Hz. İsa ve Tebliği
Allah`ın rahmetidir ki insanlara peygamberler gönderir. Uyarır ve kendini tanıtır. Tüm paygamberlerin hepsi diyorum sapıtmış insanları, yoldan çıkmışları uyarıp gerçek tevhid dinine çağırmışlardır. Hz. İsa (a.s) kıssası gerçekten çok derin ve çok anlamlıdır. Şimdi biraz ondan bahsedelim.
Nasıl ki kuş sabah yuvasından uçar gider rızkını arar ne bulduysa yer tok yada yarı tok veya aç... ve yuvaya döndüğünde hiç bir erzak yanında olmadan. İşte siz de böyle olun. Dünyalık olmayın ahiretin bilincinde olun. O kadar çok mal sizin düşüncenizi dünyalık yapar ve sonunuz iyi olmaz. Ve Hz. İsa asla ve asla yeni bir din getirdim dememiştir. Hiristiyan dini 300 yıl sonra Antakya da o zamanki dilde Hz. İsa nın ismi kiristi ve Hz. İsa’ya inanlarada kiristiyan, daha sonra bizim dilede hiristiyan diye geçti. Ve İncil’ide yeni bir kitap diye tanıtmadı hiç bir zaman. Tevrat’ın oriijinali diye tanıtmıştır.
Şimdi kendi dönemimize bakalım. Hz. İsa nın dönemindeki insanların yaşantısına ne kadar da benziyor. İnsanların mal toplamasından tutun da Kur-an’ı istediği gibi şekillendirip çevirenler. Yada ben İslam’ı istemiyorum, ben Şeriat’ı istemiyorum ben sosyalisti istiyorum diyecek kadar gaflete girenler. Ve bu durumu bu insanların kurtuluşu için çaba harcayan kişiler, toplumlar ve cemaatler.
Bu cemaatlerin bence hepsinin Hz. İsa nın yaptığından hiç mi hiç farkı yok. Tamamen aynıdır. Bozulmuş bir din ve bu dini tekrar dirilterek gerçeğini anlatmaya çalışıyorlar. Ve belki de Yaşar Nuri Öztürk ve Zekeriya Beyaz gibi (daha niceleri var) uğraştığı kadar hiç kimseyle uğraşmıyorlar. Hz. İsa’da ömrünün yüzde seksenini manastırlarda bulunan din adamlarıyla mücadelede geçirdi.
Dolayısıyla cemaatlerin metodu Hz. Peygamberin metodu değil tamamen Hz. İsa nın metodudur olmalıdır. İncil’in anlamı olan müjde ki bu müjde Hz. Muhammed’dir. Galiba bizimde müjdemiz Hz. Mehdi’dir. Bu dönemde tüm müslümanların havari olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.
Vesselam...
Selim kayahan/ Diyarbakır