• DOLAR 34.587
  • EURO 36.426
  • ALTIN 2986.17
  • ...
"Güvenlik soruşturmaları nedeniyle birçok kişi mağdur ediliyor"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Diyarbakır şube başkanlıkları, 28 Şubat darbesi ve Mısır'daki kıyımlara ilişkin açıklama yaptı.

Sendika binasında yapılan basın açıklamasını, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş okudu.

28 Şubat'ın, kara zihinler tarafından senaryo edildiğini ve "Bin yıl yıl sürecek." denilerek eyleme geçirildiğini belirten Memiş, bunun siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda büyük kıyımlara neden olan bir süreç olduğunu kaydetti.

Memiş, "Oligarşik Batı zihinlerinin hakka karşı savaş açtığı 28 Şubat postmodern darbesinin hedefi, bir milletin mayasında saklı öz kimliği olan İslami değerleri ve bu değerlere sahip çıkan Müslümanlığı ilelebet bu topraklardan silmekti. Her türden hak ve özgürlüklerin kirli emeller uğruna ayaklar altına alındığı, sırf namaz kılıyor ya da başörtüsü takıyor diye milyonlarca insanın hayatının karartıldığı, aynı zamanda Türkiye'nin siyasi tarihine kara bir leke düşüren bu sancılı ve meşum yılların ortaya koyduğu ibretlik olaylar, üzerinden bin yıl geçse de unutulmayacaktır." dedi.

"Güvenlik soruşturmaları nedeniyle birçok kişi mağdur ediliyor"

Laiklik ve irtica tartışmaları çerçevesinde ele alınan başörtüsü yasağı nedeniyle birçok kamu görevlisi hakkında soruşturma açıldığını, birçoğunun da işine son verildiğini anlatan Memiş, şunları söyledi:

"Öğrencilerin başörtülü bir şekilde eğitim almalarını engellemek adına çağ dışı ikna odaları tesis edildi. Hukuksuz, kaba yöntemlerle ikna odalarında insanlar özgür tercihlerinden vazgeçirilmeye, düşünceleri değiştirilmeye çalışıldı. 1997-2001 yılları arasında 11 bin öğretmen istifa ederken, 3 bin 527 öğretmenin görevine son verildi. Aynı dönemde kılık kıyafet ve fişlemeler nedeniyle 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası alırken, 33 bin 271 öğretmen disiplin soruşturmasına tabi tutuldu. Bu süreçte sadece Milli Eğitim Bakanlığında 4 bin 625 personel fişlendi. Diğer kurumlarda da binlerce kişi aynı nedenlerle mağdur edildi. Bugün gelinen noktada, 28 Şubat darbe hafızası ile oluşturulan güvenlik soruşturmaları düzeneğinden ötürü birçok kişi mağdur edilmeye devam etmektedir."

"Zindanlarda FETÖ yargısının mağdur ettiği yüzlerce insan var"

Cezaevlerinde yüzlerce FETÖ yargısı mağdurunun olduğuna vurgu yapan Memiş, "Ayrıca, üzerinden 22 yıl geçse de 28 Şubat zulmünün devam ettiği, zindanlarda yüzlerce FETÖ yargısının mağdur ettiği insanların olduğu gerçeğinin kamuoyu tarafından bilinmesi gerekmektedir. 28 Şubat'ın hizaya koyduğu düzlemde palazlanan paralel yargının kararlarıyla hapsedilen her çevreden mazlumun çilesinin bitmesi; brifingli ve paralel yargının içtihatlarıyla mahkûm edilen masumlara dönük yargı zulümlerinin artık son bulması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

"Vicdan sahibi kesimleri Sisi'ye karşı harekete geçmeye davet ediyoruz"

Memiş, 28 Şubat'a benzer zamanların yaşandığı Mısır'da zulüm ve baskılara kalan halkın acısını derinden hissettiklerini bildirerek, "Son yaşanan elim hadiseyle rahmeti rahmana kavuşan 9 şehidin şahsında bütün şehitleri rahmetle anıyoruz. Mazlum ve mustazaf Mısır halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Ne var ki Batı'nın ikiyüzlü politikalarının ve maskeli teşekküllerinin desteğiyle meşru Mursi yönetimini deviren zalim ve gasıp Sisi iktidarının kıyımları, her geçen gün artarak devam etmektedir. Muhakkak ki Mısır'da yaşananlar küresel şer odaklarının İslam ümmetini ne denli büyük bir kuşatma altına aldığını göstermesi açısından ibret vericidir. Siyonizmin ve emperyalist ABD'nin İslam coğrafyasındaki kukla rejimlerinin, her gün yeni bir cinayet, yeni bir katliamla körpecik bedenleri hedef aldığı olaylar karşısında dünyadan gelen tepkiler ise çok cılız kalmaktadır. Firavun'un Hazreti Musa'nın kavmine yaptıklarının bir benzerini binlerce yıl sonra Mısır'da masum Müslüman kardeşlerimize reva gören zalim Sisi'ye karşı vicdan sahibi bütün kesimleri harekete geçmeye, bilhassa İslam ülkelerinin devlet başkanlarını ve idarecilerini güç birliği yapmaya ve zalim Sisi uşağının zulmünü durdurmaya davet ediyoruz." şeklinde konuştu. (Hamza Adiyaman, Ramazan Zeren - İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir