• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Niçin Örtüsüzlük!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Ben Açık Öğretim okuyan, her sınavda başka okullara yolu düşen böylelikle başka başka insanlar tanıyan bir bacınızım.
Her sınavda başka insanlar başka hayatlar ve değişik sohbetler. Özellikle başörtülü olmam nedeni ile şahsıma saygı duyulur genellikle. Ben de elimden geldiğince bu saygıyı hak etmeye çalışıyor ve diğer sohbet edenlerin konuştukları dışında bir sohbet geliştirmeye çalışıyorum. Genelde yanımda başı açık serbest giyinimli olup sınava gelen arkadaşlara hep aynı soruyu soruyorum. Neden siz okumuyor sunuz? Hadi bizimki başörtü yasağı, ya sizinki?.. diyorum. Çoğu zaman aynı cevaplar, “okumadığıma pişmanım, bizim orda okutmadıkları için babam yalnız göndermedi, ya da okullarda olan çirkin olaylar nedeniyle...” vb. Peki niye örtünmüyorsunuz? dediğimde, “kimisi susuyor, kimisi amca/dayı çocuklarım takmıyor, ben de takmıyorum diyor. Kimisi de son tanıştığım iki arkadaş gibi takmak istiyorum, namazda kılmak istiyorum ama?” deyip kalıyor. Sonra da bir bahane buluyorlar. “Ablam takmıyor, babamda ısrar etmiyor, ben de böyle yakıştırıyorum” diyor. Diğer arkadaşta “Canım” diyor. “Boyum 1.58 etek giysem üstümde bol olması gerekir. Bir de eşarp taksam yere yapışık görünürüm”. O kadar şaşırmıştım ki birden “Ben de 1.50’yim, çok mu kısa görünüyorum. Üstelik pardesülüyüm.” Kelimeler ağzına düğümlenmişti. Ne diyeceğini şaşırmıştı. “Hayır” dedi, kem küm etti.

Maalesef boy sadece bahaneydi. Aslında görünmek ve daha çok beğenilmek istiyordu.

Başörtüsüzlük bahane, itiraf edilmekten korkulan cesaretsizlikten başka birşey değildir. Kimisi de başörtülü olmayı ya da gençlik hayatına İslamî bakışla bakmayı aşırı dincilik olarak görüyorlar. Yani daha genciz ileride diyerek gaflete düşüyorlar. Oysa ki biraz düşünseler İslamî düşünceden uzak olan gençlik insanlıktan da uzak, saygı, sevgi, onur, güvenirlilik, cesaret, iffet, iman gibi ihtiyaç olan duygulardan yoksun başı boş bir ortamda, uyuşturucu, içki baly gibi kendinden geçirici sağa sola saldırtıcı maddeler kullanmaya böylelikle anne – babasına, eşine, kardeşine yani o an orada kim varsa geri dönüşü olmayan zararlar verebildiğini anlayacaklar. Bu da İslamsız bir hayatın, yanlışlarla büyüyecek bir gençliğin getireceği sorunlar olacaktır.

Yaşıtım olan gençlere şunu söylemek isterim, bu yolda davetçiyiz. Ebede kadar da davetimize devam edeceğiz. Yılmayacağız, yorulmayacağız. Kapılarımıza kilit vursalar gönlümüze vuramayacaklar. Bizim örtülü olmamızı gericilik, aşırı dincilik olarak görenler!!! Eğer İSLAM 1400 yıldır sağlam ve dipdiri kalmış olmasına rağmen gericilik olarak nitelendiriliyorsa biz o gericilikle gurur duyuyoruz. Peki ya siz içinde olduğunuz fuhşiyat, iffetsizlik, hayasızlık ve ahlâksızlığınızla gurur duyabiliyor musunuz merak ediyorum. Selam ve Dua ile.

HAFTANIN YAZISI
SULTAN ARSLAN / MARDİN (NUSAYBİN) - YAŞ: 18

Bu haberler de ilginizi çekebilir