• DOLAR 34.562
  • EURO 36.568
  • ALTIN 2929.45
  • ...
El-Biruni
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yıllardan beri bizlere bilimin kaynağı Avrupa diye gösterildi. Bununla beraber, Müslümanların ilimden uzak oldukları empoze edildi. Fakat tarihi araştırmalar bunun tam tersi olduğunu gösteriyor. Yapılan tarih araştırmalarına göre İlmin temelini Müslüman bilim adamlarının oluşturduğu görülüyor. İşte bunlardan biri olan Müslüman Bilim adamı El-Bîrûnî…

El-Bîrûnî, yaşadığı çağa damgasını vurup “Bîrûnî Asrı” denmesine sebep olan zekâ harikası Müslüman bilim adamı olarak tarihteki yerini koruyor. Yaşadığı çağa damgasını vurup “Bîrûnî Asrı” denmesine sebep olan zekâ harikası bilgin Bîrûnî, 973 yılında Harizm’in merkezi Kâs’ta doğdu. Esas adı Ebû Reyhan b. Muhammed’dir. Küçük yaşta babasını kaybetti. Annesi onu zor şartlarda, odun satarak büyüttü. Daha çocuk yaşta araştırmacı bir ruha sahipti. Birçok konuyu öğrenmek için çılgınca hırs gösteriyordu. Tahsil çağına girdiğinde Hârizmşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine özen gösterildi. Bu aileden bilhassa Mansur, Bîrûnî’nin iyi bir eğitim alması için her imkânı sağladı.

Bu arada İbn-i Irak ve Abdüssamed b. Hakîm’den de dersler alan Bîrûnî’nin öğrenimi uzun sürmedi. Daha çok özel çabalarıyla kendisini yetiştirdi. Araştırmacı ruhu, öğrenme hırsı ve sönmeyen azmiyle birleşince 17 yaşında eser yazmaya başladı.

GAZNELİ MAHMUT HÜRMET EDERDİ

Gazneli Mahmud Hindistan’ı alınca hocalarıyla Bîrûnî’yi de oraya götürdü. Zira onun yanında itibarı çok yüksekti. ‘Bîrûnî, sarayımızın en değerli hazinesidir’ derdi. Bu yüzden, Bîrûnî’yi Hazine Genel Müdürlüğü’ne tayin etti. O da orada Hint dil ve kültürünü bütünüyle inceledi. Üstün dehasıyla kısa sürede Hintli bilginler üzerinde şaşkınlık ve hayranlık uyandırdı. Kendisine sağlanan siyasî ve ilmî araştırmalarına devam etti. Yaşadığı çağa adını veren ve çağını aşan ilmî hayatının zirvesine erişti. Sultan Mes’ud, kendisine ithaf ettiği ‘Kanun-u Mes’ûdî’ adlı eseri için Bîrûnî’ye bir fil yükü gümüş para vermişse de o, bu hediyeyi kabul etmedi.

BİRÇOK BİLİM DALINDA ARAŞTIRMALAR YAPTI

Bîrûnî, Arapça, Farsça, İbrânîce, Rumca, Süryanice, Yunanca ve Çince gibi daha birçok dil biliyordu. Matematik, Astronomi, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp, Eczacılık, Tarih, Coğrafya, Filoloji, Etnoloji, Jeoloji, Dinler ve Mezhepler Tarihi gibi otuza yakın ilim dalında çalışmalar yaptı ve eserler verdi. Yazmış olduğu ‘Tahkik’ ve ‘Kanûn-u Mes’ûdî’ adlı eserleriyle trigonometri konusunda bugünkü ilmî seviyeye o günden, ulaştığı açıkça görülür. Bu eser astronomi alanında zengin ve ciddî bir araştırma âbidesi olarak tarihe mal olmuştur. İlmiyle dine hizmetten mutluluk duymaktadır.

YERİN ÇAPINI ÖLÇTÜ

Gazne’de kıbleyi tam olarak tespit etmesi ve kıblenin tayini için geliştirdiği matematik yöntemi dolayısıyla kıyamet günü Rabbi’nden sevap ummaktadır. Ayın, Güneş`in ve Dünya`nın hareketleri, Güneş Tutulması anında olaşan hadiseler üzerine verdiği bilgi ve yaptığı rasatlarda, çağdaş tespitlere uygun neticeler elde etti. Bu çalışmalarıyla yer ölçüsü ilminin temellerini sekiz asır önce attı. Israrlı çabaları sonunda yerin çapını ölçmeyi başardı. Dünyanın çapının ölçülmesiyle ilgili görüşü, günümüz matematik ölçülerine tıpatıp uymaktadır. Avrupa’da buna ‘Bîrûnî Kuralı’ denmektedir.

