İbrahimi Bir Gelenek: Kurban ve Teslimiyet
Baskılar… Katliamlar… Sürgünler… Hicretler. Müslümanlar dünyanın birçok yerinde baskı ve zulümlere maruz kalmaya devam ederken yine bir Kurban Bayramı`nı idrak edecek. Kurban Bayramını bir ibadet şuuruyla kutlayacak olan Müslümanlar, kestikleri kurbanlar ile ahde vefayı, İsmail gibi itaat ve teslimiyetlerini ortaya koymaktadırlar.
Kurban kesmek Allah’a yaklaşmak ve Allah’a olan itaat ve teslimiyeti ilan etmektir. Hayvan boğazlamak ise sadece bunun sembolik bir canlandırılmasıdır. Hadisi şerifte belirtildiği gibi; “Kesilen kurbanın ne eti ne de kanı Allah’a ulaşır. Bilakis Allah’a ulaşan kulun takvasıdır.”
Kurban gerçeğine ibadet gözüyle bakan Müslümanların İbrahim (as)’i daha iyi tanıyacağını ve kendilerini ayakta tutan iman cevherini daha iyi idrak edebileceğini belirten Bölgenin Kanaat Önderlerinden Mehmet Şenlik Hoca, “Siz hayvan boğazlayın ama en sevdiğiniz ne ise onu kastedin. Daha açık bir ifadeyle dünyanızı ahiretinize kurban ediniz” dedi.
Bayramın bir eğlenme ve bazı duyguları tatmin etme günü olmadığını vurgulayan İnzar Dergisi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Mehmet Zeki Ergin ise “Bayram Allah’ın bize emrettiği, Hazreti Resulullah’ın uygulamalı olarak bize gösterdiği bir ibadettir” diye konuştu.
KURBAN AHDE VEFAYI, İTAAT VE TESLİMİYETİ İSPATLIYOR
İbrahim (as) ile oğlu İsmail (as)’in örnek itaat ve teslimiyetlerinin bir sembolü olan Kurban’ın insanlık tarihinde hiç unutulmayan bir miras ve bir sünnet olarak yerini koruduğunu ifade eden Bölgenin Kanaat Önderlerinden Mehmet Şenlik hoca, Nesilden nesile, asırdan asıra bu sünnetin ihya edilerek canlandırıldığını söyledi.
Bu sünnetin hiçbir zaman unutulmadığı gibi hiçbir dönemde de eskimediğini belirten Şenlik Hoca, “Bu sünnet her geçen gün biraz daha parladı. Her nesil tarafından aynen yinelendi ve her devirde kutsal bir değer olarak yerini muhafaza etti. Her hac mevsiminde kesilen kurbanlar, bu tarihi olayı yeniden canlandırmakta ve Müslümanların İbrahim misali ahde vefalılığını, İsmail gibi itaat ve teslimiyetlerini ispatlamaktadır” diye konuştu.
MÜSLÜMANLAR RABLERİNE “NİÇİN?” DİYE SORMADAN TESLİM OLURLAR
“Kurban gerçeğine ibadet gözüyle bakan Müslümanlar İbrahim’i (as) daha iyi tanımış olur, kendilerini ayakta tutan iman cevherini daha iyi idrak etmiş olurlar” diyen Şenlik Hoca, “
“Müslümanlar bu dinin Rabbine: "niçin?" diye bir sual sormaksızın memnuniyet ve güven içinde takdirine boyun eğerek teslimiyet gösterirler. Allah`ın istediğini, ilk işarette yerine getirmekte tereddüt geçirmezler. Kendi nefislerinde kendileri için hiçbir şey bırakmazlar. Rabbi için yaptığı işlerde O`nun rıza ve muvaffakiyetinden gayrı bir düşünceye sahip olmadıklarını ortaya koyarlar” ifadelerini kullandı.
