• DOLAR 32.34
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2393.529
  • ...
Hamas ne Satılıktır Ne de Suriye veya İran`ın Rehinesi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Aynı gün Suriye ve İran rejimlerinin koordineli saldırılarının ardından Suriye resmi televizyonu ile bazı İranlı yazarlar Filistin direnişinin büyük liderlerinden Halid Meşal’e karşı saldırıya geçtiler ve direniş kalesini terk etmekle suçlamaya başladılar. Meşal’in tek suçu Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı övmesiydi.

Suriye’nin hâkimi katil ve cani Esed ile mutlu azınlığın sözcüsü Suriye televizyonu edep ve ahlaksızlıkta o kadar alçaldı ki büyük mücahidi koltuğu için direnişi satmakla suçladı ve 1997 yılında Ürdün’den kovulduğunda kendisine kucak açan tek devletin Suriye olduğunu iddia etti.

Oysa bu tavırlarıyla siyasi nifak sergileyenler, Hamas’ın işgal rejimine karşı gösterdiği destansı direnişin, genelde Arap dünyasının özelde ise Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin öldürülmesine karıştığının anlaşılıp Lübnan’dan çıkarılmasından sonra yoğun bir baskıya maruz kalan Suriye’nin konumunu güçlendirdiğini görmemekte veya görmezden gelmektedirler.

Hegemonya kurma ve başkasını ele geçirme hatalarından uzak duran Erdoğan’ın Türkiye’si ise Arap dünyasına ve Filistin’e çok şey verdi ve vermeye de devam ediyor. Bu yönüyle fazlasıyla övülmeyi ve takdir edilmeyi hak ediyor. Bu konuda Türkiye değil, halkına özgürlük vermemek için Filistin ve direnişi satanlar eleştirilmeli ve kınanmalıdır.

Hamas, Şam’ı kendine karargâh kıldığında, Suriye dâhil Arap ülkeleri işgal rejiminin güvenliğini korumak için bütün topraklarını seferber ederken o sadece Filistin içinde direnişle uğraşıyordu.

Hamas içerde gösterdiği direniş, ortaya koyduğu tutarlı ve ilkeli tavırla Araplara ve Filistinlilere gerçek bir değer kazandırdı. Şam’a yerleşen Hamas, hâkim Baas rejiminden seksenlerde büyük zulümler gören Suriye halkından ağır eleştiriler alıyordu.

Amerika’nın izni ve desteğiyle 1976 yılında Marunîleri korumak adına Lübnan’a giren ve Tel Ez-Za’ter katliamını yapan Baas Rejimi, Filistin direnişini Amerika’ya karşı oluşu veya sevdiğinden dolayı desteklemedi. Direnişi sadece içerde ve dışarıda kendi konumunu güçlendirmek için siyasi amaçlarla destekledi.

Hamas liderini nankörlük, hak bilmezlik ve direnişi bırakmakla suçlamak; aslında Siyonistlerin topraklarını işgal etmesi ve Arap ülkelerinin de komplo ve ihanetleri sonucu dünyanın dört bir yanına dağılan bütün Filistinlileri suçlamak anlamına geliyor. Filistin halkına karşı katliam sırası şimdi Suriye’de. Suriye güçlerinin mülteci kamplarına saldırması sonucu şimdiye kadar yüzlerce Filistinli mülteci şehit oldu ve yaralandı.

Saldırı kampanyasına katılan İranlı yazarlar, Filistin liderlerini kendilerine yardım edenlere karşı vefasızlıkla suçladı ve bu konuda Filistin direnişini destekleyen tek devletin İran olduğunu iddia ettiler.

Kendilerini yöneten Ayetullah adına yazan bu yazarların, işgal yönetiminin nükleer tesisleri nedeniyle kendilerine karşı kılıçlarını sıyırdığı bu zor dönemde Hamas ve İslamî Cihad hareketlerinden çıkarları için bekledikleri desteği görememenin hasret ve üzüntüsünü yaşadıklarını görüyoruz.

Suriye halkının akan kanına Suriye rejiminin yanında yer alarak ortak olan İran yönetimine diyoruz ki, Hamas satın alınabilecek bir meta değildir. Bu hareket bütün Filistin topraklarını kurtarıncaya kadar direniş mevzisinde kalacak ve burayı asla terk etmeyecektir.

Diğer taraftan Filistin halkının her tarafa mülteci olarak dağılması bu halkın ayıbı değildir. Zor durumda kalan bu halkın Arap ülkelerinden yardım alması ise doğaldır. Bu onların hakkıdır. Kimse bu konuda minnet edemez. Asıl ayıp ve utanç, masum insanlara karşı katliam yapanlardadır. Hamas’ın kabul etmediği konu da budur. Hamas bu konuda Suriye rejimine öğüt verip öğüdünün önemsenmediğini ve fayda etmediğini görünce Suriye topraklarını terk etti.

Siyasi liderliği bırakacağını duyuran Halid Meşal, Filistin tarihinin şahit olduğu en temiz ve halis liderlerdendir. Onun şundan veya bundan temiz kâğıdı almaya ihtiyacı yoktur. Ona yapılan saldırı aleyhine değil, lehine bir şahitliktir.

Şair ne güzel söylüyor:

Benimle ilgili sana eksik birinden kınama/yerilme ulaşırsa

Şunu bil ki bu, benim mükemmel olduğumun kanıtıdır.

Macid Ebu Deyyak

Filistinhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir