Şanlıurfa’da, İnsani Yardım Vakfı (İHH) tarafından düzenlenen "Ümmet Bilinci" programına telekonferans ile katılan Şeyh Ahmed Yasin’in oğlu Abdülgani Yasin,  Filistin’deki son durumu değerlendirdi.

Filistin’de siyonist saldırıların devam ettiğine dikkat çeken Yasin, Filistin intifadasının Mescid-i Aksa geri alınıncaya kadar devam edeceğini söyledi.

Program, Suriyeli Âlim İsa Buni tarafından okunan Kur’an’ı Kerim ile başladı.

Selamlama konuşması yapan İHH Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atilla, İslam coğrafyasının yakın dönemde tanık olduğu katliamlara dikkat çekti. Atilla, Mavi Marmara, Srebrenitsa, Bosna, El Halil Camii, Başbağlar, Hocalı ve Susa katliamında şehit olan Müslümanları rahmetle andıklarını söyledi.

Programa Gazze’den telekonferans ile bağlanan siyonist rejimin katlettiği Şeyh Ahmed Yasin’in oğlu Abdülgani Yasin, Filistin ve Gazze’deki son durumu değerlendirdi.

Organizasyonu gerçekleştirenlere teşekkür ederek sözlerine başlayan Yasin, "Sebatın, mücadelenin ve izzetin şehri olan Gazze’den hepinizi selamlıyorum. Gazze, siyonistler ve Arap yöneticileri tarafından halen kuşatma altındadır. Bu kuşatmanın sebebi; cihat bayrağını kaldırdığımız ve küfre karşı cihat ettiğimizden dolayıdır. Küfür, Gazze’de alt ve üst yapıları vuruyor, şiddetli bir şekilde saldırılarını devam ettiriyor. Tek gayeleri bizim bir an önce teslim bayrağını kaldırmamız ve durmamızdır. Ancak buradaki yiğit mücahitlerin ve sizlerin duaları sayesinde onlarla mücadeleye etmeye devam etmekteyiz. Allah’ın izniyle bu mücadelemiz Mescid-i Aksa’yı gerip alınıncaya ve orada namaz kılınıncaya kadar devam edecektir." ifadelerini kullandı.

"İslam ümmetinin gençleri ciddi şekilde çalışmalıdır"

Tüm Müslümanları Filistin davasına sahip çıkmaya çağıran Yasin, "Sadece Filistin halkının değil, İslam ümmetinin Mescid-i Aksa’ya yönelmelerini ve buranın kurtarılması için çalışmalar yapmalarını istiyoruz. İslam ümmetinin gençlerinden talebimiz; ciddi ve kararlı bir şekilde çalışmalarını artırmalarıdır. Kardeşlerimizden bir talebimizde 14 yıldan beri kuşatma altında bulunan Gazze'nin yanında durmaları ve Filistin’deki kuşatmaların bir bir kırılıp şehirlerimizin özgürlüğüne kavuşabilmesi için bizlerin yanında olmalarını istiyoruz." diye konuştu.

"Babam ahiret gününde Allah katında aleyhimizde bir delildir"

Konuşmasının sonunda babası Şeyh Ahmed Yasin’e değinen Yasin, "Malumunuz Şeyh Ahmed Yasin, felçliydi,  buna rağmen çok büyük işler yaptı, Müslümanların ilerlemesi adına büyük başarılar elde etti. Onun o felçli hali bizim için büyük bir sorumluluktur. Babam o haliyle bunu başarabiliyorsa, bizlerin daha fazlasını yapması gerekiyor. Bunun için daha fazla gayret etmemiz gerekiyor. Onu kendimize örnek almamız lazım. Babam bizim için yarın ahiret gününde Allah katında aleyhimizde bir delildir. Bu haliyle olmasına rağmen kendisi ısrar etti, muhlisane çalıştı, yılmadı, büyük başarılar elde etti. Aynı şekilde bizler de babam Şeyh Yasin’i örnek almamız, ısrarla çalışmalarımıza devam etmemiz gerekir ki, Kudüs’ün o eski günlerini yeniden yaşayalım." dedi.

Yasin’in konuşmasının ardından yeniden söz alan İHH Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atilla, Abdulgani Yasin’in, babasının şehadeti ile ilgili kendisine anlattığı bir anekdotu paylaştı.

"Şehadet konusunda samimiysek inanın o şehadet bizleri er ya da geç bulacaktır"

Şeyh Ahmed Yasin’in şehadetinden önce çok hasta olduğuna dikkat çeken Atilla, " Şeyh Ahmed Yasin, şehit olacağı günün gecesinde çok rahatsızlanıyor. Ailesi, kendisini hastaneye götürüyor. Doktorlar Şeyh Yasin’in tüm iç organlarının iflas ettiğini, yapılacak bir şey olmadığını söylüyor. Çocukları Şeyh’i alıp eve getiriyorlar. Ailesi, Şeyh’in birkaç gün içinde öleceğini bekliyor. Şeyh, sabah namazına uyanarak çocuklarından kendisini camiye götürmelerini istiyor. Çocukları da onu evlerinin yakınındaki camiye götürüyorlar. Şeyh’in camiye gidişini israil istihbaratı haber alıyor ve cami çıkışında düzenledikleri füzeli saldırı ile Şeyh’i şehid ediyorlar. Bu anı bizi çok etkiledi. Bizler sürekli dualarımızda Allah’tan şehit olmayı istiyoruz.  Eğer bizler gerçekten şehadet konusunda samimiysek inanın o şehadet bizleri er ya da geç bulacaktır. Niyetlerimizi ve samimiyetimizi sorgulayalım. Şeyh gibi yaşlı bir adam bir ömür boyu Allah’ın davasına hizmet ediyor, öleceği zamanda hastalıktan değil, şehadet tacıyla Allah onu huzuruna alıyor." ifadelerini kullandı.

Etkinlikte daha sonra Şanlıurfa’da yaşayan muhacir Müslümanlar tarafından "Exi ente Hürrün" ezgisi seslendirildi.

Programda ayrıca; Iraklı Âlim Ebu Ömer, Moritanyalı Âlim Muhammed Seyid, Filistinli Yazar Dr. Ömer Ramadan, Suriyeli Âlim M. Zekeriya Mesut, Ürdünlü Âlim Dr. Ali Mustafa, Mısırlı öğretim üyesi Dr. Ahmet Zekeria Tawfik ve İmam Hatip Mehmet Ali Bozdağ tarafından İslam ümmetinin durumu ile ilgili birer konuşma yaptılar.

Program Ürdünlü Âlim Dr. Ali Mustafa tarafından yapılan dua ile sona erdi. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)