BELA GİBİ GÖRÜNEN ŞEYLER MÜKÂFATA DÖNÜŞEBİLİR
Allah’u Teâlâ’nın kullarını bir takım imtihanlarla sınayarak onların itaat ve teslimiyet derecelerini görmek istediğini belirten Şenlik Hoca, “Bu husustaki sadakatleri bilinir bilinmez imtihanın da akışı değişir. Bela gibi görünen şeyler bir anda mükâfata ve necata dönüşüverir. İşte sonsuz lütuf ve kerem sahibi olan Allah, dilerse dostu İbrahim`den kabul ettiği gibi onlardan da kabul eder ve ona yaptığı ikramın bir benzerini onlara da yapmaya kadirdir” şeklinde konuştu.
HER MÜ’MİN İBRAHİM MİSALİ EN SEVDİĞİNİ RABBİ İÇİN FEDA ETMELİ
Bu ikramların kişiye göre değişebildiğini söyleyen Şenlik Hoca, şöyle konuştu; “Kişinin belki göremediği bir tarzda ve beklemediği bir anda bu tecelli edebilir. Bir şartla ki kişi, kurbanını keserken, İbrahim misali en sevdiğini rabbi için feda etmeli! Yani rabbinin yolunda kendi İsmail`ini kurban etmelidir. Şu var ki, herkesin İsmail`i değişebilir. Her mümin kendini de İsmail`ini de bilir. Onun en çok sevdiği neyse İsmail`i odur. Onu feda edebiliyorsa, sırf Rabbinin emri olduğu için bıçağı onun boğazına dayayabiliyorsa işte o zaman, gerçekten Rabbi için kurban kesiyor demektir. Yoksa koyun boğazlamaktan başka bir şey yapmış olamaz” dedi.
DÜNYANIZI AHİRETİNİZE KURBAN EDİN
Kurban edeceğiniz hayvanı keserken en sevdiğinizi yani İsmail’inizi kastederek kurbanınızı kesin tavsiyesinde bulunan Şenlik Hoca, “İşte koyun boğazlamak ile İsmail`i kurban etmek arasındaki fark, Şehit Ali Şeriati’nin dediği gibi, “Kurban vermek ayrı bir şey, koyun boğazlamak ayrı bir şeydir.” Siz hayvan boğazlayın ama en sevdiğiniz ne ise onu kastedin. Daha açık bir ifadeyle dünyanızı ahiretinize kurban ediniz” dedi.
RESULLULAH (S.A.V) BAYRAMLARA ÖZEL BİR ÖNEM VERİRDİ
Hazreti Resululah (s.a.v)’ın özellikle bayramlarda üzerinde durduğu bazı hususlar olduğunu belirten İnzar Dergisi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Mehmet Zeki Ergin, “Hazreti Resululah (s.a.v)’ın Kurban Bayramı’nda ise ayrıca üzerinde özellikle durduğu bazı hususlar vardı. Hazreti Resulullah her Kurban Bayramı sabahı bütün Ehli Beytini yanına alarak evinden Sel Dağına kadar tekbir ve tehlil getirerek gider ve Ehli Beytiyle orada bayramlaşırdı. Resulullah böyle yaparak Müslümanların Kurban Bayramı üzerinde daha bir ciddiyetle durmasını istemiştir. Ayrıca Kurban Bayramı’nın arefe gününden, dördüncü gününe kadar teşrik tekbirlerinin getirilmesi Hazreti Resulullah’ın uygulamalı bir sünneti ve ümmetinden bir isteğidir” diye konuştu.
BAYRAM BİR İBADETTİR
Bayramın bir eğlenme ve bazı duyguları tatmin etme günü olmadığını vurgulayan Ergin, “Bayram ve kurban bir ibadet şeklidir. Bunlar, sosyal yönleri olan ve Müslümanlar arasında kardeşlik bağlarını güçlendiren, Müslümanların birbirlerine daha fazla sahip çıkmasını sağlayan ibadetlerdir. Bayram ve kurban, Hazreti Resulullah’ın ve Hazreti İbrahim’in uygulamalı olarak bize gösterdikleri ibadetlerdir” şeklinde konuştu.