`Yargının Sorunlarına Ciddi Bir Çözüm Üretilemedi`
2012- 2013 Yargı Yılı`nın açılışı nedeniyle açıklamada bulunan Batman Barosu, bazı düzelmeler olsa da yargı erkini ayakta tutması gereken temel konularda ciddi bir çözüm üretilemediğine dikkat çekti.
BATMAN- 2012- 2013 Yargı başlaması nedeniyle Batman Barosu tarafından yapılan açıklamada yargının hala çok ciddi sorunlarının olduğuna vurgu yapıldı.
Uzun yargılama sürelerinin şikayet konusu olduğuna dikkat çekilen açıklamada yargının hızlandırılması gerektiği ifade edildi. Mahkumların ailelerinden uzak illere sevk edilmesine tepki gösterilen açıklamada söz konusu durumun tutuklu ve hükümlülerin yanında ailelerini de mağdur ettiği belirtildi.
Yeni adli yıla, kronikleşmiş olan eski sorunlarla girildiğinin ifade edildiği açıklamada "Geride bıraktığımız her adli yılda, ekonomik, sosyal, siyasal, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü yönünden olumsuz olaylarla karşılaşmaktayız. Yıllardır, her adli yıl açılışında yapılan konuşmalara, eleştirilere, önerilere, yakınmalara karşın, kısmen bazı düzelmeler olsa da yargı erkini ayakta tutması gereken temel konularda ciddi bir çözüm üretilememiştir. Ülkemizde uzun yargılama süreleri şikâyet konusu olmaya devam etmekte ve adeta vatandaş bezmektedir. Gecikmiş adalet, adalet değildir ilkesi gereği yargılama sürecinin hızlandırılması için gerekli çalışmaların bir an önce yapılması gerekmektedir" denildi.
Yeni Bir Anayasaya İhtiyaç Var
Ülkede mevcut imkânlarla adaletin sağlıklı işlemediği bilinen bir gerçek olduğu belirtilen açıklamada, "Geçen yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren geçmişteki bütün çağlardan çok farklı bir çağda yaşıyoruz. Bu çağın adı demokrasi çağıdır. Bu çağla birlikte kapalı sistemler açılmaya, otoriter rejimler çökmeye, alışılagelmiş hiyerarşiler yıkılmaya, kimi tabular sorgulanmaya, daha düne kadar doğru bilinenler yanlış, yanlış bilinenler doğru bulunmaya başlamıştır. Mevcut anayasanın toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu ve bugün hiç olmadığı kadar yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğu toplumun büyük bir bölümünce kabul görmektedir. Yeni anayasanın birey odaklı, toplumun tüm kesimlerini kapsayan ve herkesin `İşte benim anayasam` diyebileceği bir anayasa olması ve özgürlükçü bir ruha sahip olması gerekmektedir" diye ifade edildi.
Ülkede mevcut imkânlarla adaletin sağlıklı işlemediği bilinen bir gerçek olduğu belirtilen açıklamada, "Geçen yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren geçmişteki bütün çağlardan çok farklı bir çağda yaşıyoruz. Bu çağın adı demokrasi çağıdır. Bu çağla birlikte kapalı sistemler açılmaya, otoriter rejimler çökmeye, alışılagelmiş hiyerarşiler yıkılmaya, kimi tabular sorgulanmaya, daha düne kadar doğru bilinenler yanlış, yanlış bilinenler doğru bulunmaya başlamıştır. Mevcut anayasanın toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu ve bugün hiç olmadığı kadar yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğu toplumun büyük bir bölümünce kabul görmektedir. Yeni anayasanın birey odaklı, toplumun tüm kesimlerini kapsayan ve herkesin `İşte benim anayasam` diyebileceği bir anayasa olması ve özgürlükçü bir ruha sahip olması gerekmektedir" diye ifade edildi.
Cezaevlerindeki Sevk Sorunu
Bugün Batman`da pek çok tutuklu ve hükümlünün yer olmadığından başka illere nakil edildiğinin hatırlatıldığı açıklamada "Bu durum hem tutuklu ve hükümlülere hem de ailelerine ciddi bir ceza niteliğindedir. Çünkü pek çok aile başka ile nakledilen yakınını ziyaret etme imkânına sahip bulunmamaktadır. Bunun çözümü yeni Cezaevleri inşa etmek değil, yargı sistemimizi çağdaş demokratik bir hukuk sistemine yükseltmek olmalıdır" ifadelerine yer verildi.
Bugün Batman`da pek çok tutuklu ve hükümlünün yer olmadığından başka illere nakil edildiğinin hatırlatıldığı açıklamada "Bu durum hem tutuklu ve hükümlülere hem de ailelerine ciddi bir ceza niteliğindedir. Çünkü pek çok aile başka ile nakledilen yakınını ziyaret etme imkânına sahip bulunmamaktadır. Bunun çözümü yeni Cezaevleri inşa etmek değil, yargı sistemimizi çağdaş demokratik bir hukuk sistemine yükseltmek olmalıdır" ifadelerine yer verildi.
Son yıllarda Kürt sorunun demokrasi temelinde çözümü yönünde çok ciddi tartışmalar yaşanmakta olduğunu ve Türkiye`nin önceki nesillerden devraldığı bu sorunu, sonraki nesillere bırakma gibi bir lüksü bulunmadığı belirtildi.(M.Fatih Akgül-İLKHA)