Van Kilimi Yok Olmakla Karşı Karşıya
Dünyaca ünlü olan ve yörenin geleneksel özelliklerini taşıyan Van Kilimleri, depremler sonrasında yerli ve yabancı turistlerin kenti terk etmesiyle elde kaldı. Var olma mücadelesi verdiklerini anlatan kilimciler, yetkililerin kendilerine sahip çıkmaması durumunda Van`ın kültürel zenginliği olan kilimciliğin yok olacağı uyarısında bulundular.
VAN - Konu ile ilgili olarak ilke Haber Ajansı`na konuşan Van Kilimci Esnafı, depremlerle işlerinin tamamen durduğunu ve kendilerine gereken desteklerin verilmemesi halinde yörenin kültürel ve turistik bir zenginliğinin daha yok olabileceği uyarısında bulunarak yetkilileri harekete geçmeye çağırdı.
Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan kilimci Ferhat Bor, yaklaşık 15 yıldır bu işle uğraştığını ifade ederek \"önce tamir işleriyle uğraştım, ardından Van`ın köylerinde ve kimi mahallelerde aldığımız kilimleri satmaya başladık. İşlerimiz biraz ihtiyaç dışı Lüks tüketim olduğu için yerli ve yabancı turistlere hitap ediyoruz. İşlerimiz şu an tamamıyla durmuş vaziyette. Bunun temelinde yaşanan depremlerden dolayı yerli ve yabancı turistlerin kenti tamamıyla terk etmesi ve Van müzesinin kapanması var. Depremlerden bu yana kiralarımızı bile ödeyemeyecek duruma geldik. Depremlerden önce köylerdeki bayanlar bu kilimleri dokuyor ya da bizim mahallelere bıraktığımız tezgâhlarımızda ayda bir çıkıp yapılan halı ve kilimleri alıyorduk. Ancak depremlerden bu yana işlerimiz tamamen durdu. İşlerimizin açılması için öncelikle turistlere Van`da hayatın normalleştiğini sezdirmesi lazım, ikincisi Van Müzesinin biran önce faaliyete geçirilmesi lazım\" dedi.
\"İşlerimiz Bitme Aşamasına Geldi\"
1989 yılında Şırnak`ın Beytüşşebap ilçesinde köylerinin yakılması üzerine Van`a göç ettiklerini ve o zamandan bu yana kilim işleriyle uğraştığını Anlatan Abdurrahman Burak ise olaya farklı bir açıdan bakarak, şu acı gerçekleri dile getirdi; \"90lı yıllarda yaşanan olaylardan dolayı Şırnak`ın Beytüşşebap ilçesinden Buraya göç ettik. Ve yaklaşık olarak, 22 yıldır kilimciyim. Yaşanan depremlerden dolayı İstanbul`a gitmek zorunda kaldık ve yaklaşık olarak bir aydır tekrar geri geldik. Ancak bir aylık süreç içerinde sadece bir parça kilim satabildim. Bildiğiniz üzere İlimizin kışları uzun ve soğuk olduğundan haliyle bizim işlerimizde duruyor. Bu yıl yaşanan depremler ve depremlerde yıkılan oteller Van turizmini bitirdi. Geçen yıllarda günlük olarak yaptığımız işi bu sene aylık bile yapamıyoruz\" diyerek işlerinin bitme aşamasına geldiğini ifade etti.
Burak, ayrıca işlerinin Turizme bağlı olduğunu ve Özellikle bölgede yaşanan olaylardan olumsuz etkilenildiğini anımsatarak, \"Doğu ve Güneydoğu`da yaşanan olaylardan dolayı köylülerin göç etmesi ve makineleşmenin beraberinde getirdiği tembellik ile mesleğimiz büyük bir darbe almıştı. Van kilimi dünyaca ünlü bir kilimdir ve öyle basit bir şey değildir. El emeği ve göz nurudur. Aylarca bir kilim ile uğraşılır. Ancak şu an gelişen makineler aynı büyüklükteki bir halıyı bir saatte yapabiliyor. Ama bu kilimler yerel bitkilerden elde edilen kökboyalarıyla boyanan ipliklerle dokunuyor. Kilimlerde insan, bitki ve hayvan figürleri işlenmektedir. Dokumayı yapan yöre halkı ipliğini kendisi hazırlar. Kullanılan atkı ve çözgü ipliği tamamen yün ipliğidir. Kilimler, doğal boyalarla boyanır ve Van yöresinde dokunan kilimlerde estetik güzelliğin yanında ilettiği mesajda çok önemlidir\" şeklinde konuştu.
\"Yörenin Bu Zenginliği Yok Olabilir\"
Son olarak yetkililere seslenen Burak şunların söyledi; \"Van`ı temsil eden bu kültürel zenginliğin yok olmaması ve geleceğe taşınabilmesi için yetkili makamları harekete geçmeye, hem bizleri hem de bu kilimleri sahiplenmeye davet ediyorum. Yoksa bir tarihi güzellik daha yok olacak\" uyarısıyla sözlerini bitirdi.
