Yeryüzünün tüm Peygamber Sevdalılarını Selamlıyoruz
Marmara Peygamber Sevdalıları Platformu, yaptığı basın açıklamasıyla ABD ve Fransa`da Efendimiz Hz. Muhammed`i(sav) hedef alan çirkin saldırıları lanetledi
İSTANBUL – Marmara Bölgesinde bulunan birçok Sivil Toplum Kuruluşunun oluşturduğu Marmara Perenler, büyük şeytan Amerika, siyonist israil, ve Haçlı güçleridir.
Peygamberimize dil uzatan bütün bu güçleri lanetlemek için buralara geldik. Buradan Resulün çağrısına “Lebbeyk Ya Muhammed” diyen tüm Müslümanları, Dünyanın her yerinde Efendimize sadakat için meydanlara çıkan ve meydanlarda şehit olan tüm Müslümanları selamlıyoruz.”
GÖREVİMİZ O’NUN DİNİNİ YAYMAKTIR
Programda il konuşmayı yapan Mustazaflar Hareketi kurucu üyelerinden Sad Şahin, islam`a ve Müslümanların mukaddes değerlerine saldırıların, küfrün değişmeyen özelliği olduğunu vurguladı. Müslümanların değerlerine sahip çıkması gerektiğini söyleyen Şahin, “Allah’ın laneti bu filmi çevirenlerin filimde emeği geçenlerin üzerine olsun.
Allah’ın nuru olan güneşimiz Hazreti Muhammed (s.a.v) dil uzatan bu ahlaksızlar o ahlak güneşinin gölgesine bile varamazlar. İnsanlık tarihi içerisinde onun gibi etrafına güneş saçan etrafını nurlandıran hiç kimse yoktur.
Filmi yapan ve destekleyen alçakların korkuları bu güneştendir, Muhammedi güneşin doğuşundandır. Avrupa’daki insanlar düşmüş oldukları bataklıktan İslam’a, bu güneşe kaydıkları için ve bu kayma gün be gün çoğaldığı için korkuyorlar. Biz bu saldırıların Peygamberimizden bu zaman kadar hep gördük ve görmekteyiz. Peygamberimize o dönemde de iğrenç saldırılar olmuştu işte bu iğrenç saldırılarda o dönemin saldırılarının devamıdır. Bunların başında lanetlenmiş kavim israiloğulları vardır.
Şimdi de Efendimize olan saldırıları ondan korktuklarındandır. Bu gün ona düşmanlık edenler Allaha düşmanlık etmektedirler. Allah tarih boyunca resulünü korumuş ve koruyacaktır. Burada Müslümanlara düşen görev, O’nun dinine sahip çıkıp İslam’ insanlara yaymaktır” şeklinde konuştu.
ZALİMLERİN MALLARINI BOYKOT EDELİM
Tüm Müslümanları Amerika ve Siyonist İsrail mallarını boykota davet eden Şahin, “Fakat İslam coğrafyaları bu İslam düşmanlarını beslemektedirler. Sözde İslam devletleri petrolden elde ettikleri gelirleri Amerika bankalarında tutmaktadırlar. Bu miktar iki trilyon doları bulmaktadır.
İşte Amerika ekonomisi İslam dünyasındaki uşaklar sayesinde ayakta durmaktadır. İslam milleti olarak biz onları ayakta tutmaktayız. Ve hala evlerimizde zaruret olmadığı halde onların ürünlerini kullanmaktayız. Efendimize hakaret eden bu alçakları yeteri kadar boykot etmiyoruz.
Size sesleniyorum Müslümanlar, hala Amerika ve İsrail menşeli ürünleri boykot edemiyorsak burada suçlu biziz. Bu nedenle onların mallarını evlerimize sokmayalım. Neslimizi İslam’a göre yetiştirelim ki onların da güç ve damarlarını bu şekilde keselim” ifadelerini kullandı.
ONLARIN BARIŞLARINI! GÖRÜYORUZ
Said Şahinden sonra sözü alan Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Araştırmacı Yazar Mehmet Ali Gönül ise, konuşmasına “Peygamberine sahip çıkana onun izzetini ve şerefini yükseltene selam olsun” sözleriyle başladı.
