Kentsel dönüşümün yapılacağı mahalleleri dolaşan bazı kişilerin, Bakanlık tarafından kendilerinin yetkilendirildiğine yönelik gerçek dışı beyanlarla vatandaşı ikna etmeye çalıştıkları ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise vatandaşa, yıkım öncesi yetkili kurum ve kuruluşlara başvuru yapılması uyarısında bulunuyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentsel dönüşüm kapsamında herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için de vatandaşı bilgilendirmek amacıyla kamu spotu hazırlıklarına başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İrfan Uzun, bütün belediyelerde seferberlik başladığını, özel sektör tarafında da bazı alanlar üzerinde çalışma yapıldığını aktardı. Yıkımlar için herhangi bir kişiye yetki verilmediğine dikkat çeken İrfan Uzun, bazı kişilerin vatandaşa giderek, “Ben Bakanlıktan yetki aldım. Burayı ben yapacağım.” yaklaşımında bulunduğunu ve buna yönelik şikayet aldıklarını kaydetti. Uzun, “Kimseye bir yetki verilmiş değil. Böyle bir şey yok. O bölgede, o adada yaşayan kişilerin özgür iradeleriyle işler yapılır. Kendilerinin bir araya gelmesiyle yapılır. Yoksa hiç kimseye yetki vermedik. Sen şurada yetkilisin diye de bir şey yok. Biz ancak yetkiyi belediyelere, özel idareye ve TOKİ`ye veririz. Onun dışında kimseye yetki vermeyiz.” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İrfan Uzun, bir grup ekonomi muhabirine kentsel dönüşüme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Belediyeler ve üniversiteler dışında 61 kuruluşun lisanslandırıldığını aktaran Uzun, “Herkes bizim sitemize girip hangi kuruluşlar olduğunu görebilir. Dolayısıyla bu kuruluşların hangisine giderse gitsin vatandaş istediğine yaptırabilir. Her bina istediği lisanslı kuruluşa müracaat edebilir.” dedi. Vatandaşın bu konuda dikkatli davranması gerektiğinin altını çizen Uzun, internet kullanamayanların il müdürlüklerinden hangi kurumun lisans alıp almadığını görebileceğini kaydetti. “Hiçbir bölgede şu ya da bu görevlendirildi diye bir olay kesinlikle yok.” diyen Uzun şunları kaydetti: “Bilmiyorsan sorarsın. Herhangi birisi ya da kuruluş vatandaşa geldiği zaman önce bunu araştırması lazım. Lisanslı kuruluş mu değil mi? Düzgün çalışan lisanslı kuruluş da olabilir ama önce bir sorun. Bir müteahhit de yapabilir, başkası da yapabilir. Sizin binanızı inceletelim sakatsa ben talibim diyebilir.”

1998`de yayınlanan yönetmelikten önce inşa edilen tüm yapıların riskli olduğunu belirten İrfan Uzun, “Eğer deniz akılı kumu kullanılmamış olsaydı endişem olmazdı. Denizle derenin farkı ne? Deniz kumunda tuz var. Tuz da oksitlenmeye neden oluyor. Yani demiri korozyona uğratıyor. Böylece yapı sakat hale geliyor. Bu açıdan da her malikin binalarını kontrol ettirmesini istiyoruz.” dedi.