Öte yandan depremden sonra İran çarşısı olarak da bilinen Kilimciler Çarşısında kilimci esnafı sayısında ciddi bir azalmanın olduğu ve birçok dükkânın kapandığı gözleniyor. (Murat Dalgın-İLKHA)
Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan kilimci Ferhat Bor, yaklaşık 15 yıldır bu işle uğraştığını ifade ederek \"önce tamir işleriyle uğraştım, ardından Van`ın köylerinde ve kimi mahallelerde aldığımız kilimleri satmaya başladık. İşlerimiz biraz ihtiyaç dışı Lüks tüketim olduğu için yerli ve yabancı turistlere hitap ediyoruz. İşlerimiz şu an tamamıyla durmuş vaziyette. Bunun temelinde yaşanan depremlerden dolayı yerli ve yabancı turistlerin kenti tamamıyla terk etmesi ve Van müzesinin kapanması var. Depremlerden bu yana kiralarımızı bile ödeyemeyecek duruma geldik. Depremlerden önce köylerdeki bayanlar bu kilimleri dokuyor ya da bizim mahallelere bıraktığımız tezgâhlarımızda ayda bir çıkıp yapılan halı ve kilimleri alıyorduk. Ancak depremlerden bu yana işlerimiz tamamen durdu. İşlerimizin açılması için öncelikle turistlere Van`da hayatın normalleştiğini sezdirmesi lazım, ikincisi Van Müzesinin biran önce faaliyete geçirilmesi lazım\" dedi.
\"İşlerimiz Bitme Aşamasına Geldi\"
1989 yılında Şırnak`ın Beytüşşebap ilçesinde köylerinin yakılması üzerine Van`a göç ettiklerini ve o zamandan bu yana kilim işleriyle uğraştığını Anlatan Abdurrahman Burak ise olaya farklı bir açıdan bakarak, şu acı gerçekleri dile getirdi; \"90lı yıllarda yaşanan olaylardan dolayı Şırnak`ın Beytüşşebap ilçesinden Buraya göç ettik. Ve yaklaşık olarak, 22 yıldır kilimciyim. Yaşanan depremlerden dolayı İstanbul`a gitmek zorunda kaldık ve yaklaşık olarak bir aydır tekrar geri geldik. Ancak bir aylık süreç içerinde sadece bir parça kilim satabildim. Bildiğiniz üzere İlimizin kışları uzun ve soğuk olduğundan haliyle bizim işlerimizde duruyor. Bu yıl yaşanan depremler ve depremlerde yıkılan oteller Van turizmini bitirdi. Geçen yıllarda günlük olarak yaptığımız işi bu sene aylık bile yapamıyoruz\" diyerek işlerinin bitme aşamasına geldiğini ifade etti.
Burak, ayrıca işlerinin Turizme bağlı olduğunu ve Özellikle bölgede yaşanan olaylardan olumsuz etkilenildiğini anımsatarak, \"Doğu ve Güneydoğu`da yaşanan olaylardan dolayı köylülerin göç etmesi ve makineleşmenin beraberinde getirdiği tembellik ile mesleğimiz büyük bir darbe almıştı. Van kilimi dünyaca ünlü bir kilimdir ve öyle basit bir şey değildir. El emeği ve göz nurudur. Aylarca bir kilim ile uğraşılır. Ancak şu an gelişen makineler aynı büyüklükteki bir halıyı bir saatte yapabiliyor. Ama bu kilimler yerel bitkilerden elde edilen kökboyalarıyla boyanan ipliklerle dokunuyor. Kilimlerde insan, bitki ve hayvan figürleri işlenmektedir. Dokumayı yapan yöre halkı ipliğini kendisi hazırlar. Kullanılan atkı ve çözgü ipliği tamamen yün ipliğidir. Kilimler, doğal boyalarla boyanır ve Van yöresinde dokunan kilimlerde estetik güzelliğin yanında ilettiği mesajda çok önemlidir\" şeklinde konuştu.
\"Yörenin Bu Zenginliği Yok Olabilir\"
Son olarak yetkililere seslenen Burak şunların söyledi; \"Van`ı temsil eden bu kültürel zenginliğin yok olmaması ve geleceğe taşınabilmesi için yetkili makamları harekete geçmeye, hem bizleri hem de bu kilimleri sahiplenmeye davet ediyorum. Yoksa bir tarihi güzellik daha yok olacak\" uyarısıyla sözlerini bitirdi.
Öte yandan depremden sonra İran çarşısı olarak da bilinen Kilimciler Çarşısında kilimci esnafı sayısında ciddi bir azalmanın olduğu ve birçok dükkânın kapandığı gözleniyor. (Murat Dalgın-İLKHA)