Tüm İslam aleminin küstah filime tepki gösterdiğini vurgulayan Gönül, “Batı sürekli barıştan söz ediyor. Sürekli ‘Biz doğru, siz yanlışsınız, siz savaş istiyorsunuz biz ise barış istiyoruz’ diyor. Bunu hafızalarımıza yerleştirmek istiyorlar. İşte onların barışlarını gördük.
Onların barışları kendi değerleri dışında bütün değerlere saldırmaktır. Dünyanın her yerinde bu alçak filmi protesto etmek için toplanan Müslümanlar tüm ahlaki değerleri bir tarafa atan ve çamur içerisinde yaşayanların dil uzatmalarına haklı bir tepki için toplanmışlar. Bizler burada Efendimiz için, filme tepkilerini dile getirmek için toplanan Müslümanları tebrik ediyoruz. Yeryüzünün tüm Peygamber sevdalılarını selamlıyoruz” dedi.
O AŞAĞILIKLAR İĞRENÇ YÜZLERİNİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİLER
Gönül sözlerini şöyle sürdürdü, “Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Müslümanın İncil’e yada Hazreti İsa’ya dil uzattıklarını göremezsiniz. Ama ırak ve Afganistan da bu alçaklar İslam dinine ve mukaddesata saldırmış.
Ve hakaret ederek Kur’an’ı Kerim’i yakmışlardır. Bu aşağılıklar Ebu Gurayb’te, Guantanamo’da Müslümanlara işkence ederek ve bu işkenceleriyle pozlar vererek ne kadar barışçı olduklarını göstermişlerdir. Afganistan da masum Müslümanları katledenler şimdi de kalkmış tertemiz olan Efendimiz Resulullah’a her türlü hakareti ediyorlar. Bunlar bu aşağılıkların görünen yüzleridir. Bu aşağılıklar perdeler arkasında nice oyunlar çevirmektedirler. Ama artık Müslümanlar bunun farkındadırlar.
Biz İslam ümmeti peygamberine izzeti ve şerefi en doruğuna kadar veriyoruz. Yeryüzünde medeniyet gösterdiğini iddia eden biz değil batı ve yarenleridir.
Müslümanlar bugün bu medeniyet ittifakı kuran Haçlıların karşısında haksızlığa maruz kalanlardır. Ama şunun bilsinler ki Allah Resulünü temiz kılmıştır ve cezasız bırakmayacaktır.”
ALLAH’IN LANETİ ZALİMLERİN ÜZERİNEDİR!
Yapılan konuşmaların ardından Marmara Peygamber Sevdalıları Platformu adına basın açıklamasını okuyan platform sözcüsü Cengiz Kurtaran, “Batı dünyası bir taraftan İslam coğrafyasını kana bulayıp, Müslümanların maddi varlığına saldırarak onları katlederken, diğer taraftan bu tür araçlarla Müslümanların manevi dünyasına saldırıyor. Tüm manevi ve insani değerleri yok eden, çirkefliğin, ahlaksızlığın, fuhşun, fitnenin merkezi olan batının gerçek yüzünün görülmesi gerekir.
Düşünce özgürlüğü diye yutturulan batı putu, İslam’a düşmanlık söz konusu olduğu zaman kutsallık kazanan bir puttur. Düşünce özgürlüğü ancak İslam’ın kutsal değerlerine düşmanlığı ve ahlaksızlığı yaymak için kullanılıyor” dedi.
Açıklamanın devamında, “Buradan batı halklarına sesleniyoruz; siyonizmin dümenine girmiş başınızdaki idareciler dünyanıza huzur, mutluluk, kardeşlik getirmediği gibi, ahirette de sizleri ebedi cehenneme sürüklüyorlar. Dünya ve ahirette huzur ve mutluluk istiyorsanız, sizleri dünya ve ahiret huzuru olan İslam’ın kardeşliğine ve cennetine davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Fitne ve provakasyon içeren söz konusu filmi, bunu hazırlayanları, her türlü teşvik ve destekte bulunan büyük şeytan Amerika ve Siyonist İsrail’i lanetliyor, uluslararası sahada ilahi din ve kutsallarına saldırıların yapılmasını suç sayan yasal düzenlemelerin yapılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz.”
