Suriye'de PKK tarafından Türkiye askerlerinin bulunduğu bölgeye düzenlenen havanlı saldırıda ağır yaralanan ve Gaziantep'te kaldırıldığı hastanede 10 gün sonra hayatını kaybeden Uzman Onbaşı Halis Sayın'ın organları biri çocuk 3 hastaya umut oldu.

Suriye'nin Azez ve Afrin bölgeleri arasındaki Melkiye'de Türkiye askerlerinin bulunduğu bölgeye 31 Mart'ta PKK tarafından havanlı saldırı düzenlendi. Bir askerin hayatını kaybettiği saldırıda yaralanan Uzman Onbaşı Halis Sayın (23), Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Sayın, 9 Nisan günü yapılan müdahalelere rağmen kurtarılmayarak hayatını kaybetti.

Doktorlar, Sayın'ın ailesinden organlarını bağışlamaları için izin istedi. Sayın ailesi de bu isteğe olumlu yanıt verdi. Sayın'ın ailesi tarafından bağışlanan iki böbreği Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakil Merkezi'nde Hastanesi'nde Prof. Dr. Fahrettin Yıldız, Prof. Dr. Sacit Çoban ve Doç. Dr. Mehtap Akdoğan'dan oluşan ekip tarafından 3,5 saat süren operasyonla 8 yıldır hasta olan Mustafa Çelebi'ye (57) ve Hatay'dan tedavi için geldiği Gaziantep'te uzun süredir nakil bekleyen İsmail Bolat'a (14), karaciğeri de Adana Şehir Hastanesindeki ismi açıklanmayan bir hastaya nakledildi.

Sağlık durumları iyi olan iki hastanın yoğun bakımdan çıkmasının ardından bu sabah hastaları ziyaret eden Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ve Başhekim Doç. Dr. Suat Zengin ile ameliyat ekibi hastalara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Ziyaretin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Sayın ailesinin kararının acılarının hafiflettiğini söyledi.

Gür, "31 Mart'ta terör saldırısında yaralanan askerimiz bizim üniversitemizde tedavi görmeye başladı. Burada çok büyük çabalar sarf edilmesine rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehidimizin ailesi de askerimizin canı ve kanıyla beraber organlarını da bağışladı. Bu herhalde Türkiye'de görülmüş bir şey değildi. İlk defa bu hastalarımıza, şehidimize nasip oldu. Şehit vermek bir yandan yüreğimizi parçaladı. Ama diğer yandan da çok büyük bir gurur vesilesi oldu." dedi.

Sayın'ın ailesinin içinde bulunduğu acılı duruma, üzüntüye rağmen "Madem şehit verdik, şehidimizin canı da kanı da böbreği, diğer organları başka insanlarda yaşasın" şeklindeki bu yaklaşımının taktire şayan olduğunu kaydeden Gür, şunları söyledi:

"Şehidimizin iki böbreğini hemen hastalarımıza naklettik. Karaciğeri de sırada bekleyen Adana Şehir Hastanesi'ndeki başka bir hastaya nakledildi. Bu tarif edilemeyecek bir duygu. Allah'a bin şükür olsun. Özellikle halkımıza seslenmek istiyorum, bakın bir anne baba yakını kendi çocuğunu kaybediyor, şehit veriyor. Ama hiç tereddüt etmeden organlarını bağışlıyor. Halkımız da bu konuda biraz daha bilinçli olur, organ bağışlarsa bağışladığı organ bir gün gelecek kendi yakınına can olacak. Bunu kesinlikle unutmasınlar."

Nakil yapılan hastalardan Mustafa Çelebi ise 8 yıldır böbrek hastası olduğunu ve diyaliz ile yaşamını sürdürdüğünü belirtti.

Çelebi, "Çok büyük memnunluk içindeyim. Allah (Celle Celaluhu) şehidimiz ve ailesinden razı olsun. Sağlığıma kavuşunca ailesiyle tanışmak istiyorum. Bir şehidin böbreğiyle yaşamımı sürdürmek çok değişik bir olay. Umutla 'belki bir gün bulunur' diye böbrek bekliyordum. Kısmet bize oldu." dedi.

4 yıldır böbrek hastası olan 1,5 yıldır da diyaliz tedavisi gören lise öğrencisi İsmail Bolat da sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu belirtti.

Bolat, "Dört yıldır diyalizle yaşamımı sürdürmeye çalışıyorum. Şimdi şehidimizin sayesinde sağlığıma kavuştum. Allah O'nun mekanını cennet etsin. Sağlığıma kavuşunca şehidimizin ailesiyle görüşüp ve onların ellerini öpmek, beni bir evlatları olarak kabul etmelerini isteyeceğim. Allah (Celle Celaluhu) onlardan razı olsun. Diğer insanlara da çağrım var. Tüm böbrek hastalarının böbrek nakline ihtiyaçları var. Başka insanlar da hayat bulsun. Bundan sonraki hayatımın bir şehit böbreği ile devam ediyor olması çok güzel bir duygu. Şehidimize ve ailesine hep minnettar kalacağım." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)