"Faslı kadınlar İslami hareketlerde öncü konumlara geldiler"
Fas Tevhit ve Islah Hareketi Şura Meclisi Üyelerinden Dr. Naima Binyaîş, 80'li yıllara kadar ülkede arka plana atılan kadınların bu tarihten sonra İslami hareketlerde öncü konuma geldiklerine dikkat çekti.
Fas Tevhit ve Islah Hareketi Şura Meclisi Üyelerinden ayrıca Ez-zehra Faslı Kadınlar Meclisi kurucularından olan Dr. Naima Binyaîş, ülkedeki kadınların İslami harekelerdeki rolü ve bu hareketlerin çalışmalarına ilişkin İLKHA'ya açıklamalarda bulundu.
80'li yıllara kadar ülkede arka plana atılan kadınların bu tarihten sonra İslami hareketlerde öncü konuma geldiğine dikkat çeken Binyaîş, İslami hareketlerin, çalışmalarını siyasi çalışmalarından ayrı tuttuğunu ifade etti.
Fas'ın, diğer Arap ülkelerine kıyasla eğitim, turizm ve kültürel anlamda güven veren bir bakış açısına sahip olduğunu belirten Binyaîş, ülkede sivil bazda ve İslami hareketler olarak çalışmaların yürütülebilmesi için bazı şartların mevcut olduğunu ifade etti.
"İslami Hareketler, anayasaya ve çalışma sahasındaki kanunlara uyduğu sürece sıkıntı yaşamıyor"
Binyaîş, "Fas'ın anayasası siyasi işleri ve sivil işleri şartlarıyla beraber konu alır. İslami hareketler davet, toplumu ve nesli eğitime çalışmalarını devletin yürürlüğe koyduğu kanunlara saygı duyacak şekilde güven vererek yapmalı. Hatta davet çalışmaları yürütmek sivil işlerden sayılır. Ablukaya alındıklarını söyleyen ve İslami çalışmalarında engellendiklerini savunan bazı İslami hareketler var. Ben bu şikâyetleri olan İslami hareketlerin Fas'taki krallık rejimini, devletin çalışan kurumlarını tanımamalarından kaynaklı bir sıkıntı olarak görüyorum. O yüzden tüm Faslılara yönelik bir anayasa var ve herkesin buna uyması gerekiyor. İslami Hareketler, bu anayasaya ve çalışma sahasındaki kanunlara uyduğu sürece niye sıkıntı yaşansın ki? Merkezleri açık. Çalışmalarına kanunların çizdiği çerçevede devam edebilirler." dedi.
"Adalet ve Kalkınma Partisi kurucuları Tevhit ve Islah Hareketinin terbiyesinden geçmiş şahsiyetler"
Binyaiş şunları söyledi: "Fas'ta İslami hareketlerin çalışmaları siyasetten uzak bir şekilde yürütülüyor. Eğer siyasi olarak çalışacaksan bir parti kurman gerek. Örneğin Fas Tevhit ve Islah Hareketi böyle yaptı ve siyasi çalışmayla davet çalışmalarını birbirinden ayırdı. Hepimizin bildiği Fas Adalet ve Kalkınma Partisini kurdu ve şu an bu parti ülkeyi yönetiyor. Fakat Adalet ve Kalkınma Partisi kurucuları, yöneticileri ve bu partiden olup devlette görev yapanlar Tevhit ve Islah Hareketinin terbiyesinden geçmiş şahsiyetler. Tüm bunlara rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi; Islah ve Tevhit Hareketinden tamamen ayrı bir kurum olarak görev yapıyor. Islah ve Tevhit Hareketi 3 alanda uzmanlaştı. Hareketin esas görevleri olan davet, eğitim ve bu alanlarda özellikle eğitim alanında çalışma yürütecek kadrolar yetiştirme. Zaten Tevhit ve Islah Hareketinin kuruluş amacı insanları eğitmektir." şeklinde konuştu.
"Faslı kadınlar toplumun içine davetçi, vaize, sivil ve dini işlerde çalışan olarak çıktılar"
Faslı kadınların toplumdaki yeri ve etkisinden bahseden Binyaiş, "Fas kadını diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi dini öğretilerle beraber bölgesel töre ve geleneklerden edindiğimiz bir takım anlayış eksikliklerinden dolayı sıkıntılar çekti. İnsanlar ve toplum kadına yarım veyahut eksik, kararını vermeye güç yetiremeyen, sorumluluklar alamayan insan muamelesi yaptılar. Neticede toplum, kadının katılımlarından, varlığından ve çalışmalarından mahrum kaldı. Fakat 60'lı yıllardan sonra toplumda siyasi, dini, kültürel ve hatta ekonomik işlerde varlık gösterebilmek için kadının daha özgür olmasını ve önlerindeki engellerin kaldırılmasını savunan kadın hareketleri ortaya çıktı. Bu hareketler kadının özgürleştirilmesi meselesinde din ile örfleri birbirine karıştırdı. Örneğin 60'lı yılların başından başlayan bu hareketlerin öncüleri, kadının geri kalmasını dinden kaynaklı olduğunu söylüyorlardı. 60'lı yılların sonlarında ve 70'li yılların başlarında İslami Hareketlerin ortaya çıkmasıyla bu yanlış anlayış düzeltildi. 80'li yıllarda kadınların İslami hareketlerde yer almasıyla ön plana çıkması Faslı kadına dinini öğrenme, anlama ve İslami hareketlere katılmasıyla toplumdaki görevini ifa etme fırsatı verildi. Toplumun içine davetçi, vaize, sivil ve dini işlerde çalışan olarak çıktılar. Ayrıca İslami hareketlerde öncü konumlara geldiler. 90'lı yıllardan sonra şura meclislerinde varlıklarını göstermeye başladılar." diye konuştu.