TIP VE ECZACILIKTA İLERLEDİ

Bîrûnî, hastalıkları tedavi konusunda değerli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes’ud’un gözünü tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir. Botanikle ilgilendi, geometriyi botaniğe uyguladı. Bitki ve hayvanlarda üreme konularına eğildi. Kuşlarla ilgili çok orijinal tespitler yaptı.

İLKLERİN SAHİBİ

Dünyanın, yuvarlak olduğunu bulmuş ve dünyanın döndüğünü Galilei’den 600 yıl önce söylemiştir. Daha o çağda Ümit Burnu’nun varlığından söz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa’dan geniş bilgiler vermişti. Christof Coloumb’dan beş asır önce Amerika kıtasından, Japonya’nın varlığından ilk defa o söz etmiştir. Yerçekimin varlığını Newton’dan asırlarca önce ortaya koydu. Henüz çağımızda sözü edilebilen karaların kuzeye doğru kayma fikrini 9,5 asır önce dile getirdi. Newton ve Fransız Piscard yaptıkları hesaplamalar sonucunda, ekvatoru 25.000 mil olarak bulmuşlardır. Hâlbuki bu ölçüyü Bîrûnî, onlardan tam 700 yıl önce Pakistan’da bulmuştu. İlmî kaynaklara dayanma, deney ve tecrübeyle ispat etme şartını ilk defa o ileri sürdü.

MUKAYESELİ DİNLER TARİHİNİN KURUCUSU

Tarih bilimi ile ilgili araştırmalar yapıp eserler verdi. Gazneli Mahmud, Sebüktekin ve Harzem’in tarihlerini yazdı. Bîrûnî, ayrıca dinler tarihi konusuna da değinip, ona birçok yenilik getirdi. Çağından dokuz asır sonra ancak ayrı bir ilim haline gelebilen Mukayeseli Dinler Tarihi, kurucusu sayılan Bîrûnî’ye çok şey borçludur. Bîrûnî, felsefeyle de ilgilendi. Ama felsefenin dumanlı havasında boğulup kalmadı. Meseleleri doğrudan Allah’a dayandırdı. Tabiat olaylarından söz ederken, onlardaki hikmetin sahibini gösterdi. Eşyaya ve cisimlere takılıp kalmadı.

İLAHİ BİLGİLERLE FEN İLMİNİ BİRLEŞTİRDİ

Onun tabiat ilimleriyle yakından ilgilenmesi, Allah’ın kevnî âyetlerini anlamak, kâinatın yapı ve düzeninden Allah’a ulaşmak, Onu yüceltmek gayesine yönelikti. Eserlerinde çok defa Kur’an-ı Kerim ayetlerine başvurur, onların çeşitli ilimler açısından yorumlanmasını amaçlardı. Kur`an’ın belâğat ve i’cazına olan hayranlığını her vesileyle dile getirdi. Bîrûnî, Cebir, Geometri ve Coğrafya konularında bile o konuyla ilgili bir ayet zikretmiş, ayette bahsi geçen konunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fennî ilimlerle ilahî bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı bulmak olduğunu dile getirmiş ve “Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah’a tövbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah’tan yardım dilerim. Bâtıl şeylerden korunmak için de Allah’tan hidayet isterim. İyilik O’nun elindedir.” demiştir.

DÜNYADA, ÇAĞININ EN BÜYÜK BİLGİNİ

Eserleri halen Batı bilim dünyasında kaynak eser olarak kullanılmaktadır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde Bîrûnî’yi anmak için sempozyumlar, kongreler düzenlendi, pullar bastırıldı. UNESCO’nun 25 dilde çıkardığı Conrier Dergisi 1974 Haziran sayısını Bîrûnî’ye ayırdı. Kapak fotoğrafının altına, “1000 yıl önce Orta Asya’da yaşayan evrensel dehâ Bîrûnî; Astronom, Tarihçi, Botanikçi, Eczacılık uzmanı Jeolog, Şair, Mütefekkir, Matematikçi, Coğrafyacı ve Hümanist” diye yazılarak tanıtıldı. Son eseri olan ‘Kitabü’s Saydele fi’t Tıb’ı yazdığında 80 yaşını geçmişti. Üstad diye saygıyla yâd edilen yalnız İslâm âleminin değil, tüm dünyada çağının en büyük bilgini olan Bîrûnî, 1051 yılında Gazne’de vefat etti.

Veysi Çetik / Araştırma

Bu haberler de ilginizi çekebilir