YA RABBİ AMERİKA VE İSRAİLİ KAHRET
Program Marmara İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu (MİNHAP) sözcüsü Cemal Çınar Hocanın okuduğu dua ile son buldu. Cemal Çına Hoca Yaptığı duada, Müslümanların bu alçak saldırıda bir araya gelip yekvücut olmasının devamını Yüce Allah’tan dileyerek, “Ya Rabbi Müslümanları uyandır bu ümmete gökteki meleklerin ve yerdeki insanlarla güçlerine güç kat Amerika ve israil’i kahreyle” dedi. (Mehmet Laçin – İLKHA)
Basın Açıklamasının tam metni;
“Haberiniz olsun, Allah’ın Laneti zalimlerin üzerinedir!” (Hud Suresi:18)
Amerika’da bir grup Yahudi ve Hıristiyanın işbirliği yaparak hazırladıkları bir film ile anamız, babamız, evladımız ve canlarımızın feda olduğu Peygamber efendimize hakaret edildi. İslam düşmanlığı ile hazırlanan filmde yüce dinimiz, aziz peygamberimiz ve sahabeler iftiralarla kötüleniyor.
İslam düşmanlığının sarhoşluğu ile hazırlanan film, apaçık bir fitnedir. Bu fitnenin merkezi de Amerika ve israildır. Fitnenin aktörleri ve finans kaynakları ise Siyonist israile hizmet edenlerdir. Bu, İslam’a ve Peygamberimiz’e karşı yapılan ilk saldırı değildir. Daha önce de kutsal değerlerimize defalarca çok çirkin saldırılar yapıldı.
Salman Rüştü’nün yazdığı kitap, Danimarka’da basına verilen karikatür, Hollanda’da yapılan film, ABD’de bir papaz öncülüğünde Kur’an yakma girişimi, Irak ve Afganistan’daki ABD askerlerinin Kur’an’a yaptıkları çirkin saldırılardan sonra, Hz. Muhammed’e (sav) ve O’nun şahsında İslam’a ve İslam ümmetine yapılan çirkin saldırıların son halkası olan ve bir müddettir gündemi yoğun bir şekilde meşgul eden malum film…
Bunların hepsi, İslam’a karşı yürütülen savaşın farklı boyutlarıdır. Batı dünyası bir taraftan İslam coğrafyasını kana bulayıp, Müslümanların maddi varlığına saldırarak onları katlederken, diğer taraftan bu tür araçlarla Müslümanların manevi dünyasına saldırıyor.
Tüm manevi ve insani değerleri yok eden, çirkefliğin, ahlaksızlığın, fuhşun, fitnenin merkezi olan batının gerçek yüzünün görülmesi gerekir. Düşünce özgürlüğü diye yutturulan batı putu, İslam’a düşmanlık söz konusu olduğu zaman kutsallık kazanan bir puttur. Düşünce özgürlüğü ancak İslam’ın kutsal değerlerine düşmanlığı ve ahlaksızlığı yaymak için kullanılıyor. Antisemitizm (Yahudi karşıtlığı) adı altında Yahudi eleştirisine tahammül edemeyen ve Ermenilerle ilgili tasarıyı kanunlaştırarak tarihin gerçekleri üzerine kurulu düşünce özgürlüğünü yasaklayan batı dünyası, söz konusu İslam ve Müslümanlar olunca kutsal değerlere iftira ve hakaretler üzerine kurulu bir düşünce özgürlüğünü hayasızca kullanıyorlar. Bu büyük bir ahlaksızlık ve ikiyüzlülüktür.
Hakaretin, iftiranın, yalanın özgürlüğü olamaz. Özgürlük gerçeklerde olur. Batı, siyonizmi korumak adına gerçeklere dayanan düşüncelere yasaklar ve hapis cezaları getirirken, İslam’a saldırı adına ise her şeyi özgürlük olarak görüyor.
Batıya tapan ve batının satın aldığı bazı kalemler ve dillerle birlikte, batının süslü yalanlarına aldanan bazı zavallılar da düşünce özgürlüğü aldatmacası içinde, İslam aleminin haklı tepkilerine karşı çıkıyorlar. İslam aleminin tepkileri sadece bu filme karşı gösterilen bir tepki değildir. Her fırsatta İslam’a ve kutsallarına saldıran, İslam coğrafyasını kana bulayan, milyonlarca Müslümanı katleden, Müslüman kadınların ırzına geçen Amerika, İsrail ve batı merkezli İslam düşmanlığına gösterilen bir tepkidir. Batının bu cürümleri, bir anlamda kendisine karşı gösterilecek her türlü tepkiyi meşrulaştırıyor. Bu sebepledir ki, Amerika ve İsrail başta olmak üzere batıya karşı gösterilen ve aşırı olarak değerlendirilen tepkiler, batının İslam coğrafyası üzerinde işlediği cinayet, katliam ve zulümlerden bağımsız olarak değerlendirilemez.
