İslam’ın 5 şartından biri olan ve maddi manevi birçok faydayı içerisinde barındıran Ramazan orucunu geride bırakan Müslümanlar, bayrama ulaşmanın sevincini yaşıyor. Ramazan ayı boyunca Allah’u Teâla'nın emri olan oruç ibadetini yerine getiren Müslümanlar, yılda iki kez kılınan bayram namazı için camilere akın etti.

Sabahın ilk ışıklarıyla bayram namazı kılmak için şehrin en büyük camilerinden biri olan Fatih Camisi'ni doldurmaya başlayan İstanbullular, camiye sığmayarak avluya taştı. 7’den 70’e herkesin akın ettiği camide yer kalmayınca cami avlusunda saf tutan Müslümanlar, bayram namazını eda ederek, bu hayırlı günde hem kendileri hem sevdikleri hem de İslam âlemi için dua ettiler.

Kılınan bayram namazından sonra okunan hutbede, Müslümanların Ramazan ayında Allah’ın rızasını kazanmak için gayret sarf ettikleri belirtilerek Ramazan ayında kazanılan hasletlerin Bayram sonrasında da devam ettirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

“Bayram mutlulukların paylaşıldığı vakitlerdir”

Hutbede, “Bayram günleri Ramazanı eda eden kullara rabbimizin bir ikramıdır. Bugün birbirimize yaklaşmak, gönlümüzün ve hanemizin kapılarını açmak, mutluluğumuzu paylaşma vaktidir. Bugün bayrama kavuşan bir mümin olmanın şükrünü ve sevincini gittiğimiz her yere taşıma zamanıdır. Öyle ise hürmete ve ikrama en çok layık olan anne-babamızla, acı tatlı günlerin can yoldaşı olan eşimizle, çocuklarımızla birlikte bu sevinci yaşayalım. Aile büyüklerimizi, akrabalarımızı, komşularımızı, akraba ve dostlarımızı ziyaret edelim. Yetimlerin, gariplerin ve kimsesizlerin tebessümleriyle bayramımıza bir kat daha anlam yükleyelim. Omuz omuza aynı kıbleye yöneldiğimiz kardeşlerimizle aramızdaki küskünlüklere son verelim." denildi.

İslam beldelerinde darda ve sıkıntıda olan kardeşlerimiz için dua etmemiz gerektiği hatırlatılan hutbede, Müslümanların güzel günlere kavuşması için niyazda bulunulması gerektiği ifade edildi.

“Ramazanda kazandığımız güzel hasletleri hayatımız boyunca devam ettirelim”

Hutbede son olarak şu ifadelere yer verildi;

“Bir Ramazan ayını daha geride bıraktık. Biliyoruz ki kulluk görevimiz Ramazan ayı ile sınırlı değildir. Teravihlerden sonra da camilerimiz 5 vakit dolmalıdır. İftarlardan sonra da muhtaçların sofrası donatılmalıdır. Orucun içerisindeki sadakalar bir yıla yayılmalıdır. Allah’u Teâlâ Kur’an-ı Kerim de ömrümüzün her anını kullukla geçirmemizi istemektedir. Rabbimizin emrine uyarak Ramazanda kazandığımız güzel hasletleri hayatımız boyunca devam ettirelim. Ramazan günleri gitmiş olsa da Ramazan bereketi ve Ramazan samimiyeti ömrümüzden eksik olmasın. “

Dünyanın farklı ülkelerinden Türkiye'ye okumak için gelen ve bayram namazını Fatih camisinde kılan öğrenciler, Ramazan Bayramı vesilesiyle İLKHA’ya verdikleri demeçlerde, bayramın hayırlara vesile olmasını, İslam ümmeti için birlik ve beraberlik getirmesi temennisinde bulundular.

15 Temmuz darbe girişiminde yakınlarını kaybedenler de bu mübarek günde sevdiklerini unutmayarak Edirnekapı Şehitliğinde bulunan şehitleri ziyaret ederek, kabirleri başında Kur’an-ı Kerim okuyup dua ettiler. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)