Venezuela: Sosyal Çöküntüden Siyasal Çöküntüye - 2
Analizimiz Venezuela hakkında genel bilgiler içermekte, devamında ülkede meydana gelen son gelişmeler ele alınmakta ve nihayetinde bu gelişmelerin dünya siyasetiyle etkileşimi konu edinilmektedir.
GİRİŞ
Venezuela, Hugo Chavez'in (ö. 2013) 1998'de iktidara gelmesinden bu yana, Güney Amerika'da, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) karşıtı dış siyaset ve kapitalizm karşıtı bir ekonomi yönetimiyle dünya gündeminde yer almaktadır. Chavez'in “Bolivarcı Devrim” ve “21. Yüzyıl Sosyalizmi” kavramları ile ifade ettiği Venezuela'daki değişim, ABD'nin karşı girişimleri ve revize edilmiş bir sosyalizmin dahi sosyal adaleti sağlayamamasından dolayı süreklilik arz eden sorunlarla karşılaştı. Değişimin kurucu ideolog siyasetçisi konumundaki Chavez'in 2013'te ölümünden sonra yerini alan Nikolas Maduro döneminde ülkenin sosyal ve siyasi sorunları daha da derinleşti ve ABD desteğindeki muhalefeti güçlendirdi. Dış destekli Venezuela muhalefeti, Ulusal Meclis'te çoğunluğu elde etti. Maduro'nun, muhalefetin yer almadığı Ulusal Meclis'e karşı Kurucu Meclis'i oluşturması da Venezuela'nın sorunlarını çözemedi. Bu sorunlu süreç, Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nun 23 Ocak 2019'da "geçici devlet başkanlığı"nı üstlendiğini ilan edip başkanlık yemini etmesi ve ABD öncülüğündeki Batılı güçlerin desteğini almasıyla daha karmaşık uluslararası bir vakıa boyutuna vardı. Analizimizde Venezuela'daki bu gelişme odağa alınarak Venezuela'nın Chavez döneminden bu yana yaşadığı değişim ve bu değişimle birlikte karşılaştığı sorunlar değerlendirilmiştir.
VENEZUELA MUHALEFETİ
Venezuela'da sosyalizm karşıtı ve ABD yanlısı sağcı elit, her dönem siyasi bir ağırlığa sahiptir. Chavez'den sonra devlet yönetiminden kısmen uzaklaştırılan bu kesim, hâlâ çok sayıda eyalet ve belediyede yönetimi elinde bulundurmaktadır.
Venezuela'nın yasama organı beş yıl süreyle seçilen 167 üyeli tek kamaralı Ulusal Meclis'ten oluşmaktadır. 6 Aralık 2015'te yapılan Ulusal Meclis seçimlerinde muhalefetin çatı koalisyonu, Demokratik Birlik Buluşması (Democratic Unity Roundtable /MUD) %65'in üzerinde oy oranı almış ve 17 yıl aradan sonra Ulusal Meclis'te 112 sandalyeyle ilk kez çoğunluğu ele geçirmiş, bu gelişme yönetim ile muhalefet arasında gerginliğe yol açmıştır. Başkan Maduro'nun imzaladığı kararname ile Anayasayı güçlendirmek için 30 Temmuz 2017 tarihinde ise bir Kurucu Ulusal Meclis (ANC) oluşturulması için seçimlere gidilmiştir. MUD'un boykot ettiği seçimler sonucunda iki yıl süreyle görev yapacak 545 üye seçilmiştir.
Venezuela Valilik seçimleri 15 Ekim 2017 tarihinde gerçekleştirilmiş, MUD'un yine boykot ettiği seçimler sonucunda iktidardaki PSUV'un 23 eyaletten 19'unu kazandığı açıklanmıştır. 10 Aralık 2017'de gerçekleştirilen belediye seçimlerinde 335 belediyenin 300'den fazlasını yine PSUV kazanmıştır.[13]
Seçimlerden önce (Nisan 2017'de) muhalefetin önde gelen liderlerinden Henrique Capriles'e 15 yıl kamu hizmetlerinden, dolayısıyla siyasetten men cezası verilmiş; serbest seçimlere gölge düşürülmüştür.[14]
Bu gelişmelerin ardından muhalefet, umudunu 2018'de yapılacak devlet başkanlığı seçimlerine bağlamış ancak aynı yılın Mayıs ayında gerçekleşen seçimleri %67,7 oy oranıyla Maduro kazanmıştır. Seçime katılım oranının %46 civarında olması Başkan Maduro'nun zaferini gölgelerken muhalefet seçime hile karıştırıldığı iddiasında bulunmuştur.[15]
Venezuela muhalefeti genel olarak ABD güdümündedir ve Amerikan Devletleri Teşkilatı (Organization of American States/OAS) Genel Sekreteri Luis Almagro tarafından yönetildiğine inanılmaktadır.[16] Uruguay Eski Dışişleri Bakanı olarak kendinden söz ettiren Almagro, Dinler Arası Diyalog çalışmalarının önemli bir ismi olarak bilinmekte, ABD'nin yenidünya düzenine dolayısıyla Evanjelist emellerine hizmet etmektedir.
