İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) geleneksel olarak verdiği iftar yemeğini bu yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1453 Topkapı Sosyal Tesisleri`nde verdi.

Bu yıl 54’üncüsü düzenlenen geleneksel iftar yemeğine, İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) üyelerinin yanı sıra HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, siyasi parti temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluş temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Sorumluluğumuzun Bilincindeyiz
İftar programı okunan Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başladı. İftar programından ilk olarak bir konuşma yapan İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Genel Başkanı Hüseyin Korkut, “Peygamberimizi tanımayı ve ona ümmet olmayı lütfeden Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Ramazan iftar sofralarımızla, sahurlarımızla, sohbetlerimizle bizi kuşatan kardeşlik, paylaşmak, infak, sevgi, merhamet duygularıyla ve bu duyguların sunduğu iklimle hayatımızı güzelleştiriyor” dedi.

ÖNDER’in 1958 yılında ilk imam hatip mezunları tarafından kurulduğu o günden bu güne okullarımıza mezunlarımıza ve toplumumuza hizmet ede gelen ve her geçen gün hizmet kalitesini arttırdığını söyleyen Korkut, “28 Şubat sürecinin o karanlık günleri sonrasında bu yıl elhamdülillah güzel günler yaşıyoruz. Kat sayı zulmü kalktı, imam hatiplerin orta kısımları yeniden açıldı. Bu güzelliklerin devam etmesi içinde hep beraber çaba sarf etmeliyiz. Zor dönemlerde mücadele etmek kolaydır. Ama zorluklar aşıldıktan ve birtakım nimetler ortaya çıktıktan sonra onun hakkını vermek onu geliştirmek ve onun içini doldurmak için mücadele etmenin daha zor olduğunu biliyoruz ve bunun bilincindeyiz” diye konuştu.

Sokaklarımızın Hali Bizi Üzmektedir
İmam hatiplerin Türkiye’nin normalleşmesine katkı sağladığını belirten Korkut, “Okullarımızın varlığını ülkemiz için ve İslam için önemsiyoruz. Mücadelemiz bir tabela mücadelesi değil, mücadelemiz bu toplumun yeniden kendi değerleriyle süslenmesine, caddelerinin, sokaklarının ve evlerinin Peygamber efendimizin ahlakı ile zenginleşmesi mücadelesidir. Ramazana rağmen sokaklarımız ve televizyonlarımız bizi üzmektedir. Yüzde 99’u Müslüman olan insanların çocukları annelerimizin ve ninelerimizin evde dolaşmaya utandığı kıyafetlerle sokaklarımızı doldurmaktadırlar. Hep beraber imam hatip nesli olarak Cenabı Hakkın “İçinizden iyiliği emreden kötülükten men eden bir topluluk bulunsun” hitabına muhatap olarak bu topluluğun ıslahı için daha fazla çalışarak ülkemizin her haliyle güzelleşmesine inanç değerlerimizin ölçü olarak benimsenmesi için çaba harcamalıyız” şeklinde konuştu.

İHL’lere Kayıtlar Devam Ediyor
90 yıl aradan sonra orta öğretim sistemimizde Kur’an’ı Kerim’in, Peygamber efendimizin hayatının seçmeli olarak ta olsa ders olarak kabul edilmesi tarihi bir gelişme olduğunu ifade eden Korkut, “Bunu sahiplenerek zenginleştirebiliriz. Bir seferberlik başlatarak ülkemizin, milletimizin ve dünyamızın barışına adaleti paylaşmasına, merhameti paylaşmasına sebep kılabiliriz. Bu günlerde imam hatip okullarımızla ilgili kayıtlar ile ilgili gelişmeler var. 4+4+4 eğitim sisteminin uygulaması bu günlerde karşılık bulmakta. İmam hatip lisesini kaydolmak isteyen gençlerimiz kaydolabilecekler” ifadelerini kullandı.

Çocuklarımızı Kayıt Olması İçin İmam Hatiplere Yönlendirelim
ÖNDER Genel Başkanı Hüseyin Korkut’tan sonra bir konuşma yapan İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf Tülün, “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluşa vesile olan Ramazan ayının sonuna yaklaştık. Bin aydan daha hayırlı bir gece olarak işaret olunan kadir gecesinin ve tutuğumuz oruçların dünyadaki bir armağanı olan Ramazan bayramına cenabı Allah’ın bizi eriştirmesini niyaz ediyorum” dedi.

Eğitimde son yüzyılın en önemli adımı atılarak 4+4+4 eğitim sistemine geçildi. Bir gerçeği hep beraber hatırlatmak istiyorum” diyen Tülün, “Öncelikle imam hatip okullarının önü açılmışken ortaokullarına ve liselerini kayıtların yapılması için hep birlikte işbirliği yapmalıyız. Dostlarımızı, akrabalarımız, arkadaşlarımız uyarmalı ve yönlendirmeliyiz. 5. sınıfa geçmiş yavrularımızın kızlarımızın ve oğullarımızın anneleri ve babaları veliler olarak okula kayıtlarını yenilerken çocuklarımızın Kur’an’ı Kerim, Arapça, dini bilgiler ve Siyer-i Nebi derslerini seçmelerini sağlamalıyız. Bunu yaparsak çocuklarımız bizim yaptıklarımız yapmaya çalışacaklar ve yapmaya çalıştığınız gayretleri onlar sizden devralacak. Eğer ihmalde bulunursak ihmal edersek 10-15 sene sonra bu salonları doldurabilecek birileri kalmayabilir” şeklinde konuştu.

Yıllarca Bu Halka Kendi Yaşam Biçimlerini Dayattılar
Bir milletin ayakta durması ve bir devletin varlığını devam ettirmesinin en önemli yolunun milli ve manevi değerlere sahip çıkmasından geçtiğini ifade eden Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Devleti zenginleştirebilirsiniz, GSMH (Gayri Safi Millî Hasıla)’yı arttırabilirsiniz, kişi başı geliri arttırabilirsiniz ama eğer milli ve manevi değerlere sahip bir nesliniz yok ise sizin geleceğinizde yok demektir. Türkiye de bu yıllarca görmezden gelindi. Bizimle manevi olarak hiçbir benzeri tarafı olmayanlar bizlere kendi öngördükleri eğitim sistemini, hayat tarzlarını, kültürlerini ve yaşam tarzlarını dayattılar. Müslüman halkımızı dönüştürmenin ve değiştirmenin uğraşı içerisinde oldular. Topluma baktığımızda bunda başarısız olduklarını söylemek çokta doğru değil. Ne yazık ki toplumun bir kısmı ile ilgili bunda başarılı oldular. İmam hatip liselerinin önünü hep kesmeye çalıştırlar. Çünkü hep kendi projelerinin önünde engel olarak gördüler” şeklinde konuştu.

Dünyada Hiçbir Okul İhl’ler Kadar Baskı Görmedi
İftar programında son olarak söz alan HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, “Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir okul, bu kadar şiddetli siyasi baskı olmasına rağmen ayakta duramadı. İmam Hatip meselesi, bu memlekete ve millete yabancılaşmış siyasi elitlere karşı milletin vermiş olduğu mücadelenin somut bir göstergesidir” dedi.

İmam Hatip okulları meselesinin sadece okulun ayakta tutulması meselesi olmadığını söyleyen Kurtulmuş şöyle konuştu: “Bu mesele sadece insanların çocuklarına dini öğretebilme meselesi de değildir. İmam Hatip meselesi, bu memlekete ve millete yabancılaşmış siyasi elitlere karşı milletin vermiş olduğu mücadelenin somut bir göstergesidir. Bugün çok şükür güzel bir noktaya gelindi. Kıymetini bilelim. Bu derslerin ve okulların yaşatılması ve çoğaltılması, toplumun rengini ciddi şekilde değiştirmesi bakımından hepimiz üzerimize düşen görevleri yapalım”