"Bireyden Topluma Mahremiyetin Varlığı" konferansı düzenlendi
Malatya'da, TESSEP ile Söz ve Kalem Gençlik Topluluğu tarafından "Bireyden Topluma Mahremiyetin Varlığı" konulu konferans düzenlendi.
Malatya İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde, TESSEP Platformu Malatya temsilciliği ile Söz ve Kalem Gençlik Topluluğu tarafından "Bireyden Topluma Mahremiyetin Varlığı" konulu konferans düzenlendi.
Kur'an tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan TESSEP Malatya Temsilcisi Belgin Sağlık, “Kadını konumlandırmaya çalışan tüm beşeri sistemler, ideolojiler, onun tabiatındaki özellikleri hiçe sayarak yola çıktıklarından daha fazla sömürülmesine, itibarını kaybetmesine ve nesneleşmesine yol açmışlardır.” dedi.
Sağlık, “Yüce dinimiz İslam ise onun insanlık ailesi içerisindeki itibarının nasıl korunacağını bildirmiş, bunu yaparken kadının fıtri özelliklerini göz önünde bulundurmuştur.” ifadelerini kullandı.
Daha sonra programa konuşmacı olarak katılan Elazığ TESSEP Koordinatörü Esra DUYU, “Resulullah’ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) cahiliye toplumunda ilk oluşturduğu yapının, başladığı ilk noktanın aile ve aile yapısı olduğunu görüyoruz. Kurduğu İslam medeniyetinin ilk temelini aile üzerinden oluşturarak, en küçük devleti, saadet yurdunu ailede inşa etmiştir.” dedi.
"Aile, insan olarak en şerefli varlık olmanın mektebidir"
Duyu, “Aile tüm insanlar için korunaklı, güvenli, muktedir, insanoğlunun esrarının ve esbabının tedbir edildiği, konuşlandığı, konağın, meskenin adıdır. Öyle ki insanoğlunun aradığı mutluluğun, kendini gerçekleştirmesinin, insan olarak en şerefli varlık olmanın adeta bir mektebidir. Bir şuur merkezidir. Aile; bireyin kâmil insan olma yolunda eğitildiği, öğretim gördüğü, pratik ettiği, tecrübe edindiği, beynindeki karmaşanın çözümlendiği ve sorularının cevap bulduğu, sahici mutmainliğin tek olduğu yerdir. Aile toplumda ki en küçük devlettir. Aile düzeni toplumun tüm değerlerini, sabitelerini ayakta tutan ve bunlara hükmeden hâkim bir yapı şeklindedir. Toplumdaki aile anlayışı ve biçimi, saadetin kaynağı olabiliyorken, kaosun kaynağı da olabilir. Bu açıdan ailenin yapısındaki sosyal, psikolojik sınıflamanın, güç ve otorite dengesinin kurulumunun, dinamiklerin sınırlarının, insan fıtratına uygun dizayn edilmesi gerekir." şeklinde konuştu.
Duyu, sözlerini şöyle tamamladı:
"İslam’da ailenin esası; kavvam koruyucu bir babanın, öğretmen eğitici bir annenin eşliğinde belirli, sınırlı, günümüzde batılıların bu sınırsız ve ölçüsüz yaşam modeli tüm dünyaya bazı yasalar aracılığı ile dayatılmaktadır. Küresel bir biçimde ailesiz toplumlar için çalışmaktadır. Batının bugün içinde bulunduğu cinnet halinin tamamı sınırların kalkması, bireysel yaşamın varlığı nedeniyledir. Aile kavramının bozukluğu ve yoksunluğu ve dolayısıyla zinanın, cinayetlerin, şiddetin, eşcinsellik sapkınlıklarının, tecavüzlerin, istismarların çoğalmasına yol açmıştır. Bugün toplumumuzun genelini içeren sosyal medya kullanımı ile insanların çoğu hayatlarına bir kamera yerleştirmiş ve istedikleri zaman çekip tüm dünya ile paylaşabiliyor. İnsanımız, hayatını tüm dünyanın gözleri önüne sermek için yarışıyor adeta. Oysaki evlerin içinde yaşananların ev halkının sırları olduğu ve bu sırların bireylere emanet olduğunu Peygamber bizlere şiddetle uyarıyor.” dedi.
Program okunan şiir ve dua ile son buldu. (İLKHA)