DİYARBAKIR - Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi Şeyh Said`i anma ve anlama etkinliği düzenledi. Etkinlik saat 20.30`da Emrah Dedeoğlu`nun okuduğu Kur`an Kerim ile başladı.

Etkinliğe konuşmacı olarak katılan eğitimci Yahya Oğraş Ahzab süresinin otuz dokuzuncu ayetinin meali, "Onlar Allah`ın risaletini tebliğ ederler ve O`na huşû duyarlar ve Allah`tan başka hiç kimseden korkmazlar. Ve Allah, hesap görücü olarak kâfidir." okudu.

Şeyh Said`in sadece Allah`tan başka korkusunun olmadığını belirten eğitimci Oğraş, "Şeyh Said Kur`anın bütün hükümlerini yüklenmiştir. Dolayısıyla o bilen biridir; alimdir, müderristir kendisine düşen mirası nefesinin son anına kadar icra etmiştir. Küçüklüğünden beri hayatını ilme vermiş, eğitim için medreselerde kalmıştır. Onun aldığı dini ve fenni ilimler onu terbiyeyle büyütmüştür. Şeyh Said Palu`da başka beldelerde ilmi görevlerini yerine getirmek için hep gayret sarf etmiştir. Hem kendisini hem de toplumunu Hz Muhammed`in sünnetine göre yetiştirmiş bunun için mücadele vermiştir. O babasının ve dedesinin mirasına sadık kalmış onlara hayırlı evlat olmuştur." dedi

Sistem Cumhuriyetin İlanıyla Değer Yargılarına Ters Düştü
Onun toplumunun kendi başına ayaklanmadığını, Şeyhin verdiği terbiye ile tebliğ ile ayaklandığını dile getiren Oğraş, " Şeyh Said Efendi, bölgenin İslam`dan kopmayacağını İslam`dan başka hiçbir düzene sisteme tahammülü olmadığını biliyordu. Bölge halkı bu değerleri korumak için gayret sarf etmiştir. Cumhuriyetin ilanıyla toplumun değer yargılarına ters düşen değerleri insanlara zorladılar. 1924 anayasasında `Devletin dini İslam`dır.` maddesi geçiyor olsa da Şeyh Said bunların ileride neler yapacağını biliyordu. Nitekim 1928 tarihinde `Devletin dini İslam`dır.` maddesi kaldırıldı laiklik getirildi. Şeyh Said bu tehlikeyi daha önceden ferasetiyle görmüştür." ifadelerini kullandı.

"Siz Şeriatı Kaldırdınız, İtimadımız Vacip Olmaktan Kalktı"
Kıyam düğün sonrasında yaşanan olaylar sonucunda oluştuğunu belirten Oğraş sözlerini şöyle sürdürdü: "Şeyh Said`in düğünde yaptığı konuşma ilginçti kıyamın özünü anlatıyordu. Halifelik kaldırıldı, dini mekanlar kapatıldı tek çatı altında toplatıldı, şirk hâkim oldu, topraklar işgal edildi. Bazı dinsiz yazarlar dine Hz. Muhammed`e dil uzattılar. Medreseler kapatıldı Tevhid-i Tedrisat adıyla tek çatı altında toplandı devlet eli altına girdi. Şeyh Said Diyarbakır Palo arasında kalmamıştır kendi dönemindeki siyasi gelişmelere vakıftır. Sadece müderrislikle uğraşan vakıfla uğraşan bir zat değildir.
Kur`an Kerim ayaklar altındayken iken ben nasıl rahat dururum. Ben Hz Hüseyin`den daha değerli değilim, benim ailem Hz Hüseyin`in ailesinden daha değerli değildir. Ben yarın Allah ve Resülüne nasıl bakarım diyerek bu endişeyi hep taşımıştır. Kaç mevsim dağlardan taştı öfkemiz. Yalanlarla savruldu hep sesimiz. Büyüdük artık Mezopotamyalı çocuk değiliz." Sözüne değinen Uğraş;" O Mezopotamya`yı aşmıştır. Diyarbakır İstiklal mahkemesinden Mazhar Müfite karşı şu sözleri korkusuzca söylemiştir. "Siz şeriatı kaldırdınız bizim size itimadımız vacip olmaktan kalktı isyanımız vacip oldu."

Kıyam İki Nedenden Başarısız Olmuştur
Kıyamın başarısızlığında iki sebep vardır diyen Oğraş, "İhanet ve mal sevgisi kıyamın başarısızlığının iki sebebidir. Bu sebepler hala da Müslümanlar için tehlikedir. Şeyh Said yeter ki torunlarımız bize ihanet etmesin. Arkamızdan ağlayıp düşmanları sevindirmesin demiştir. Biz torunlarıyız arkasından kaçmayan torunlarındanız." şeklinde konuştu.

Şeyh Said için ezgiler söylendikten sonra kürsüye Av. Necat Özdemir çıktı. Konuşmasını Kürtçe yapan Özdemir, "Hz Yusuf`un kıssasına bakıldığında bütün mesele Yusuf`un zindana kuyuya atılması meselesi değildir. Her olaya tefekkürle baktığımızda büyük ibretlere şahit olacağız. Hz Ali`den sonra tam anlamıyla İslam`ı yaşayan bir devlet kurulmamıştır." dedi.

İslami bir devletin eksikliğine değinen Özdemir; "Hz Ali`den sonra tam anlamıyla İslam`ı yaşayan bir devlet kurulmamıştır. 1800`lü yıllardan sonra kıblesini değerleriyle Avrupa olarak seçmiştir. Bu dönemde insanın bünyesine yabancı ithal değerleri işlemeye çalıştılar, fakat bunda başarılı olamadılar. İslam ile beslenen bu vücut bu değersiz değerleri kabul etmedi. İslam bir ümmet oluşturmuştur, İslam bir millet oluşturmuştur İslam bütün milletleri bir araya getiren unsurdur. İslam var oldukça milletler kardeştir." ifadelerini kullandı.

Yakın Tarihten Haberdar Olmalıyız
Şeyh Said Hazretleri Kerbela gibi bir hadiseyi yakın tarihte canlandırarak çağa ışık tutmuştur diyen Özdemir; " Biz yakın tarihimizden haberdar değiliz böyle bir hadisenin bir daha başımıza gelmemesi için yakın tarihten haberdar olmamız gerekir. İman ve ihlas her şeyin başıdır ihlas olmayınca ruhta yoktur. İman kuvvettir. Bir askerin teçhizatı olmayınca korunması da güçtür. Bilgi ve tecrübe bizim teçhizatımız olmalıdır." dedi.

Yoğun katılımın gözlendiği etkinlikte Şeyh Said için stranlar söylendikten sonra Ali Durgunsu tarafından kapanış duası yapıldı. (Serdar Aktaş, Ayetullah Turgut - İLKHA)