AK Parti'den YSK'ye itiraz! İşte tüm ayrıntılar...
AK Parti, YSK’nin 31 Mart'ta görev alan ve haklarında soruşturma olan ilçe seçim kurulu başkanları ile diğer yetkililerin yenilenecek İstanbul seçimlerinde görev almaları kararına itiraz etti. İtiraz dilekçesinden: "Seçimin iptaline neden hususların tekrar yaşanmaması bakımından, 23 Haziran 2019’da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin sağlıklı, düzenli ve şaibelerden uzak bir ortamda yapılabilmesi ve bu işlemlerin tarafsız kişilerce yürütülebilmesi için kanuna aykırı işlemleri gerçekleştiren ilçe seçim kurulu başkanı hakimler ile seçim müdürlerinin mevcut görevlerinden geçici olarak alınarak yerlerine yeni görevlendirmeler yapılması, seçimin güvenirliliği açısından önem arz etmektedir"
ANKARA
AK Parti, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) 31 Mart'ta görev alan ve haklarında soruşturma olan ilçe seçim kurulu başkanları ile diğer yetkililerin 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul seçimlerinde görev almaları kararına itiraz etti.
AK Parti YSK Temsilcisi Recep Özel'in imzasının yer aldığı itiraz dilekçesinin ilk bölümünde seçimlerin yönetimi ve denetiminin nasıl yapılacağına ilişkin bilgi verildi.
Anayasa'nın ilgili hükümlerince seçimlerin dürüstlüğünün güvence altına alındığına işaret edilen dilekçede, dürüstlüğün ancak seçimlerin tarafsız yönetim ve denetimle mümkün olacağı vurgulandı.
Bu konuda gösterilecek zafiyetin, seçim sonuçlarını doğrudan etkileyeceği ifade edilen dilekçede, seçimlerin demokratikliğine gölge düşmemesi için oy verme sonrasındaki işlemlerin de eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerektiği kaydedildi.
Bu durumun ne kadar önem arz ettiğinin, 31 Mart 2019'daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin YSK'nin gerekçeli kararında belirtildiğine vurgu yapılan dilekçede, "Gerekçeli kararda seçimin iptaline dayanak, seçim kurullarının ve seçmen kütük bürolarında yapılan usulsüz ve kanuna aykırı işlemler esas gösterilmiştir." ifadeleri kullanıldı.
Söz konusu kararda YSK'nin, kanuna aykırı işlem yapan ilçe seçim kurulu başkanı ve seçim müdürleri ile diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmettiği kaydedilen dilekçede, bunun üzerine söz konusu sorumlular hakkında soruşturma başlatıldığı vurgulandı.
"Seçimlerin iptaline neden olan hususlar tekrar yaşanmasın"
Şişli 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının, hakkında soruşturma açılan seçim kurulu başkanları ile diğer görevlilerin, yenilenecek İstanbul seçimlerinde görev almamaları gerektiği yönünde karar aldığı, bu durumun açıklığa kavuşması için de YSK'den görüş istediği aktarılan dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Ancak kurulunuzun 31 Mayıs 2019 tarihli 4753 sayılı kararıyla ilçe seçim kurulu başkanlarının ve seçim müdürlerinin görev ve yetki sorumlulukları 298 sayılı Kanunun 15 ve devamı maddeleri ile Seçim Müdürlükleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Genelgede belirlenmiş olduğundan, 23 Haziran 2019 tarihinde yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için ilçe seçim kurulu başkanı, seçim müdürü ve seçim personelinin görev değişikliği hususunda bu aşamada yapılacak işlem bulunmadığı kararlaştırılmıştır. Şişli 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 30 Mayıs 2019 tarihli yazısı üzerine verilen Yüksek Seçim Kurulunun 31 Mayıs 2019 tarihli 2019/4753 sayılı kararı eksik değerlendirilmiş olması nedeniyle ve seçimin iptaline neden hususların tekrar yaşanmaması bakımından, 23 Haziran 2019 tarihinde yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin sağlıklı, düzenli ve şaibelerden uzak bir ortamda yapılabilmesi ve bu işlemlerin tarafsız kişilerce yürütülebilmesi için kanuna aykırı işlemleri gerçekleştiren ilçe seçim kurulu başkanı hakimler ile seçim müdürlerinin mevcut görevlerinden geçici olarak alınarak yerlerine yeni görevlendirmeler yapılması, seçimin güvenirliliği açısından önem arz etmektedir."
"İlçe seçim kurullarının usulsüzlüklerini YSK tespit etti"
YSK’nin İstanbul seçimlerinin iptal edilmesine ilişkin gerekçeli kararında, seçim esnasında ve sonrasında yapılan usulsüzlüklerin somut bir şekilde anlatıldığı aktarılan dilekçede, kanuna aykırı işlem ile usulsüzlüklerin öncelikle ilçe seçim kurulu başkanları ile seçim müdürleri tarafından yapıldığının ortaya konulduğu bildirildi.