Kendisinin de bir kadın olarak Tevhit ve Islah Hareketinin Şura Meclisi üyesi olarak görev aldığını hatırlatan Binyaiş, bu konuda herhangi bir engelle karşılaşmadığını dile getirdi.
Şu an hükümet kabinesinde 3 tesettürlü bakanın olduğunu aktaran ve diğer kadın bakanlarla hep birlikte Fas halkını temsil ettiğini söyleyen Binyaiş, hepsinin de ülkede güzel işlere imza attığını belirtti.
"Solcu kadınlarla birlikte diyalog masasına oturduk"
Binyaiş, "Ayrıca Faslı kadınlar ülkede fikirler arasında birliği sağlamaya kadir olduklarını ispat etti. Çünkü Fas'ta toplumun aşırı sol kesimiyle İslamcı kesimi arsında çok güçlü bir çekişme var. 80'li yıllarda bu iki kesim arasında karşılıklı birbirlerini suçlama hâkimdi. 90'lı yıllardan sonra bu iki kesim arasında bir yakınlaşma sağlandı ve bunun sağlanmasında İslami hareketlerdeki kadınların ve birçok taraf ve ferdin etkisi oldu. Solcu kadınlarla birlikte diyalog masasına oturduk. Şu an burada çok ciddi bir yakınlaşma var. Örneğin sol yâda komünist ideolojiye sahip bir kültür derneği, İslami eğilime sahip bir dernekle iletişime girip ortak bir çalışma yürütebiliyor. Bu durum Fas halkının birbirine daha çok yakınlaşmasını sağladı. Gerektiğinde toplumdaki fikirlerin öncüleri ve halk, ülke maslahatı için bir araya gelebiliyor. Bu gün uyumlu, birçok siyasi ve fikri çoğulculuğa sahip bir Fas'tan bahsedebiliriz. Durumun daha iyi olmasını umuyorum. Özellikle ekonomik anlamda durumlar iyileşirse çok daha ve iyi bir Fas bizi bekliyor demektir." ifadelerine yer verdi.
"Ez-zehra Faslı Kadınlar Meclisi, kültür ve haklar komisyonudur"
Ez-zehra Faslı Kadınlar Meclisine de değinen Binyaiş, "Ez-zehra Faslı Kadınlar Meclisi kültür ve haklar komisyonudur. Gelişmiş İslam bakış açısıyla aile ve kadın üzerine çalışır. Birleşmiş Milletler Toplumsal Ekonomi Meclisinde Kadın haklarıyla ilgili istişare komisyonu olarak kayıtlı bir kurumuz. Kadın meselesi üzerinde duran 115 sivil toplum kuruluşu zincirimiz var. Müslüman mütedeyyin Faslı kadınların öncülüğünde olup ve herkese açık olan yetişkin sivil işler alanında bir model oluşturduk. Birçok ülkenin büyükelçilikleriyle birlikte çalışıyoruz." dedi.
Dr. Naima Binyaiş (Naima Ben Yaich) Kimdir?
Fas'ta davet, fikir ve eğitim alanlarında ün almış bir davetçidir. Basın ve eğitim yoluyla genel olarak kadın, aile ve sosyal yaşam ile ilgili birçok çalışma yürütmüştür. 1961 yılında Fas'ın Ouazzane kentinde doğmuştur. 1984 yılında Fas'ta bulunan Muhammed Bin Abdullah Üniversitesinde Arap Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. 1996 yılında İslami İşler ve Vakıflar Bakanlığı tarafından vaaz ve irşat diploması almıştır. Tanca'da bulunan Kerame Kadın Kalkınma Derneğinin genel ilişkiler ve hukuk müsteşarlığı yapmaktadır. Uluslararası çapta birçok konferanslara katılmış kadın, çocuk, aile konularında saysız araştırma yapmış ve çalışmalar yürütmüştür. Dr. Naima, ayrıca Fas Tevhit ve Islah Hareketi Şura Meclisi üyesi ve Ez-zehra Faslı Kadınlar Meclisi Kurucularındandır. Ayrıca Ümmül Müminin Ayşe Enstitüsü Başkanlığını yürütüyor. (Zeyd Varol-İLKHA)