Fitne ve provakasyona dönük söz konusu filme, İslam coğrafyasının her tarafında olduğu gibi Müslüman halkımız tarafından da haklı tepkiler verilmektedir. Bu duyarlılığı gösteren gayretli Müslümanlardan Allah razı olsun. Bu arada İslam coğrafyasının çeşitli yerlerinde şehit düşen Müslümanların şehadetlerini de tebrik ediyoruz.
Bırakın Hz. Muhammed’e hakareti, kendi içlerinden kendilerine gönderilmiş peygamberlere de her türlü hakaret ve iftiraları yapan ve bazı peygamberleri hunharca katleden İsrailoğulları, Allah’ın lanetine uğramış bir millettir. Bu melun milletin hırsına alet olan ve onun kontrolüne giren batı da Allah’ın lanetine uğramaktan kurtulamaz. Lanetli siyonizmin insanlığın başına açtığı belayı artık batının görmesi ve insanlık bedenine girmiş bu habis uru söküp atması gerekir.
Buradan batı halklarına sesleniyoruz; siyonizmin dümenine girmiş başınızdaki idareciler dünyanıza huzur, mutluluk, kardeşlik getirmediği gibi, ahirette de sizleri ebedi cehenneme sürüklüyorlar. Dünya ve ahirette huzur ve mutluluk istiyorsanız, sizleri dünya ve ahiret huzuru olan İslam’ın kardeşliğine ve cennetine davet ediyoruz.
Bize İslam ile hayatı bahşeden Allah’a sonsuz sayıda hamd ederiz. Zulüm, fuhuş, ahlaksızlık, hak ve adaletten yoksun, heva ve heveslerinin esiri olan çaresiz zavallı batı insanına: kendilerine hayatı anlamlandıracak, huzura ve vicdana götürecek, heva ve heveslerine değil, Allah’a kulluk edecek, gönüllerine ve evlerine huzur getirecek İslam’a davet ediyoruz. Şeytana, siyonizme ve büyük şeytan Amerika’ya köle olmuş ve onun uğrunda ne yaptığını bilmezlere, mukaddesatlarımıza saldıranlara karşı duyarlı batı insanını uyanık olmaya ve bu çirkefliklere alet olmamaya çağırıyoruz.
Allah’ın sevgili kulu, Peygamberlerin sonuncusu ve tüm Müslümanların mutlak önderi olan Hz. Muhammed’e (sav) yapılan bu hakaret ve çirkin saldırı kesinlikle kabul edilemez. Bu, müslümanların gayretine dokunmuştur ve onlara sorumluluk yüklemiştir.
Bütün bunlara karşı bizlere düşen görev; canımız pahasına da olsa peygamberimize ve mukaddesatlarımıza sahip çıkmaktır. Dinimizi daha çok okumak, yaşamak, peygamberin ahlakıyla ahlaklanmak ve çocuklarımıza, gençlerimize onu öğretmektir. Kâfirleri bu yaptıklarından dolayı pişman etmektir.
En büyük namus olan İslam`ımıza, peygamberimize ve mukaddesatlarımıza sahip çıkmaktır. Madem kâfirler imanımızı sınıyorlar, bir daha cesaret edemeyecekleri bir şekilde sonsuz bağlılığımızı gösterelim.
Tıpkı akabe beyatındaki atalarımız gibi meydanlarda şöyle haykıralım; ya Resulallah şahsımızı, çoluk çocuğumuzu nelerden koruyorsak seni, davanı bunlardan daha çok koruyacak ve bu uğurda gerekirse her şeyimizi feda etmeye hazırız haykırışlarıyla kafirleri pişman edelim ve peygamberin ruhunu şad edelim.
Fitne ve provakasyon içeren söz konusu filmi, bunu hazırlayanları, her türlü teşvik ve destekte bulunan büyük şeytan Amerika ve Siyonist İsrail’i lanetliyor, uluslararası sahada ilahi din ve kutsallarına saldırıların yapılmasını suç sayan yasal düzenlemelerin yapılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz.
PEYGAMBER SEVDALILARI MARMARA PLATFORMU