YSK’nin tespiti ile ilçe seçim kurulu başkanları ile seçim müdürlerinin, usulsüz işlemlerden birinci derecede sorumlu tutulduğu belirtilen dilekçede, şu değerlendirme yapıldı:
"Gerekçeli karardan açıkça anlaşılıyor ki kanuna aykırı durumun gerçekleşmesinde sorumluluk, 298 sayılı Kanuna göre yetkili olan ilçe seçim kurulu başkanlarındadır. Ancak bu hususta yürütülen soruşturmalar ve yapılan araştırmalara göre kanuna aykırı işlemlerin seçmen kütük bürosu seçim müdürleri marifetiyle yapıldığı da ortaya çıkmıştır. Seçmen kütük bürolarının sevk ve idaresi ile genel uygulamaya göre seçim hazırlık evrelerinin seçim müdürleri tarafından yapıldığı ve yürütüldüğü malumunuzdur. Seçimlerde görev alan sandık kurulu başkan ve memur üyeleri ile oy verme sonrasında sonuçların SEÇSİS’e işlenmesi hususunda ilçe seçim kurulu başkanlığı bünyesinde görev yapmak üzere dışardan görevlendirilen personelin eğitim ve bilgilendirme işlemlerinin tamamının seçmen kütük bürosu seçim müdürleri vasıtasıyla yapıldığı da gözden kaçırılmamalıdır. Kaldı ki YSK’nin, seçim müdürleri hakkında sadece cumhuriyet başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunularak soruşturma başlatılması ile yetinmeyip, bunlar hakkında ayrıca idari soruşturma da başlatması hususunda Yüksek Seçim Kurulu Başkanı'na yetki vermesi gerekirdi. Bu husus dahi Yüksek Seçim Kurulunca gözden kaçırılmış bir durumdur."
"Talep edilen belgeler verilmedi"
YSK’nin ara kararı gereği İstanbul’daki ilçe seçim kurulu başkanlıklarından talep edilen belge ve bilgilerin AK Parti'ye verilmediği, keyfi uygulamalar yürütüldüğü, hileli yöntemlerle aynı ifadeler içeren tutanaklar düzenlenerek usulsüzlükleri kapatma yoluna başvurulduğu kaydedildi.
İstanbul seçimlerinin iptal edilmesine neden olan gelişmelere bir bütün olarak bakıldığında, hakkında soruşturma açılan ilçe seçim kurulları başkanları ile diğer görevlilerin yenilecek seçimlerde de görev almasının şüpheye neden olacağı vurgulanan dilekçede, Şişli 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının da bu yönde kanaat bildirdiği aktarıldı.
Bu nedenle seçimin iptaline esas hususların tekrar yaşanmaması, kamuoyunda şüphe ve kuşkuya tekrar yer verilmemesi için 23 Haziran’daki seçimlerde hakkında soruşturma başlatılan isimlere görev verilmemesi talep edilen dilekçede, şu tespit yapıldı:
"Seçimlerin sağlıklı, düzenli ve şaibelerden uzak bir ortamda yapılabilmesi ve bu işlemlerin tarafsız kişilerce yürütülebilmesini teminen, 23 Haziran 2019’da yapılacak seçimin kesinleşmesine kadar haklarında adli soruşturma bulunan ve görevlerini kötüye kullanmak suretiyle kanuna aykırı işlemleri gerçekleştiren İstanbul iline bağlı ilçelerdeki seçim müdürlerinin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 137, 138 ve 145. maddeleri ile Yüksek Seçim Kurulu Memur Sınav, Atama, Yer Değiştirme ve Nakil Yönetmeliğinin 21/b ve 35/3. maddeleri gereğince, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı'nın re’sen yetkisine istinaden mevcut görevlerinden alınarak yerlerine aynı statüde yeni görevlendirmeler yapılması veya söz konusu seçim işlerinin aynı ilçelerde görevli olup tecrübeli personeller vasıtasıyla yürütülmesinin sağlanması, aynı şekilde, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerde görevli olup, halen görevleri başında bulunan ilçe seçim kurulu başkanı hakimlerin de geçici olarak görevlerinden alınarak, 23 Haziran 2019 tarihinde yapılacak seçim iş ve işlemlerinin aynı yargı çevresi içerisinde görevli başka hakimlerce yürütülmesi için gerekli görevlendirme durumunun Hakimler ve Savcılar Kuruluna iletilmesini arz ederim."
Dilekçenin ekinde, YSK’nin 1999/432 sayılı kararı emsal olarak gösterildi.
Kaynak, AA