaptı. Zorlu, MEB`in, her tülü kıyafeti serbest bırakan, fakat sadece başörtüyü yasaklayan yönetmeliğine tepki gösterdi. UMUT-DER Genel Başkanı İzzet Kazak da, yasağın daha yürürlüğe girmeden meyvelerini vermeye başladığını belirterek, “Adana Koza İlköğretim Okulu`nda başörtülü bir öğrenciye ‘hatalıyım pişmanım` diye tutanak imzalattırıldı” dedi.

ALEMDAR: YASAKÇI YÖNETMELİK DEĞİŞMELİDİR

Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu 304. eylemini gerçekleştirdi. Platform adına açıklamada bulunan Mazlum-Der Akyazı Şube Başkanı Mahmut Alemdar, bakanlığın çıkardığı ve kıyafetleri serbest bırakan yönetmelik içinde yer alan “okul içerisinde baş açık” ifadesinin başörtüsü yasağını devam ettirdiğini söyledi.

Alemdar, “İslami kimlikli ailelere ikinci sınıf muamele edilmiştir. Başörtülü oldukları için kız çocukların eğitimleri engellenmiştir. Müslüman kadının kimliği olan başörtüsü Rabbimizin emri Kur`an`ın hükmüdür. Bu sebeple yasakçı kılık kıyafet yönetmeliği derhal değiştirilmelidir. Başörtüsü başörtülüler bu topraklar üzerinde tüm alanlarda özgürce hizmet alabilmeli ve hizmet verebilmelidirler” dedi.

ZORLU: TÜRKİYE BU AYIPTAN KURTULMALI

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu adına açıklamada bulunan EĞİTİM- BİR-SEN Kocaeli Şubesi Körfez Şube Başkanı Kadir Zorlu, yönetmeliği eleştirdi.
Zorlu, “Devlet, şiddet gören kadını koruyor. Ancak aynı devlet, kadının başını kapatarak TBMM`ye gelmesini, kamu hizmetinde görev almasını yasaklayarak bizzat kendisi şiddet uyguluyor. Üniversiteden mezun olan kızlarımız, başlarını açmadan kamuda görev yapamıyorlar. Bu cinsiyet ayrımıdır. Bu ayrıma son verilmesi için çok bedel ödedik, bundan sonra ödemek istemiyoruz. Türkiye bu ayıptan kurtulmalı, kadınları inançlarını yaşama konusunda sınırlamaktan vazgeçmelidir” dedi.
Zorlu, gerek İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nde din ve vicdan özgürlüğü kapsamında başörtüsü serbestisi açıkça ifade edildiğini söyledi.
Zorlu, “Serbest mesleklere mensup kadınların çalışma hayatı önünde de kıyafet yönetmeliği büyük bir engel teşkil etmektedir. Barolar ve meslek odaları, avukat, mühendis, doktor olan kadınların mesleklerini serbest icra etmelerini de anılan yönetmeliğin ‘baş daima açık` hükmüne dayandırdıkları haksız ve hukuksuz kurallarla engellemektedir. Bir mühendis, başı açık fotoğraf vermeden meslek odasına üye olamamakta ve odaya üye olamayan mühendis mesleğini serbest icra etme hakkını kullanamamaktadır. Aynı şekilde barolar da avukatların başörtülü çalışmasına engel olmakta ve hatta bu yasakçı anlayışı, baro seçimlerinde oy getiren bir rant aracı olarak kullanmaktadırlar. Devlet bu ayıptan kurtulmalı, kadınların inançları doğrultusunda giyinme hakkını teminat altına almalıdır” diye konuştu.

Yeni Akit

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir