• DOLAR 32.587
  • EURO 35.015
  • ALTIN 2462.618
  • ...
AB`nin Kaçınılmaz Sonu: ÇÖKÜŞ
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İbrahim Toprak / Doğruhaber

Uzun süredir ekonomik krizle boğuşan Avrupa, aldığı ekonomik önlemlere rağmen bir türlü kendini toparlayamıyor. Avrupa’nın dört bir yanına yayılan ve AB ülkelerini saran ekonomik krizin etkileri ise şiddetli bir şekilde kendini hissettirmeye devam ediyor. Kriz nedeniyle bütçe açıklarının artması ve bu açıkların borçla kapatılmaya çalışılması da krizin içinden çıkılmaz bir hale gelmesine neden oluyor. Peki, krizle beraber Avrupa’da neler yaşanıyor?

İŞTE KRİZLE İLGİLİ YAKIN TARİHTEN BİRKAÇ ÖRNEK…
22 AĞUSTOS - Portekiz’de yeni vergi paketi protesto edildi: Portekizli seçmenler, başkent Lizbon’da, mali krizden çıkmak için çabalayan hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı geniş katılımla bir protesto düzenledi. Başkent meydanlarını dolduran Portekizliler, yeni vergi paketini protesto eden sloganlar attı.

21 AĞUSTOS - İspanya’da ikinci el satışları patladı: İspanya’nın belini büken ekonomik kriz, ikinci el satışlarını patlattı. Krizden önce pek rağbet görmeyen ikinci el mağazaları şimdilerde dolup taşıyor.

10 AĞUSTOS - Fransa krizden vergiyle çıkmayı planlıyor: Yeni vergiler Fransızları bekliyor. Onlar da her geçen gün kötüleşen ekonomik durum sonrası kara kara düşünüyor. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande de, Euro Bölgesi’nde yaşanan krizden dolayı yeni vergiler koymak zorunda olduklarını söylüyor.

23 TEMMUZ - Ekonomik kriz intiharı tetikledi: Hollanda’da son yıllarda ekonomik kriz intihar olaylarında artışa neden oldu. Bu durum ise Avrupalıların geldiği vahim durumu ortaya koyuyor.

12 TEMMUZ - Yunanistan’da işsizlikteki artış durmak bilmiyor: Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’da işsizlik nisan ayında yüzde 22,5’e yükselerek yeni bir rekor kırdı.

06 TEMMUZ - Güney Kıbrıs, acilen kurtarma paketi bekliyor: Güney Kıbrıs yönetimi, kurtarma paketine ihtiyacı olduğunu açıkladı. Komünist parti yönetimindeki Avrupa Birliği üyesi ülke, para sıkıntısı içinde. İşsizlik oranı ise artmaya devam ediyor.
Avrupa’da ekonomik kriz organ sattırıyor: Avrupa’yı sarsan ekonomik kriz, organ kaçakçılığını da hızla artırdı. Bugüne kadar Çin, Hindistan ve Brezilya’da yoğunlaşan yasadışı organ ticareti, artık Yunanistan, İspanya, İtalya ve Sırbistan gibi Avrupa ülkelerine yayılıyor.

Yukarıdaki tablo Avrupa’da derinleşen ekonomik krizin hangi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Zaten ahlaki olarak çöken Avrupa’nın ekonomisi de batma noktasına geldi. Bu durum Avrupa Birliğinin dağılacağı sinyallerini veriyor. Peki, Avrupa’yı saran bu ekonomik krizin temelinde ne var. Halkın cebi ve devletlerin kasası neden boşaldı. Merak edilen bu soruyu Yalova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. B. Gültekin Çetiner ile konuştuk.

ÇÖKÜŞ KAÇINILMAZ
Avrupa’daki ekonomik krizin arttığına dikkat çeken Prof. Gültekin Çetiner, AB ülkelerinde 400 milyon insanın açlık sınırında olduğunu söyledi. Ekonomik krizin öncü depremler gibi dalga dalga Avrupa’yı etkisi altına alacağını vurgulayan Çetiner, AB ekonomisinin çökeceğini, bunun da kaçınılmaz bir son olduğunu ifade etti. Avrupa’da yaşanan ekonomik krizin Borca Dayalı Para Sistemi (BDPS)’nden kaynaklandığını anlatan Prof. Gültekin, bu sistem içerisinde üretilen her türlü çözümün sonuçsuz kalacağını belirtti. Gültekin, “Bu sistem içerisinde, olaya matematiksel olarak baktığınızda AB’nin kendini toparlama gibi bir şansı yok. 2+2=5 etmesi lazım. Bu da matematiksel olarak mümkün değil. Krize yönelik değişik çözümler öneriyorlar. Ama hepsi BDPS içerisinde önerilen çözümler. Bu sistem değişmedikçe ve para eski fonksiyonu olan ölçü olma vasfını kazanmadıkça bu sorun çözülmez. Bu da pek çok ekonomi kitabının yeniden yazılması demektir” dedi.

BDPS NEDİR?
Borca Dayalı Para Sisteminin ne olduğunu anlatan Prof. Çetiner, bu sistemi şöyle özetledi: “Borca Dayalı Para Sistemi tüm insanlığı köleleştiren, devletlerin devlet olma erkini ellerinden alıp bankalara teslim eden bugünkü bankacılık sisteminde para üretme mekanizmasının kısa adıdır. İnsanlar paranın nasıl üretildiğini bilmiyor. Üretilen parayla nasıl köleleştirildiğinden haberi yok. Sanıyorlar ki parayı devletler üretiyor. Hayır. Paranın yüzde 10luk kısmını devlet bankalara borçlanarak üretiyor. Paranın geriye kalan yüzde 90lık kısmını ise bankalar kısmi Rezerv Sistemi denilen KRS ile havadan üretiyor. İnsanlar kredi çektiklerinde birisinin yatırdığı parayı borç olarak aldığını zannediyor. Ancak aslında böyle değil. Bankalar bu parayı sanal olarak üretiyor. Bankaların yeni para üretmesi bilgisayardaki birkaç tuş hareketinden ibaret. Ancak havadan ürettikleri bu paranın faiz/kar payını sizden alarak servetleri sürekli kendilerine aktarıyorlar.”

AB VE ABD’Yİ GİZLİ GÜÇLER YÖNETİYOR
Borca Dayalı Para Sisteminde, devletleri parayı basanların yönettiğini söyleyen Çetiner, “ABD ve AB dediğimiz şey aslında bir yanılsama. Aslında devletlerin arkasında bir gizli devlet var. Çünkü servetlerini kim yönlendiriyorsa asıl devlet odur. Yani bugün Obama’yı da, karşısındaki rakiplerini de finanse eden azınlık güç aslında seçimlerden önce iktidarı belirleyen güçtür.”

BDPS’NİN OLMADIĞI ÜLKELERDE SORUN YOK
“Bana göre AB artık bitmiştir” diyen Prof. Çetiner, sözlerine şöyle devam etti: “AB şu anda sadece uzatmaları oynuyor. Bu sistem BDPS’yi, başta zayıf ülkeler olmak üzere bütün ülkeleri tek tek köleleştiriyor. Ancak şu anda merkez bankalarının etkileyemediği ülkelerde bu sorun yok. Çünkü borca dayalı para sistemi yok. Tabi bu şekilde belli başlı birkaç devlet kaldı.”

Bu haberler de ilginizi çekebilir