DİYARBAKIR - Tesettüre Çağrı Platformu, Sahabe-Der Genel Merkezi Toplantı Salonunda yoğun katılımlı "Müslüman Kadının Kalesi Tesettür" konulu bir program düzenledi.
 

Öğleden sonra düzenlenen program, kur`an tilavetiyle başladı. Programda konuşan Gülüstan Yıldız; tesettürün tarihi, asrısaadette tesettür ve günümüz tesettürünün nasıl olması gerektiği ile ilgili yaptığı konuşmasında "Allah`u Teala tüm varlıkları bir tesettür ile yaratmıştır. Kainata baktığımız zaman bunu çok açık bir şekilde görüyoruz. Kainatın, dünyanın ve içindekilerin tümünün bir katman veya bir kabuk ile setredildiği açıktır" ifadelerini kullandı.
 

Tesettürün İnsanoğlunun tabiatında olduğunu belirten Yıldız, Hz. Adem ve Havva`nın imtihan gereği dünyaya gönderildikleri zaman çıplak olan bedenlerini hemen örtme gereği hissettiklerini ve buldukları yaprak ve benzeri şeylerle kendilerini örttüklerini söyledi.
 

Asrısaadetten tesettür örnekleri veren Yıldız; Hz. Fatıma ve diğer sahabe hanımlarının tesettür konusunda daha dikkatli davranarak bu işi takvaya en yakışır şekilde ifa ettiklerini belirterek, "Günümüzde İslam ve ahlak düşmanlarının dine ve dini vecibelere açmış olduğu savaş hala devam ediyor. Bunun sonucunda tesettürsüzlüğü ve ahlaksızlığı yayarak İslam`ın anlaşılmasının ve yaşanmasının önüne geçmek istiyorlar" dedi.
 

Yıldız; konuşmasının sonunda ise günümüz Fatımalarının, Zeyneplerinin, Aişelerinin vermiş oldukları tesettür mücadelesinin sürdüğünü ve bu mücadelede kız çocuklarının da katıldığını ifade ederek, "Bu çocuklarımız, Allah`ın kendilerine emri olan tesettüre sarıldı ve ortaokullarda tüm sıkıntılara rağmen tesettürden vazgeçmediler. Bu bacılarımızın daha da artması için tüm şuurlu bacılara iş düşüyor. Gerekirse ev ev, kapı kapı dolaşarak tesettürü anlatmamız lazım" diyerek konuşmasına son verdi.
 

Daha sonra mikrofona çıkan tesettür mağduru kız çocuklar, Allah`ın emri gereği örtündüklerini dile getirerek, bundan dolayı okullarında maruz kaldıkları türlü türlü sıkıntıları anlattı. Kız çocuklarından biri ise; başörtülü olarak okula gittiğinde okul idaresinin baskısının yanında bir de sözde okumuş ve öğretmen olmuş kişilerin, "nedir nineler gibi giyinmiş ve başını örtmüşsün" şeklindeki alaylarıyla karşılaştığını söyledi. Tüm baskılara rağmen başörtüsünden vazgeçmediğini dile getiren kız çocuğu, "Onur ve şeref nişanesi olarak başörtümü takmaya devam edeceğim" ifadelerini kullandı.
 

Kız çocukların seslendirdiği marşlar ve ezgilerle devam eden program, yapılan dua ile sona erdi. (Fikret Kavgalı - İLKHA)