Gülcan, kardeşine ilik vermek için girdiği ameliyatta tansiyon yüksekliği ve yüksek ateşe bağlı kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Ölüm haberiyle hüzne boğulan Gülcan'ın sınıf arkadaşları önceki gün mezarı başında Kur'an okuyup dua ettiler. Bugün ise sınıfta dua ve Kur'an-ı Kerim okuma etkinliği düzenleyerek çok sevdikleri arkadaşlarını andılar.

Çok üzgün oldukları gözlemlenen sınıf arkadaşları Gülcan'ın oturduğu masanın üzerine bıraktıkları fotoğrafı, güller ve Kur'an-ı Kerim ile hatırasını canlı tutmaya çalışıyorlar.

Ameliyattan çok korkmasına rağmen kendisinden alınacak iliğin kardeşi Muhammed Şefik'e tek kurtuluş olması nedeniyle bağışladığını ve hayatını kaybettiğini gözyaşları içerisinde anlatan Ehlen Başaran, "Kimsenin kalbini kırmaz, çok iyiyi bir insandı. Ameliyata gitmeden önce kendisi ile konuştuk. Ameliyata gireceği için çok korkuyordu ve gitmek istemiyordu ama kardeşinin kurtulması için o ameliyata girmek zorundaydı. Bir hafta önce onu hastaneden çağırmışlardı. Ama yine de çok korkuyordu. Gülcan, genel olarak pek dışarı çıkmazdı ve beraber sınıfta otururduk. Bana evde yaptığı şeyleri, küçük kardeşini anlatırdı." dedi.

"Evin işlerini yapar sürekli namazını kılardı"

Anne ve babasının hastanede kanser tedavisi gören Muhammed'e baktıkları için evdeki küçük kardeşine Gülcan'ın baktığını belirten Nefise Çelebi, Gülcan'ın ibadetlerine düşkün bir insan olduğunu söyledi.

"Gülcan ile 8 yıldır arkadaşız. Ayrıyeten o benim akrabam ve yakınımdı." diyen Çelebi, "Baya bir yakındık. Sürekli eve beraber giderdik. Hep konuşur dertleşirdik, çok güler yüzlü bir insandı. Şakalaşmayı seven iyi biriydi. Kardeşi kanser hastalığına yakalandığı için evde anne ve babası olmadığı zaman küçük kardeşine o bakardı. Ailesi, sürekli hastanede kanser hastası kardeşinin yanında olurdu, oda evde olan diğer küçük kardeşine bakardı. Evin işlerini yapar, namazını kılardı. Çok iyi, çok sevecen biriydi. Ameliyata gitmeden önce yanıma geldi, korkuyordu ama benimle şakalaştı. Kardeşini çok seviyordu ve onun kurtulacağını düşündüğü için mutluydu." ifadelerini kullandı.

"Sadece kardeşime değil, tüm insanlara ilik vermeye razıyım"

Geçen sene Gülcan'ın sıra arkadaşı olduğunu ve hayatını kaybetmeden önce Gülcan'ın birçok hayalleri, hedefleri olduğunu ve gitmek istediği okulları beraber konuştuklarını belirten Betül Sevgili, "Bizim aile yapımız birbirine çok benziyordu. Sürekli birbirimize kardeşlerimizi anlatırdık. Evin tek kızıydı ve bu sene kardeşi kanser hastalığına yakalandığı için ilik vermesi gerekiyordu. Ama çok korkuyordu. Hatta bir keresinde hastaneye gittiğinde ateşi çıkmış ve heyecan yapmıştı. Ama kardeşinin hayatı kurtulacaksa benim için önemli olan o diyordu. 'Bu basit bir ameliyatsa sadece kardeşim için değil, başka insanlara da ilik vermeye razıyım.' diyordu. Kimse bilemezdi sağ çıkamayacağını. Ailesi de bilemezdi. Bilselerdi onu ateşe atmazlardı. Sonuçta kızlarının hayatı söz konusuydu. Ama ecel bu, kaderdir. Bir sebepti, olması gereken buymuş. Mekânı cennet olsun. Allah rahmet eylesin. Hiçbirimiz onu unutmayacağız, hepimiz onun için dua edeceğiz. Yasin okuyacağız, her aklımıza geldiğinde onu hatırlayacağız. Her yerde hatırası var ve hepimizin aklında, kalbinde kalacak. İnşallah kardeşi iyileşir ve ailesine sabır olur. Kardeşi de ablasının duacısı olur, hepimiz onun duacısıyız. Allah ondan razı mekânı cennet olsun." şeklinde konuştu.

Siirt Milli İrade Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Mehmet Fatih Alp ise " Böylesine ahlaklı, edepli ve çalışkan bir kızımızı kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Kızımıza Allahtan rahmet ve kederli ailesine sabırlar diliyorum." dedi. (Murat Orhan-İLKHA)