Venezuela'da Mayıs 2018 devlet başkanlığı seçiminin ardından muhalefet, Almagro ve ABD Başkanı Trump'ın yoğun desteği altında yeni bir arayışa girmiş, nihayetinde 19 Ocak 2019'da Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido, devlet başkanlığı yemini ederek ülkenin "geçici devlet başkanlığı" görevini üstlendiğini açıklamıştır. ABD'de eğitim almış, otuz beş yaşındaki genç endüstri mühendisi liderin kendinden menkul başkanlığı, ilanın hemen ardından Trump tarafından Twitter açıklamasıyla tanınmış, ardından Şili, Brezilya, Kolombiya gibi Güney Amerika ülkeleri ve Avrupa Birliği tarafından da kabul görmüştür. Söz konusu cephe Maduro yönetimiyle iletişimini kesmiştir.[17] Buna karşılık, Türkiye, İran, Rusya ve Çin gibi ABD karşıtı ülkeler Maduro yönetimini tanımaya devam edeceklerini bildirmişlerdir.
GÜNEY AMERİKA'DA DEĞİŞEN DENGELERİN VENEZUELA'YA ETKİSİ
Son yıllarda daha çok sosyalist partiler tarafından yönetilen Güney Amerika'da, Meksika dışında Neo-Liberal/Evanjelist bir siyaset dalgası esmekte veya estirilmektedir.
Trump henüz iktidara gelmeden Arjantin'de Aralık 2015'te yapılan devlet başkanlığı seçimlerini merkez sağın muhafazakâr adayı Mauricio Macri kazanmıştı. Güney Amerika'da sağ rüzgârı estiren bu zafer Trump'ın başkanlığa seçilmesinden (7 Kasım 2016) sonra fırtınaya dönüştü. Aralık 2018'de Şili'de devlet başkanlığı seçimlerini sosyalist eski başkanı yenen, Trump çizgisindeki iş adamı Sebastian Pinera kazandı. Bölgede endişeye yol açan Pinera'ın seçim başarısını Ekim 2018'de Brezilya'da yine sosyalist eski başkana karşı aşırı sağcı Jair Bolsonaro'un seçim başarısı izledi. Böylece Güney Amerika'da güç dengesi Sol'dan Sağ'a kaydı. ABD güdümündeki Venezuela muhalefeti bölgede esen bu rüzgârı değerlendirerek Maduro yönetimine karşı isyan bayrağı açtı ve destekçi buldu.
Güney Amerika'da sağın seçim başarılarına en son El Salvador'da Filistin kökenli Evanjelist Nayip Bukele'nin de katılmasıyla Güney Amerika Sol siyaset dalgalar arasında kalmaya devam etmektedir.
GÜNEY AMERİKA SOLUNUN BAŞARISIZLIK NEDENLERİ
Sosyalist iktidarın Venezuela'da geçirdiği sarsıntı sadece ABD kaynaklı etkenler veya sadece iç etkenlerle açıklanamaz.
Analizimizde ifade edildiği üzere kıtadaki solcu partiler, ekonomik sorunlara çözüm olmamış, sosyal adaleti de sağlayamamıştır. Yönetici elit sınıf, zamanla burjuvanın yaşam koşullarına yaklaşmış, buna karşılık halk yoksulluğa maruz bırakılmıştır. Ancak kıta Solunun sorunu sadece ekonomik değildir. Kıta solu bölgede asayişi sağlama ve uyuşturucu ile mücadelede başarısız olduğu gibi paralı veya parasız fuhşun yaygınlaşmasına da katkıda bulunmuştur. Uzun bir süre sosyalistlerce yönetilen ülkeler, hâlâ AIDS hastalığının en yaygın olduğu ülkeler arasında yer almaktadır.
