Sorunlu Olmak Sorumlu Olmamayı Gerektirmez
Bireyin yaşantısının her döneminde var olagelmiş ve...
Bireyin yaşantısının her döneminde var olagelmiş ve var olagelecek olan, bireyi fiziki ve psikolojik yönden etkisi altına alan, bireyi kendisine ve çevresine olan saygısını azaltan, bireyi monotonluğa iten,bireyin onunla kendi kendini birsizleştirdiği konu olan, herkesin olmazsa olmazlarından olmuş ‘‘Sorun`` kavramı üzerinde duracağız.İnşaallah…
Sorun,bizler için her daim olumsuzluğu ifade etmiştir.Her daim bir yara olarak tanınmıştır bizlerce.Neredeyse hayatımızın bir parçası olmuştur. Fakat hikmetli bir tarzda bu kavrama yanaşırsak;bu kavramın o kadar da sıkıcı, itici, banal, kafa karıştırıcı bir seremoniden ibaret olmadığını da anlayabileceğiz.
Sorunlar,aslında kendileriyle beraber bir olgunlaşmayı,yetişmeyi ve kendi ayaklarımız üzerinde durabilmeyi getirir.Sorunların olmayışı bizim biz olduğumuzu bize unutturabilir. Sorunların oluşu,bizi bize feda ettirebilmeyi öğretir.
Sorunlar aslında kendileriyle sorumluluk kavramını ayaklarımızın dibine kadar sürükler. Ve o sorunlar, bir sorumluluk sahibi olduğumuzu yerden onu kaldırıp,vicdanımıza yerleştirerek fehmettirir.
Bazen sorunlu oluşumuz, bizi asli işlerimizden alıkoyabiliyor. Özellikle İslam`ı anlatmakla mükellef olan ağabeylerimiz için. Bazı ağabeylerimiz kendi sorunlarını bahane ederek,sorumluluk sahibi olmaktan beri duruyorlar. Yani sorumluluklarını sorunlarına kurban ediyorlar.Kısacası duygusal davranıyorlar.
Duygular zaten sorunların meydana gelmesini sağlayan tek mercidir.Özellikle mükellefiyetle mükellef ağabeylerimizin aklın sayesinde ortaya çıkan sorumluluğu, kendilerinin üzerine bir yük olduğunun idrakine varabilmeleri elzem bir durumdur. Zaten sorumluluk,sadece sorunlu olamayan insanlar için türetilmiş bir kavram da değildir. Sorunsuz insan yoktur varsa bile ona insan değil ya melek ya da hayvan deriz.Çünkü bu iki varlığın mazi ve müstakbele karşı ne bir pişmanlıkları ne de bir endişeleri vardır. Buna karşın insanoğlunun hilkatinden bu yana sorunlarla içi içe bir hayatı olmuştur.Kimileri bu sorunları kendilerinde büyütüp tembellik ve hantallıkla bunları daha da büyütmüşler kimileri de bu sorunların içlerinde, birer sorumluluk yükünü barındırdıklarını en iyi bir şekilde anlamışlardır.
Binaenaleyh bizim de sorunlarla birlikte sorumluluklarında da arttığı bu dönemde kendi görevlerimizin ve sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmemiz elzemdir.Ve şunu da utmayalım ki ‘Sorunlu olmak,sorumlu olmamayı gerektirmez.` WESSELAM WEDDUA