Sisi cuntasına bir tepki de Muş halkından
Sisi cuntası tarafından 9 Mısırlı gencin idam edilmesine tepki gösteren Muşlu STK’lar, zulmün dünyaya duyurulması için tüm vicdan sahiplerine çağrıda bulundular.
Sisi cuntası tarafından 9 Mısırlı gencin idam edilmesine bir tepki de Muşlu STK’lardan geldi. Muş’ta faaliyet gösteren 21 sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcisi, Sisi cuntası tarafından 9 Mısırlı gencin idam edilmesine düzenledikleri basın açıklamasıyla tepki göstererek, cunta mahkemelerinin karar duruşmasında, her dakikaya 26 idam kararının sığdırıldığı ve dünyanın buna sessiz kaldığı vurgulandı.
Belediye Meydanı’nda düzenlenen ve sık sık İhvan lehine sloganların atıldığı basın açıklamasını okuyan Özgür-Der Muş Şube Balkanı Erdal Eker, insanlığa ve hukuka aykırı bu kararı kınamak, mazlumların sesini dünyaya duyurmak için tüm vicdan sahiplerini harekete geçmeye çağırdıklarını söyledi.
Eker, “Kimin elinden ne geliyorsa, hemen şu anda yapmalıdır. Halkların ve devletlerin harekete geçmesi, bu acı zulmün durdurulması için vakit daralmaktadır. 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Zalimlerin karşısında sessiz kalanlar da zalimdir. Merhametsizler karşısında sükût edenler, ancak aşağılık sefillerdir.' İnsanlığa karşı işlenen suçları telin etmek, Müslüman’ın en temel dini görevi, izzet ve onurunun gereğidir.” dedi.
"Batı, idamlar karşısında 3 maymunu oynuyor"
Batı'nın idamlar karşısında 3 maymunu oynadığını dile getiren Eker, şunları söyledi: “Muasır medeniyet dediğimiz tek dişi kalmış canavar.' Bir ölüm sessizliği ve soğukluğu içinde bu sahneyi izlemekle yetindi. Elim insanlık suçu karşısında timsah gözyaşı bile dökmeyen, ar damarı çatlamış batı, üç maymunu oynarken, son derece mutlu görünüyordu. Cunta mahkemelerinin karar duruşmasında, her dakikaya 26 idam kararı sığdırarak kendi rekorunu kıran sözde Mısır adaleti; sırtlanlarının seyirci, çakallarının çapulcu, akbabalarının yağmacı, ruhu kararmış alçakların cellât olduğu bir insanlık kıyımına gözünü kırpmadan imza attı. Siyonist israil yönetiminin ve işbirlikçi bazı Arap ülkelerinin krallarının önüne masum Müslüman bedenleri parçalanıp atılırken, ‘Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var.’ diyen bir buçuk milyar Müslüman’ın payına kanlı gözyaşı düştü.”
Sisi cuntası, darbeye karşı gelenleri dünyanın gözü önünde, kimi zaman Rabia Meydanı'nda, kimi zaman da camilerin içinde toplu halde katlettiğinin altını çizen Eker, bu vahşi katliamlardan sağ kurtulanları da son idam kararlarıyla ortadan kaldırmak ve darbenin önündeki son asil direnişçileri de temizlemek telaşında olduğunu söyledi.
Eker, “Tam anlamıyla bir devlet terörü ve bu terörün arkasında ellerini ovuşturan dişleri kanlı darbeci katillerle karşı karşıyayız. Mısır halkını yalnız bırakmakla yetinmeyen, aynı zamanda cuntaya da sahip çıkan batılı ülkelerin bu tutumu, darbeci katillere cesaret vermiştir. Direnişçi temizliğinin süratle tamamlanması için kendilerine açık siyasi çek verilen Sisi ve aveneleri, bu görevlerini büyük bir zevk içinde gaddarca icra etmişlerdir. Mısır’daki son yargı tiyatrosu, ülkede yaşananları dünya kamuoyunun gündemine getirirken, onun bölgesel ve küresel destekçilerini de ifşa etmiştir.” diye belirtti. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)