Sosyalizmin ahlaki alanlardaki başarısızlığı bölgede geliştirilen Hıristiyan Sosyalizmi akımı ile de giderilmeye çalışılmış ancak başarı sağlanamamıştır. Kaynaklara göre Venezuela'da 2016'da, AIDS hastalığı, bilgilendirme ve koruyucu önlemlere rağmen 2010 yılına göre yüzde 24 artarak 6500 kişi bu hastalığa yakalanmıştır.[18] Alkol tüketiminde de ülke ön sıralarda yer almaktadır. Topluma yansıyan bu sorunlarla gittikçe gerileyen Katolikliğin bıraktığı boşluk, Evanjelizm tarafından değerlendirilmektedir.
Doğu Avrupalı ilk Papa Polonyalı John Paul döneminde Doğu Avrupa'da komünizmin çöktüğü bilinmektedir. Bu doğrultuda Güney Amerikalı ilk Papa Francesco döneminde Güney Amerika'da sosyalizmin çöküş sürecine girmesi dikkate değer bulunmalıdır. Francesco'nun sosyalizm karşıtlığı ve Latin Amerika diktatörlerine yakınlığı bilinmektedir.[19] Papa, Katolikliğin yerini alan Evanjelist yayılmacılığa da uzak görünmemektedir. Bunun en açık kanıtlarından biri, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır yönetimiyle yakınlığıdır.
VENEZUELA'DA İSLAM
Venezuela’da çoğunluğu Suriye, Lübnan ve Türkiye kökenli yaklaşık 100 bin ama etkili Müslümanın bulunduğuna inanılıyor.[20]
Başkent Karakas'ta bulunan Karakas Camisi, Latin Amerika'nın en büyük camilerinden biridir. Yaklaşık 3500 kişinin aynı anda ibadet yapabildiği cami, bir külliye mahiyetindedir. 5000 metrekarelik alanı kaplayan caminin 113 metre yüksekliğindeki minaresi de Latin Amerika'nın en yüksek yapısıdır.
Cami, 1989 yılında Suudi Arabistan'ın finansmanıyla Şeyh İbrahim Bin Abdülaziz'in himayesinde ve Venezuela Cumhurbaşkanı Carlos Andres Perez döneminde inşa edilmiş.[21]
Venezuela Müslümanları, genel anlamda ibadetlerini yapma ve dinlerini anlatma konusunda iyi koşullara sahiptirler.[22] Venezuela halkı arasında İslam'a yöneliş görülmektedir.[23] Evanjelist ve diğer aşırı Hıristiyan yapılar, Venezuela'nın Müslümanlara sağladığı bu imkânların kıtanın güvenliğini tehdit ettiğini iddia etmekte, Müslümanlarla ilgili verileri çarpıtmakta ve abartmaktadırlar.[24]
[13] http://www.mfa.gov.tr/venezuela-siyasi-gorunumu.tr.mfa ET: 21.02.019.
[14] https://www.bbc.com/news/world-latin-america-39534732 ET: 21.02.019.
[15] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-44193027 ET: 21.02.019.
[16] https://www.bloomberg.com/news/articles/2018-12-06/almagro-to-seek-reelection-as-oas-secretary-general-2020-2025 ET: 21.02.019.
[17] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47126374 ET: 21.02.019.
[18] http://www.unaids.org/en/regionscountries/countries/venezuela ET: 21.02.019.
[19] https://www.bbc.com/turkce/haberler/2013/04/130411_papa_kayiplar ET: 21.02.019.
[20] https://www.state.gov/j/drl/rls/irf/2007/90271.htm ET: 21.02.019.
[21] https://www.revolvy.com/page/Islam-in-Venezuela ET: 21.02.019.
[22] https://www.youtube.com/watch?v=iaU8Hcm4EJI ET: 21.02.019.
[23] https://www.youtube.com/watch?v=k_97Rv_z_yE ET: 21.02.019.
[24] http://www.barenakedislam.com.linkis.com/nLCJp ; https://www.youtube.com/watch?v=Ccv3YtRaHcQ ET: 21.02.019.
SDAM