Katliamlar yapar, suikastler işlerler.

Genellikle işlenen tema şudur: Kötü istihbaratçılar, kötü siyasetçiler için çalışarak her şeyden habersiz bilim adamlarına dünyaya hükmetme amaçlı silahlar yaptırırlar.

Sonra iyi adamlar çıkar ve müthiş bir mücadele başlar.

Sonunda iyiler kazanır ve dünya rahat bir nefes alır.

Filmi izlerken Amerikalıların ne kadar özgüven sahibi olduklarını, kendi içlerindeki kötüleri deşifre etmekten çekinmediklerini düşünür, onları takdir edersin.

Ama aslında film bir proje kapsamında çekilmiştir ve sizde uyandırdığı kanaatlerden dolayı da başarıya ulaşmıştır.

Evet, içlerinde kötüler de vardır; ama dünyayı ancak “iyi Amerikalılar” kurtarabilir.

Filmlerde bunlar işlenir; ama bu arada Amerikan katliamları da her yerde devam eder.

İnsanlarda oluşan algı şudur: Suçlu olmasalardı Amerika onları vurmazdı. Çünkü Amerika sadece suçluları vurur.

Bu girişten sonra size basından bir alıntı sunayım:

“William Binney, Amerikan Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın (NSA) tarihindeki en iyi matematikçilerden birisi. Kurumda 32 yıl boyunca şifre kırıcı olarak çalıştı, Sovyetler Birliği’ne karşı analizler yaptı. 2001’de 11 Eylül saldırılarının ardından, George W. Bush hükümetinin başlattığı Stellar Wind adlı gizli dinleme/izleme programından sonra Binney de NSA’den istifa etti.

The New York Times’ın belgesel yapımcısı Laura Poitras, Binney’le Washington dışında, Maryland’de bir yerde buluşup konuşmuş. Binney’in anlattığına göre, kendisinin bir zamanlar dış düşmanlara yönelik olarak kurduğu sistem, 11 Eylül’den sonra doğrudan Amerikan vatandaşlarına karşı gizlice yürütülen bir programa dönüştürülmüş.

O dönemde başlatılan uygulama, geçen yıl Utah’ta temeli atılan bir merkezle son aşamasına geldi. Şu anda Bluffdale’de ülkenin en büyük veri toplama merkezi inşa ediliyor. Amerika’daki herkesin telefon konuşmalarını, bütün internet trafiğini ve özel yazışmalarını anında toplayıp depolayacak bir merkez bu. Dünyada 100 yıl boyunca gerçekleştirilen bütün elektronik iletişimi biriktirebilecek kapasiteye sahip bir sistemden söz ediliyor.”

Birileri neden bütün internet trafiğini ve telefon konuşmalarını elinde tutmak ister?

Yöneticilere karşı şantaj amaçlı olabilir mi?

Ticari bağlantılara ve ilişkilere müdahale amaçlı olabilir mi?

Siz bu soruların cevabını düşünürken şimdi de şunu sorayım: Bu işi yapanlar “iyi Amerikalılar” mı?

İzlediğimiz bu filmin adını bilen var mı?