• DOLAR 32.34
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2393.529
  • ...
Myanmar`da Müslüman Soykırımı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Malezya İslami Sivil Toplum Kuruluşları Birliği üyesi ve aynı zamanda insan hakları aktivisti olan Prof. Dr. Muhammed Azmi, ziyarete gittiği İran’ın Kum kentinde Uluslararası İslam Ümmetinin Vahdeti konferans salonunda “Myanmar’daki Müslümanların Son Durumu” konusunu esas alan bir konferans düzenledi. Prof. Dr. Muhammed Azmi, konferansında şunları dile getirdi: Arakan bölgesindeki Müslüman kardeşlerimiz ve bacılarımızın büyük bir kuşatmanın altında bulunması çok acı ve esef vericidir. Arakan bölgesine ulaşmak için karadan ve denizden ulaşım imkânlarını ortadan kaldıran Myanmar hükümeti, hiçbir irtibata müsaade etmemektedir.

Myanmar’daki Müslümanlara yönelik katliamlar bugünün meselesi değildir. Burada yaşayan Müslümanlar 50 yıldır büyük katliamlara maruz kalıyorlar. Rahin bölgesindeki aşırı Budistlerle işbirliği yapan Myanmar’daki askeri hükümet son yıllarda Müslümanları baskı altına alıp büyük katliamlara tabi tutmaktadır. Buradaki kavmi düşmanlıklar ve katliamlar Myanmar devletinin 1952’de belirlediği bir program dâhilinde yürütülmektedir.

Arakan bölgesinin sakinleri hicri yedinci asırdan beridir bu bölgede bağımsız bir şekilde yaşıyorlar. Britanya imparatorluğunun Burma’yı işgalinden sonra, işgalci İngilizler Arakan’ı Myanmar’a bağladılar. Myanmar’da 1982 yılında vatandaşlık hukukuyla ilgili kanun kabul edildi. Buna göre Myanmar’da yaşayan 144 kavimden 135’inin vatandaşlık hakkı tanındı. Ancak azınlıklardan 9 kavmin vatandaşlık hakkı kabul edilmedi. Mahrum bırakılanlardan nüfusu en fazla olanlar Ruhingya kavmine mensup Müslümanlardı.

Myanmar devleti, sözde Müslümanlarla Budistler arasındaki sorunu çözmek için Arakan bölgesinde yaşayan Ruhingya kavmine mensup altı milyon Müslümanı göçe zorlamaktadır. Ruhingyaların resmi nüfusu altı milyon kabul edilmektedir. Ancak resmi olmayan kayıtlara göre Ruhingyalar sekiz milyonluk Müslüman bir kitleyi oluşmaktadır.

Devlet tarafından belirlenen bu siyaset neticesinde, Arakan Müslümanlarından 150 bine yakını Bangladeş’e, 50 bini Tayland’a, 40 bini Malezya’ya, çok saydaki Arakanlı Müslüman diğer Asya ülkelerine göçmek zorunda kaldı. Myanmar cumhurbaşkanının son açıklamalarında belirttiğine göre buradaki sıkıntıların son bulması için Ruhingya kavminden 800 bin Müslümanın Myanmar’dan sürülmesi gerekiyor.

Hiçbir basın organı ve hiçbir haber kaynağı, Myanmar’a bağlı Arakan bölgesinin karadan ve denizden kapatılmasının sebebini sormuyor. Hiç kimse habercilerin ve uluslararası insan hakları aktivistlerinin buraya girişinin neden engellendiğini gündeme getirmiyor. Yasak ve engellemelerden dolayı büyük acılar çeken buradaki Müslümanlara hiçbir yardım kuruluşu yardım ulaştıramıyor. Myanmar’daki resmi haber kaynaklarının yayınladığı haber ve görüntülerin hiçbiri gerçekliği yansıtmıyor. Şu anda doğrudan Arakan bölgesiyle irtibatımız var. Kendi kaynaklarımız vasıtasıyla oradaki gelişmeleri izlemeye çalışıyoruz.

Endonezya ve Malezya’dan yardım malzemesi yüklediğimiz altı gemiyi Arakan bölgesinin sınırlarına yaklaştırmak için çalışıyoruz. Yardım kuruluşları olarak Müslüman olsun olmasın her ülkeden birkaç kişinin bu harekete katılmasını, hep birlikte hareket edip burada büyük sıkıntılar çeken insanlara gerekli yardımları ulaştırmak istiyoruz. Ağır ve büyük bir insani facia her gün daha fazla genişliyor. Kesinlikle bir şekilde bunun önünün alınması gerekir. Bütün çabalarımıza rağmen yardım gemilerinin Arakan’a gitmesi için Myanmar hükümetinden gerekli izni henüz alamadık.

Arakan’da öldürülen insan sayısı 52 bini geçmiş durumda. 50 köy ve 26 cami ateşe verilip harabeye çevrildi. Şu anda Bangladeş sınırlarında 200 bine yakın Arakanlı Müslüman her türlü imkândan yoksun çok vahim şartlarda bulunuyor. Bunlara acil bir şekilde yardım ulaştırılamazsa büyük bir insani facia yaşanacak. Halktan yardım toplama ve bunları deniz ya da kara yoluyla ulaştırmak için yardımlara ihtiyacımız var. Bölgedeki ülkelerin bize yardım için durumları müsait görünmüyor.

Müslüman ülkelerin ve İslami kuruluşların bu alandaki çabalarının yetersiz olduğunu dile getiren Prof. Dr. Azmi, şunları ifade etti: Müslüman ülkelerin harekete geçmesi, dünyanın dikkatini buraya yoğunlaştırmaları, İslam Konferansı Teşkilatı gibi uluslararası kurumlar vasıtasıyla Myanmar hükümetine baskı yapmaları gerekiyor. İkinci yapılacak şey ise Müslüman halklardan yardım toplayıp buralara ulaştırmak için yoğun bir çabaya ihtiyaç var.

Genellikle yardım toplama işleri Ramazan ayında yoğunluk kazanır. Ancak bu yardımların çok daha yoğun ve hızlı bir şekilde toplanmaları gerekir. Deniz yoluyla yapılacak yardımlar Myanmar Müslümanlarıyla irtibatlı, onları destekler mahiyette olmalıdır. Bu konu yoğun bir şekilde basının gündeminde tutulabilirse etkili adımlar atılabilir. Yine Myanmar Müslümanlarının dertleriyle dertlenme ve onları destekleme adına bir günün tayin edilmesi gerekir. Bu tayin edilecek günde Myanmar Müslümanlarının sorunları gündeme getirilmeli, buradaki zulmün son bulması için etkinlikler yapılmalı ve hatta bunun için büyük gösteriler düzenlenmelidir.

Konuşmasının sonunda ABD gibi ülkelerin Müslüman katliamına karşı suskunluğunu kınayıp Myanmar hükümetine verdiği destekle ABD’nin katliamlara ortak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Azmi, sözlerinin devamında şu açıklamalarda bulundu: Arakan’da gerçekleştirilen katliamları araştırmak için uluslararası bağımsız bir heyet görevlendirilmelidir. Arakan’daki Müslümanlara yönelik cinayetlerin sona erdirilmesi ve insanlık faciasının durdurulması için yüreği yanan herkes harekete geçmeli ve elinden geleni ardına koymamalıdır.

Kaynak: Meşrık haber
Çeviren: Hanefi Aydın / doğruhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir