• DOLAR 32.505
  • EURO 34.791
  • ALTIN 2441.532
  • ...
Danıştay Sarhoşluğa Evet Dedi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Danıştay, “Kötülüklerin Anası” olan içkinin “sınırsız serbest olması”, “her ortamda teşvik edilmesi”, “çocuk, genç, kadın-yaşlı herkes için teşvik edilmesi” yönündeki resmi eğilimi bir daha korudu.

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun 7 Ocak 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmenliğine ilişkin bazı maddelerin yürütmesi Danıştay 13. Dairesi tarafından durduruldu.


Toplumsal felaketlerin baş müsebbibi olan alkol satışına ilişkin düzenlemenin yürütmesini durdurma kararı alması, laik, alkolik ve bu paralelde yayın yapan medya organlarını sevinç gözyaşlarına boğdu. Kimi gazeteler “Yargının Şerefine” manşetini bile attı.


Türkiye, son günlerde tekne partisinde alkol komasına giren liseli gençleri tartışırken Danıştay 13. Dairesi, gençler ve çocukların alkolden korunması için içki satışını ve firmaların özendirici tanıtımlarını sınırlayan yönetmeliğin yürütmesini durdurdu. Alkolle ilgili hazırlanan rapor ve araştırmalarda Alkol’ün topluma ne kadar zarar verdiği ortadayken Danıştay 13. Dairesi’nin böyle bir karar alması tepkilere neden oldu.

Danıştay’ın aldığı bu karar içki firmaları tarafından sevinçle karşılandı. İçki firmaları, bu yetmez içkinin önü daha da açılsın diye açıklamalar yaptılar.
 

DANIŞTAY’IN BU KARARI KABUL EDİLEMEZ
Gençleri içkiden korumaya yönelik önlemlerle ilgili çıkarılan yasanın Danıştay tarafından durdurulmasını ve yaş sınırının kaldırılmasını kabul etmenin mümkün olmadığını ifade eden İSAM (İslam Araştırmalar Merkezi) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Âkif Aydın “Sigarının zararlı etkilerinden bütün insanları koruyoruz. İçkinin bu kadar özendirici olduğu bir ortamda yetişen gençler bakımından Danıştay’ın aldığı bu karar hiç doğru değildir” şeklinde konuştu.
 

DANIŞTAY KÜLTÜREL VE MANEVİ DEĞERLERE SAYGILI OLMALIDIR
Danıştay’ın kültürel ve manevi değerlere saygılı bir karar alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Aydın, “Bugün alkolün yerleşmesinin ve yaygınlaşmasının toplumda hem şahsa hem de aileye yönelik birçok zararları ve yol açtığı birçok problem var. Belli bir yaşa kadar buna bir sınır getirilesi gençleri içkinin zararlarından koruma hedefine yönelikti.

Bunu ortadan kaldırdığınızda hem topluma hem aileye hem de insana zarar vermiş oluyorsunuz. Danıştay’ın yürütmesini durduğu yönetmeliklerden içkinin yasaklanması ile ilgili bir düzenleme de yoktu. Belli bir yaşa kadar insanları içkinin zararlarından koruma hedefi vardı.

Bu yasağın rüştüne ermemiş insanları kapsayacak şekilde ortadan kaldırılması yanlış bir karardır. Toplum sağlığını tehdit eden sigara ile ilgili bu kadar hassasiyet geliştirilirken şurada içilemez burada içilemez denilirken. İçki konusunda bu kadar serbest bırakma ile ilgili bir politika doğru değildir.” dedi.
 

İÇKİ KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR
“İçki birçok kötülüklere yol açtığı için dinimiz bunu yasaklamıştır” diyen Prof. Dr. Mehmet Âkif Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: “Peygamber Efendimiz (sav) “İçki Kötülüklerin Anasıdır” diyerek insanları bu zararlı şeye karşı uyarıyor. Dini nitelikli yasakların toplumlarda uygulanma şansı çok daha yüksektir. Dinen yasak olmasının önemi buradan geliyor.

Sağlık bakımından çok zararlı olan sigara paketlerinin üzerinde resimlerle ‘Sigara sağlığa zararlıdır’ diye yazılıyor. Bu uyarılar sigarayı azaltmadığı için devletler zararlı bir alışkanlık olan sigara için devlet müeyyidesiyle yasak getiriyor.

Sadece sağlığa zararlıdır sloganı bunu önlemeye yetmiyor. (İçki için de müeyyide gerekir.) Dini içerikle yasakların daha fazla uygulanma şansı var. Onun için Peygamber Efendimiz’in (sav) “İçki kötülüklerin anasıdır” demesi toplum sağlığı bakımından, fert sağlığı bakımından ailenin geleceği bakımından son derece önemli bir fırsattır, bunu böyle değerlendirmek gerekir” diye konuştu.
 

GENÇLERİN DÜŞMANI ALKOL GENÇLERE SERBEST
Daire, Yönetmeliğin 22. maddesinin 4. fıkrasındaki, “Vergisiz satış mağazaları, münhasır alkollü içki satış yerleri, liman, hava limanı, hava meydanlarında bulunan perakende satıcılar haricinde, hacmi 20 cl ve altında bulunan ambalajlardaki alkollü içkiler, işyeri açma ve çalışma ruhsatında belirtilen faaliyet konusu bakkal, market, süpermarket, hipermarket, kuruyemişçi, büfe olan işyerlerinde bulundurulamaz ve bu yerlerde satışa sunulamaz.


Toptan satıcıların, perakende satıcılara dağıtım yükümlülüğünü yerine getirirken bu sınırlamaya uyması zorunludur” şeklindeki düzenlemenin yürütmesini durdurdu.

Buna göre bakkal ve marketlerde 20 CL altında içki satılmasının önündeki engel kalktı. Ayrıca Danıştay 24 yaşı sınırına da müdahale etti. Gençlerin bulunduğu ortamda içki satışı yapılabilecek.
 

BARO İSTER DANIŞTAY ONAYLAR
Danıştay’ın sarhoşluğu teşvik eden kararı için rutin bir itiraz yolu takip edildi. Başörtüsü, Kur’an-ı Kerim Kursları, İmam Hatip katsayı kararlarında olduğu gibi içki yönetmeliğinde de önce Baro itiraz etti. Ankara Barosu resmen Danıştay’a başvurdu ve her zaman olduğu gibi Danıştay CHP’nin denetimindeki Baro’nun talebi doğrultusunda karar verdi.
 

SARHOŞLUK İDEOLOJİSİ GALİP GELDİ
Gençliğin kötü alışkanlıklardan korunması anayasal bir görev iken Danıştay’ın içki kullanımının teşviki ve yayılması doğrultusunda verdiği garip kararın makul nedenlerden ziyade ideolojik bir bakış açısı taşıması dikkat çekici.


Özgürlüğün sarhoşluktan geçtiğini düşünen sol-Kemalist-laik çevrelerin düşünceleri Danıştay nezdinde bir kez daha kabul gördü.
Bu çevrelerden özellikle Kemalistler, Mustafa Kemal’in rakı-meze düşkünlüğünün sürdürülmesini hayati bir mesele olarak görüyorlar.

İçkiyle ilgili her kararı Mustafa Kemal’in ilkelerine karşı bir girişim olarak değerlendiriyor, içkiyi “Milli İçecek” olarak adlandırıyor, içki yasağını savunmayı Cumhuriyetin temellerini yıkmaya çalışmakla bir tutuyorlar ve bu yöndeki her girişime tepki gösteriyorlar. Danıştay da her seferinde onların tepkilerini haklı buluyor.


Alkolizm ve benzeri kötü alışkanlıkların çocuk yaştakiler arasında da giderek yaygınlaştığı günümüzde kısmi sınırlama getiren yönetmelik maddelerinin bile Danıştay’ın, durumdan vazife çıkararak temsil ettiğini düşündüğü ideolojik dogmalar zemininde değerlendirerek veto etmesi, sarhoşluğun yayılmasının önündeki engellerle savaş anlamı taşıdığından kuşku yok.

Yönetmelik neler getiriyordu Danıştay ne dedi?

1-İptal edilen yönetmelik; gençlere ve çocuklara yönelik olarak gerçekleştirilen festival, konser ve üniversitelerin bahar şenlikleri gibi etkinliklerde içki satışını yasaklıyordu. Son günlerde 10’a yakın üniversite öğrencisi alkollü şenliklerde öldüğü halde Danıştay yönetmeliği iptal ederek “Gençler ve çocuklar sarhoş olmaya devam etsin” dedi.


2-İptal edilen yönetmelik, alkollü içki firmalarının işyerleri dışında stand kurarak veya başka herhangi bir yöntemle reklam yapmak amacıyla alkollü içki satış ve sunumu yapmasını engelliyordu. Danıştay’ın iptaliyle herkes her yerde içki satışı ve tanıtımı yapabilecek. Bu da sarhoşluğa teşvikin yolunu açıyor.


3-İptal edilen yönetmelik, çocukların ve gençlerin alkollü içkiler sektörünce sponsorluk, promosyon, kampanya ve reklam metası olarak kullanılmasını engelliyordu. Danıştay bu engeli kaldırarak “Kadın çocuk herkes sarhoşluk teşviki için kullanılabilir” dedi.


4-İptal edilen yönetmelik, internet üzerinden içki satışına da yasak getirerek içki temin etmenin yolunu daraltıyordu. Danıştay, “halkın kolayca sarhoş olabilmesinin yollarını genişletme” endişesiyle buna da hayır dedi.

Şükrü Gündüz / Doğruhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir