Ramazan ayının habercisi olan mübarek üç aylar, perşembeyi cumaya bağlayan gecede idrak edilecek olan Regaip Kandili ile birlikte başlıyor.

Müslümanların, maddi ve manevi anlamda kendilerini yenilemeleri için üç ayların bir fırsat olduğunu vurgulayan İstanbul il Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, bazen Müslümanların dağılmış hallerinin son bulması için bu tür hayırlı ay ve günlere ihtiyaç olduğunu kaydetti.

"Üç aylar dediğimiz zaman merkezinde Ramazan ve Kur'an olan bir iklim hatırımıza geliyor." diyen Yılmaz, "Recep ve Şaban ayları Ramazan'a hazırlanmamızı sağlayan bir hazırlık safhasıdır. Bu ayların da ilk mübarek gecesi Regaip Kandili'dir. İnşallah perşembeyi cumaya bağlayan gecede Regaip Kandili'ni idrak etmiş olacağız. Regaip, rağbet anlamını taşıyor. Bizim dünyaya ve masivaya olan ilgimizi, hakka, Allah'a (c.c.) kulluğa, dostluğa çevirmek ve ona rağbet etmek üzere yeniden yoğunlaşma anlamında önemli bir kilometre taşıdır." dedi.  

"Kur'an Ramazan ayında indi ve ona ayrı bir değer kazandırdı"

Yılmaz, "Dünya hayatında yaşıyoruz. Bu hayatın mutlaka bize etki eden, gönlümüzü, gözümüzü savuran tarafları var. Bu dağılmışlığımızı korumak ve kurtarmak için bazen böyle işaretlere ihtiyacımız var. Üç aylar ve onların içerisindeki kandiller, bize, 'Artık siz, yavaş yavaş Ramazan iklimine, Kur'an iklimine giriyorsunuz.' diyor. Kur'an, Ramazan ile beraber çok farklı bir anlam kazanıyor. Çünkü Kur'an Ramazan ayında indi ve ona ayrı bir değer kazandırdı. Onun için Kur'an, Ramazan ve Müslüman bir araya geldiğinde, imanın, heyecanın, coşkunun yükseldiği bir iklim meydana geliyor. Bu hafta içerisinde ona yaklaşmış olmanın, onun heyecanını idrak etmiş olmanın sevinci içerisindeyiz. Cenabı Hak, sağlık ve afiyetle İslam ümmetine bu aylara ulaşmayı, onları hak ettiği gibi ihya etmeyi nasip etsin." ifadelerini kullandı. 

"Hem fiziki hem kalbi olarak Ramazana doğru adımlar atmalıyız"

Müslümanların üç aylara fiziki ve manevi anlamda hazırlanmaları gerektiğini dile getiren Yılmaz, "Kendimizi ibadet mevsimine yöneltmek için iş dağılımını gözden geçirmemiz lazım. Dünya işlerine fazla daldığımızın farkına vararak, manevi olarak toparlanmamız için çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Hem fiziki hem kalbi olarak Ramazan'a doğru adımlar atmalıyız. Recep, Allah'ın (Celle Celalüh) ayıdır. Şaban, Resulullah'ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ayıdır. Bu aylarda olabildiğince pazartesi-perşembe günleri oruç tutularak, kandillerde oruç tutularak hem Ramazan'a bir prova yapılmış hem de kalbi hazırlıklar başlamış olur. Oruç, hem bedenimize hem ruhumuza hem de gönlümüze güzellikleri ilka eden bir vasfa sahiptir." şeklinde konuştu. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)