İddianamenin Akıl Hocaları
Biri Çitlioğlu Öbürü Peköz! İddianamede akademik çalışma diye Gri Tehdit, Terörizm (Ercan Çitlioğlu-Ankara 2006) kitabından alıntı yapılmış
Haber merkezi / Doğruhaber
İslami STK`lara yönelik yapılan operasyonlarda gözaltına alınan Haci İnan ve beraberindeki diğer şahıslar hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali tarafından İstanbul 14. Ağır Ceza mahkemesine sunulan iddianame kabul edildi. Savcılık İddianamesine göre.eğer yaşamış olsalardı Hasan El Benna, Seyyid Kutup ve Mevdudi cürüm işlemek için örgüt kurmak suçlamasıyla karşı karşıya kalacaklardı
Biri Çitlioğlu Öbürü Peköz! İddianamede akademik çalışma diye Gri Tehdit, Terörizm (Ercan Çitlioğlu-Ankara 2006) kitabından alıntı yapılmış. Kamuoyu Ercan Çitlioğlu’nu Yahudi dostu olarak tanıyor. Çitlioğlu da bunu inkar etmiyor. Çitlioğlu, 1988 yılında kurulan Hür ve Kabul Edilmiş Mason Locasına bağlı Kutup Yıldızı locasının kurucu isimleri arasında yer alıyor. Ayrıca Çitlioğlu, İsrail eski Başbakanı Ariel Şaron isimli insan kasabı komaya girdiğinde bizzat israil Büyükelçiliği’ne gidip açılan defteri imzalamış ve dönemin Genelkurmay Başkanı adına geçmiş olsun dileklerinde bulunmuştu. Bu haliyle Çitlioğlu’nun iddianameye referans olarak girmiş olması oldukça manidar bulundu.
İddianamenin İkinci Referansı Peköz: Tıpkı Yalçın Küçük’ün Fotokopisi Gibi
Skandal iddianamede savcılık makamının başvurduğu kaynaklardan birisi de son zamanlarda İmralı adına tetikçiliğiyle öne çıkan sol faşizminin kara kutusu Mustafa Peköz oldu. “İslam Cumhuriyetine Doğru” kitabından alıntılar yaparak iddianamesini güçlendirmeye çalışan savcı, böylece derin sol ile beraber derin İmralı tetikçisinin gerçek bağlantılarını da bilerek ya da bilmeyerek deşifre etmiş oldu.
Savcılık, Ergenekon-İmralı ortak borazanlığını yapan Mustafa Peköz’ü iddianamenin en muteber kaynakları arasına aldı.
İDDİANAMEDE SUÇLANANLAR
20. yüzyılda İslam alemini etkileyen Mevdudi, Seyyid Kutub, Hasan El Benna gibi düşünürlerin cihad konusundaki yeni fikirleri , “Hizbullahi” şeklinde tabir edilen yeni akımların doğmasına neden olmuştur. “... denilen iddianamede müslüman önder ve şahsiyetler böylece suçlanmaya çalışılmıştır.
YASAL FAALİYETLER SUÇ SAYILDI
Hazırlanan iddianamede ticari faaliyetleri için iki ayda bir yurt dışına çıkan Mehmet Bahattin Temel’in yurt dışı çıkışları örgütsel bağlantı gibi gösterilmiştir. Gazetemiz yazarı Fikret Gültekin’in bir gazeteci olarak yaptığı telefon görüşmeleri ve gittiği bütün haberler iddianamede örgütsel faaliyet olarak gösterilmiştir.
Mustazaf-Der İstanbul Şube Başkanı ve aynı zamanda gazeteci olan Sait Şahin’in kendi derneğinin kapatılması ile ilgili basın açıklamasını organize etmesi bile hazırlanan iddianamede örgütsel faaliyet olarak değerlendirilmiştir.
CMK 102. maddenin yürürlüğe girmesiyle tahliye olan Hacı İnan adli kontrol kurallarına uymasına rağmen tutklandı. Dışarda geçirdiği iki haftalık kısa süre için örgüt üyeliğinden tekrar tutuklanan Haci İnan önceki davasında örgüt yöneticiliğinden yargılanmasına hala devam ediliyor.