ABD’de yayınlanan “Müslümanların Masumiyeti” adlı filmin yayınlanmasının ardından başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm dünyada filme karşı tepkiler çığ gibi büyürken Beyazıt meydanında da bir protesto gösterisi düzenlendi. Saadet partisi İstanbul il gençlik kolları başkanlığı tarafından Cuma namazı sonrası düzenlenen protesto gösterisine yüzlerce kişi katılarak “Kahrolsun Amerika” sloganları attı.

Basının yoğun ilgi gösterdiği gösteride basın açıklamasını Saadet partisi İstanbul il gençlik kolları başkanı İsmail acar okudu. Acar, İslam’ın kutsallarına devamlı hakaretler edildiğini ve bu hakaretlerin başını ABD ile Avrupa’nın çektiğini söyleyerek bu hakaretlerin son halkasının “Müslümanlarını Masumiyeti” adlı filim olduğunu belirtti. Acar, “Söz konusu tahrik içerikli film ile küresel ırkçı emperyalizmin kendi halkları arasında yükselen değer olan İslam’a karşı islamafobi ile bu ilgilinin önünü kesmeye çalışmaktadır” dedi.

Çeyrek yüzyıldır İslam coğrafyasında sürdürülen diyalog çalışmalarının Müslümanların aleyhine işlediğine dikkat çeken Acar, “Müslümanların diyalog dedirttirildikçe Müslümanların toprağı işgal ediliyor. Müslümanların başına bomba yağıyor. Dininden dolayı katledilen çocuklar hep Müslümanların çocukları oluyor. Birileri diyalog dedikçe efendimiz HZ. Muhammed (sav)’nin hakarete yeltenen İslam’ın bütün değerlerini karalaya çalışan karikatürler çizilip filimler yapılıyor. Bu çirkin film diyalog masalının son perdesi oldu” ifadelerini kullandı.

Okunan basın açıklamasında Başbakanın açıklaması ve hükümetin tavrı da eleştirildi. Acar, hükümetin olaylara sessiz kaldığını belirterek başbakanın açıklamasının ise yüzeysel olduğun belirtti. Acar şunları söyledi: “Bu çirken filme tepkiler çığ gibi büyürken maalesef bizim hükümetimiz sessiz kalmıştır. Başbakanın yaptığı yüzeysel açıklama ise tamamen renksizdir. Başbakan, açıklamasında terörizme vurgu yaparken asıl teröristin kim olduğunu belirtmiyor. ABD büyükelçisinin öldürülmesini kınarken İslam’a ve peygamberimize hakaret içeren filme ve bu çirkin filmin yapımcılarını tek kelimeyle de olsa kınamaktan adeta imtina etmiştir.”

Hristiyan ve Yahudi dünyasının devamlı İslam’a ve Hz. peygambere saygı duymayarak hakaret ettiğini söylen acar, bu kapsamda birçok skandala imza atıldığını belirtti. Acar, “Müslümanların peygamberini, inanç ve ritüellerini ciddiye alıp saygı duyan kimse yok. Hristiyan, Yahudi dünyası her gün bir yeni skandala imza atıyor. Camilerde içkili balolar veriliyor. Başörtülü kadınları fotoğrafları potansiyel suçlu gibi duvarlara asılıyor, ezana izin verilmiyor. Sünnet yasaklanıyor ve Myanmar’da olduğu gibi Müslümanlar katliama uğruyor” diyerek Müslümanlara yönelik tahrik edici tavırlar sergilendiğine dikkat çekti.

İslam’a ve Hz. Muhammed’de yapılan hiçbir hakaretin cevapsız kalmayacağına vurgu yapan Acar, “Batı ülkelerinin filme karşı sessiz kalması ve bunu ifade özgürlüğüne bağlaması haksız bir tutumdur. ABD’deki bu İslam karşıtı hareket binlerce Müslümanı sokağa dökmüştür. İslam işbirliği teşkilatı ve İslam ülkeleri fitneye sebep olan bu filme karşı birlikte hareket etmeli, filmin gösterimi derhal durdurularak bu filmi yapanlardan hesap sorulmalıdır. Dünyada huzur ve barış ancak İslam’la mümkündür. İslam düşmanları ne yaparlarsa yapsınlar hakkı üstün tutan İslam hâkim olacaktır. Bu da çok yakındır. İslam en üstündür ve O’ndan daha üstünü yoktur” dedi.

Abdüsselam Güneş – İLKHA / İstanbul