• DOLAR 34.504
  • EURO 36.66
  • ALTIN 2918.98
  • ...
Kürt Sorununun Çözümü Anadilde Eğitimdir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
DİYARBAKIR- Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Av.Serdar Bülent Yılmaz, Başbakan`ın `Anadilde eğitim bir hak değildir` şeklindeki açıklamasını ulusalcı bir açıklama olarak nitelendirerek, bu a ile karamsar bir tablonun çizildiğine vurgu yaptı.
 
Yılmaz bu açıklama ile atılan adımlardaki samimiyete gölge düşürdüğünü belirterek, Erdoğan`nın Almanya`daki Türklerin eğitim haklarıyla ilgili olarak daha önce bu ülkede yaptığı açıklamalarına atıfta bulunarak, bu söylemlerin bir tutarsızlık olduğunu söyledi.
 
Erdoğan`ın Tutumunda İktidar Kibri Vardır
Yılmaz Başbakan`ın açıklamasıyla, " "Adeta `Anadilinizi seçmeli ders olarak öğrenmenize imkân sağladık ya, daha ne istiyorsunuz?` demiş olmaktadır. Bu yaklaşımın dün Roboskî`de katledilen onlarca insanın yakınlarının hak arayışına binaen söylenen `Tazminatsa tazminat!` söyleminden nitelik olarak hiçbir farkı yok! Aynı şekilde bu açıklama Başbakan`ın tutumunda bir süredir giderek açığa çıkan iktidar kibrinin somut bir diğer örneğidir. Başta Kürt sorunu olmak üzere tanıklığını yaptığımız coğrafyada resmi ideolojinin yarattığı kadim toplumsal-siyasal sorunların çözümüne dönük adım atarken; Başbakan`ın öncelikle ivedi olarak bu, muhatabını mihnet altına alan, teslimiyet bekleyen, iktidar kibri ile malul paradoksal tutumuna bir son vermesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
 
Anadil de Başörtüsü de Allah`ın Verdiği Bir Haktır
Başbakan`ın anadilde eğitim ile anadili öğretme ayrımı siyasal literatüre başörtüsü sorununun çözümüyle ilgili olarak sokulan `hizmet alan-hizmet veren` ayrımını çağrıştırdığını açıklayan Yılmaz. bu ayrımında da bir saçmalık olduğunu söyledi.
 
İnsanların inancını hiçbir baskı altında kalmaksızın yaşamasının da, anadiliyle eğitim görmesinin de Allah`ın verdiği en temel ve kadim haklardan olduğunu işaret eden Yılmaz, "Başbakan bu hakkı inkâr ve onu talep edenleri tahfif etmek yerine bu ülkede yaşayan her bir insanın fıtri haklarını kullanmasının önündeki engelleri kaldırmalıdır. Sadece eğitim alanında da değil; sağlıktan siyasete toplumsal ve siyasal yaşamın her alanında çok dilliliğin ortamı oluşturularak çok dilli ve çok kültürlü Türkiye toplumuna resmi ideolojinin bir deli gömleği gibi giydirdiği tek dil fetişizminden ve faşizminden vazgeçilmelidir" şeklinde konuştu.
 
Kürtçe Eğitim Talebi Sadece Bir Kısım Kürt Milliyetçisinin Talebinden İbaret Değildir.
Kürtçe eğitim talebi sadece bir kısım Kürt milliyetçisinin talebinden ibaret olmadığının altını çizen Yılmaz daha sonra şu ifadelerine yer verdi: "Bütün Kürt halkının ve dahi tüm farklı etnik toplulukların talebidir. Hem öyle olsa bile karşıtlarınızın doğal haklarını inkâr ve tahfif etmek kabul edilebilir bir tutum olamaz. Öte yandan bu sözler, savaşı kesen değil derinleştirecek olan sözlerdir. Hükümet Kürt sorununu çözmek istiyorsa Türkçe dışındaki dillere karşı uygulanan bu ilkel ve faşist engellemeleri kaldırmalıdır.
 
Hükümetin merkeze yerleştikçe merkez sağın sığ ve devletçi söylemini de kuşandığını belirten Yılmaz son olarak, "Anadil hakkı tanınmadan Kürt sorununun çözülemeyeceğini hükümet çok iyi bilmelidir. Kürt halkı bu aşamadan sonra anadilde eğitimin içinde yer almadığı hiçbir çözümü kabul etmeyecektir. Ancak Hükümetin bunu kavrayabilmesi için öncelikle son zamanlarda `Kürt sorunu yoktur!` şeklinde sık sık dile getirdiği inkârcı anlayıştan sıyrılmalı ve gözlerini Kürt sorunu gerçeğine açmalıdır" ifadelerine yer verdi. (Osman İçli-İLHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir