• DOLAR 32.569
  • EURO 35.025
  • ALTIN 2421.893
  • ...
Çekişme
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

"And olsun ki, Biz bu Kuran’da insanlara türlü türlü misali gösterip açıkladık. İnsanın en çok yaptığı iş tartışmadır." (Kehf, 54) Ayeti kerime insan tabiatının en belirgin özelliklerinden birini ortaya koymaktadır. Bu özelliği belirtirken herhangi bir tahsis koymadan bunu yapmakta, genel bir yargıda bulunmaktadır. Bu gerçek bir yargı ve bildirimdir. Müslümanı da kafiri de kapsamaktadır. İnsan tabiatındaki bu gerçeklik muhakkak ki bir hikmete mebnidir. Çünkü Yüce Rabbimiz, Resulullah (SAV)’e hitaben “Onlarla en güzel şekilde tartış” (Nahl, 125) buyururken bunun islami mücadelede bir yöntem olarak kullanılabileceğini açıkça ifade etmiştir. Dolayısıyla tartışmada­çekişmede önemli olan bu argümanın olumlu yönde kullanılmasıdır. İtikadi, ibadi, ameli ve siyasi açıdan da bu böyle olmalıdır. Biz bu kavramı ahlaki açıdan irdeleyeceğimizden, mevzu bahis olan yine kendimiz olacağız ve bu kavramın hayatımızdaki yerini deşmeye çalışacağız inşallah.

Müslümanın çekiştiği her hususta hakemi Allah ve Resuludür. “Hayır! Rabbine andolsun ki aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar. “ (Nisa, 65) ayeti kerimesi önemli önemsiz her türlü sorunda muhakkak Kur’an ve sünnetin hakemliğini farz kılmaktadır. İslam, hayat kitabının hiçbir sayfasını boş bırakmamıştır. Her sorunun ilacı ve devası orda mevcuttur. Bize kalan o ilacı bulup kullanmayı kabul etmektir.

Çekişme ve cidal Müslümanlar arasındaki en büyük sorunlardan biridir. Temelinde ise ahlaki bir zafiyet mevcuttur. İslam tarihindeki en büyük sorunlara bile baktığımızda herhangi bir zatın ahlaki zafiyetini görebiliriz. Şahıs için küçük görülen bu zafiyet, ümmet içinse çok büyük sorunlara yol açmış, bir cürme dönüşmüştür. Bu nedenle üzerinde önemle durmamız gereken tehlikeli bir ahlaktır ki; heva, heves, kibir ve gururdan kaynaklanmaktadır. Nitekim ayeti kerimede “Allah’a ve Resulüne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin, şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal, 46) buyurarak çekişmenin sonucunun birbirine düşmek olduğu ve gücün kuvvetin yok olacağı vurgulanmaktadır. Çekişmenin büyük zararlarından ve sonuçlarından biri de sapıtmaktır.

Allah Resulü (SAV) şöyle buyurmaktadır: “Bir kavim, içinde bulunduğu hidayetten sonra sapıttı ise bu, mutlaka cedel sebebiyle olmuştur. “ (Tirmizi) Gerçekten de gereksiz ve nefse dayalı tartışmalar hele bir de bilgisizlik ve cehalet ürünü ise sapıtma ve düşmanlık ile sonuçlanır. Nitekim, halen ilimleri ile müstefit olduğumuz büyük alimlerden biri şöyle der: Bizler birbirimizle tartıştığımız zaman karşımızdakinin yanılmasından korkardık. Oysa şimdilerde herkes karşısındakinin mağlup olmasını diler hale gelmiştir. Evet içerisinde Allah korkusunun olmadığı tartışmalarda mühim olan hakikatin tecellisi değil karşıdakinin altedilmesidir ki, işte en zararlı ve de faydasız tartışmalar bunlardır. Oysa Resulullah (SAV): “Allah’ın en ziyade buğzettiği erkek, şiddetli düşmanlık yapan hasımdır. “ (Buhari, Ahkam 34) buyurmuştur. Tartışma anında düşmanlık ve kin damarları kabarır şeytan da o ortamın modöratörü olarak bu fırsatı hiçbir zaman kaçırmaz. Müslümanlara büyük zararlar veren bu düşük ahlaktan son derece kaçınmak gerekir.

Resulullah (SAV) “Kim haksız olduğu bir münakaşayı terkederse kendisine cennetin kenarında bir ev kurulur. Haklı olduğu bir münakaşayı terkedene de cennetin ortasında bir ev kurulur. Kim de ahlakını güzel kılarsa cennetin yüce yerinde bir ev kurulur. (Tirmizi, Birr 58) buyurarak, bu kötü ahlaktan uzak durmanın çok büyük bir mükafatı olduğunu bildirmiştir.   SELAM VE DUA İLE. . .

ÖMER NADİ / doğruhaber

     

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir