Devrim Öncesi ve Sonrası YEMEN
Yemen`de yaklaşık iki yıl önce Zalim Abdullah Salih, rejiminin baskı ve zulümlerine dayanamayan halk sokaklara çıkarak halk devrimi başlattı. Uzun bir çatışma ve mücadele sürecinden sonra Abdullah Salih, yönetimi bırakarak tedavi bahanesiyle ABD`ye yerleşti.
Emrah Tel / İstanbul
Yemen’de yaklaşık iki yıl önce Zalim Abdullah Salih, rejiminin baskı ve zulümlerine dayanamayan halk sokaklara çıkarak halk devrimi başlattı. Uzun bir çatışma ve mücadele sürecinden sonra Abdullah Salih, yönetimi bırakarak tedavi bahanesiyle ABD’ye yerleşti. Yemen’de istikrarın sağlanabilmesi amacıyla geçici Cumhurbaşkanı seçildi. Ancak devletin birçok kilit noktalarına yerleşmiş olan Abdullah Salih’in yakınlarının insan hakları ihlalleri ve zulümleri devam etti. Yemen’de yaşanan hak ihlallerini uluslararası arenaya taşımak amacıyla Türkiye’ye Gelen Yemenli Devrim Temsilcileriile devrim öncesi ve sonrası Yemen’in durumunu konuştuk. Türkiye-Yemen Ortak Çalışma Grubu, temsilcileri, Abdullah Salih rejiminin tüm kalıntılarının temizlenmediği sürece Yemen’in refaha ermesinin zor olacağını ifade ederek, “25 milyon nüfuslu Yemen, başka dış güçlerin etkisi altında kalmadan kendisini yönetecek güce ve imkâna sahiptir” ifadelerini kullandılar.
YEMEN, SURİYE’DEN FARKLI DEĞİL!
Türkiyeli Müslümanlara, sürekli mazlumların yanında durdukları için Yemen halkı adına teşekkür eden Yemenli temsilcilerden, Fatih Türkiye-Yemen Ortak Çalışma Grubu Başkanı Dr. Abdurrahman Al-Wali, “Bizler büyük acılar yaşadık ve Türkiyeli Müslümanlar hep yanımızda durdular. İnşallah sürekli mazlumların yanında durmaya devam ederler” dedi. Devrim öncesi Yemen’in durumunu kısaca özetleyen Al-Wali, “Yemen gerek diğer Arap ülkeleri arasında olsun gerekse diğer ülkeler ile olsun uzun bir süre bağları kopuk bir durumda kaldı. Hiç kimse Yemen’deki duruma eğilmiyor, söz dahi etmiyordu. Orada yaşanan zulümler Suriye’de yaşananlardan farklı değildi. Çok fazla hak ihlalleri ve zulümler yaşandı. Sonunda Bizler de bu mağduriyetlerin ortaya çıkarılması ve giderilmesi için çağrıda bulunmak üzere Türkiye’ye geldik. Bu anlamda Mazlum-Der ile görüşmelerimiz oldu. Kendilerinden bir rapor hazırlamalarını ve yaşadığımız zulmü tüm dünyaya anlatmalarını istedik” şeklinde konuştu.
HAK İÇİN MEYDANLARA İNDİK
Yemen halkının barış istediğini söyleyen Şehit Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı ve Yemen İşadamları Temsilcisi Şevki Salih Almaimooni, “Bu barışçı insanlar tamamen hukuk çerçevesinde hareket ettiler. Bu eylemleri yapanlar kesinlikle silah kullanmadı. Üstlerinde sadece elbiseleri vardı. Ancak devlet, hukuk çerçevesinde yapılan bu eylemlere silahlarla cevap verdi. Hükümetin amacı zor kullanarak bu devrimi durdurmaktı. Ama gençler sabır ve sebatla bu devrimi hedefine ulaştırdılar” dedi. Şehit ve yaralı sayısı ile ilgili de bilgi veren Almaimooni, “Üzerinden bir buçuk yıl geçti. Devrimde yaklaşık bin 500’den fazla sivil hayatını kaybetti, bin 800 kişi de hala kayıp. 350 kişi ağır işkenceler altında felç oldu. 25 bin 500 kişi yaralandı ve bunlardan 21 bin kişinin tedavisi hala devam ediyor. Türkiye hükümeti de birçok yaralıyı getirerek burada tedavi ettirdi. Kendilerine de teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ve hala burada 34 kişi tedavi görüyor. Birkaç hafta sonra da başka yaralılar tedavi için buraya gelecekler. Yaşanan zulümleri Uluslararası Ceza Mahkemesine taşımak istiyoruz.
ÇATIŞMALAR HÂLÂ DEVAM EDİYOR
Devrim döneminde yaşanan hak ihlallerine vurgu yapan Devrim Şehitleri İçin Çalışmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ömer Ahmed Ali Al-Shami, “Devrim döneminde çok haklar çiğnendi. Çocuklar, kadınlar katledildi. Şimdi ise birçok çocuk ve kadın psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Her gün şehit haberleri duyuyorduk, bu durum şu anda da devam ediyor. 25 bini aşkın aile, devrim olduğu dönemde başka bölgelere hicret etti. Yemen’in bazı yerlerinde ise hala çatışmalar var. O bölgelerde Abdullah Salih’in muhafızları saldırılar düzenliyor. Türkiyeli Müslümanlardan talebimiz bu sorunumuzu uluslararası arenaya taşımalarıdır. Biz Yemen’de bulunan tüm sivil toplumu temsilen buradayız ve diğer Arap ülkelerine değil özellikle Türkiye’ye geldik” şeklinde konuştu.
DEVRİME ÖĞRETMENLER ÖNCÜLÜK ETTİ
Devrime genelde öğretmenlerin öncülük ettiğini ifade eden Öğretmenler Sendikası Başkanı Fuad Muhsin Dahabah, “Yemen’de eğitimciler devrimi 2005’te başlatmışlardı. Birçok ilde devrimi başlatan müesseselerin çoğunu öğretmenler kurmuşlardır. Devrimin ilk şehidi de bir öğretmendi. Aynı zamanda ilk kadın şehit de Cemile isminde bir öğretmendi. Öğretmenlerden toplam 40 kişi şehit oldu. 230 öğretmen de yaralandı” ifadelerini kullandı.
ŞEHİTLERİMİZİN ÇOĞU HAFIZDI
Devrimde şehit olanların çoğunluğunun hafız olduğunu dile getiren, Basın Hukuku Teşkilatı Sözcüsü Av. Nebi Seyyahi ise “Teşkilatımızın amacı Yemen’de yaşanan hukuksuzlukları dile getirmek, haksızlığa uğramış insanların mağduriyetlerini gündeme getirerek mağduriyetlerinin giderilmesini sağlamaktır. Bu yönde özellikle üstünde durduğumuz üç husus var. Bunlardan ilki, şehit aileleri, ikincisi tutuklu ve kayıplar, üçüncüsü ise yaralılar. Bunu da belirtmek istiyorum ki şehitlerimizin çoğu hafızlardan oluşuyordu. Yani devrimi harekete geçiren kardeşlerimiz dinlerine bağlı ve temiz insanlardan oluşuyordu” dedi.
YEMEN HALKI KENDİNİ YÖNETECEK GÜCE SAHİP
Devrim sonrası Yemen’in durumunu değerlendiren Dr. Abdurrahman Al-Wali, “Yemen halkı şu anda köprü merhalesinde. Önceki karanlık süreçten şimdi aydınlığa doğru yol almış durumdadır. Şu anda yeni bir devletin kurulması için oradaki tüm halklarla iletişime geçerek yeni bir Yemen inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu konuda gerek aşiretlerle gerekse diğer camialarla iletişim halindeyiz. Tabi Yemen’de hala bazı kilit noktalar Abdullah Salih’in akrabalarının elinde. Örneğin Abdullah Salih’in bir kardeşi hala Cumhuriyet muhafızlarının başında bulunuyor. Ailesinden 5 kişiyi uzaklaştırdık ve şu anda bununla uğraşıyoruz. Eski rejim kalıntılarını ülkeden çıkardığımız takdirde Yemen’i daha güzel günler bekliyor olacak” dedi. Yemendeki bazı aşiret ve ailelerin devlet üzerindeki tasarrufundan söz eden Al-Wali, “Yemen’i bütün bunlardan kurtarmaya çalışıyoruz. Yemen’de geçici hükümete alternatif yeni bir oluşum ortaya koyabilmek için birçok kurum ile bir araya geldik. Ramazan ayından bir ay önce yapmayı planladığımız bu kongre Yemen’in kaderini belirleyecek. Gerek siyasi açıdan olsun gerek kanunların hazırlanması ve uygulanması konusu olsun tüm alanlarda etkili olacak olan bir kongre olacak. Burada bulunan duyarlı Sivil Toplum Kuruluşlarını Temmuz’da yapacağımız kongreye davet ediyoruz. Ayrıca 2–3 ay sonra yapılacak seçimler ile de yeni bir düzen kurmayı hedefliyoruz. 25 milyonluk Yemen hiçbir dış gücün etkisi altında kalmadan kendi kaderini belirlemeye ve yönetmeye kadirdir. Yemen halkı çalışkan bir halktır. İyi idare edildiği zaman her bölge kendisine yetecek kadar mali güce de sahip. Gerek yeraltı gerek se yerüstü yani tarım ve hayvancılık kendilerine yetebilecek durumda. Tabi bunlar için bazı tedbirlerin alınması ve yol göstermenin olması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Devrim sonrası Yemen’in durumunu değerlendiren Dr. Abdurrahman Al-Wali, “Yemen halkı şu anda köprü merhalesinde. Önceki karanlık süreçten şimdi aydınlığa doğru yol almış durumdadır. Şu anda yeni bir devletin kurulması için oradaki tüm halklarla iletişime geçerek yeni bir Yemen inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu konuda gerek aşiretlerle gerekse diğer camialarla iletişim halindeyiz. Tabi Yemen’de hala bazı kilit noktalar Abdullah Salih’in akrabalarının elinde. Örneğin Abdullah Salih’in bir kardeşi hala Cumhuriyet muhafızlarının başında bulunuyor. Ailesinden 5 kişiyi uzaklaştırdık ve şu anda bununla uğraşıyoruz. Eski rejim kalıntılarını ülkeden çıkardığımız takdirde Yemen’i daha güzel günler bekliyor olacak” dedi. Yemendeki bazı aşiret ve ailelerin devlet üzerindeki tasarrufundan söz eden Al-Wali, “Yemen’i bütün bunlardan kurtarmaya çalışıyoruz. Yemen’de geçici hükümete alternatif yeni bir oluşum ortaya koyabilmek için birçok kurum ile bir araya geldik. Ramazan ayından bir ay önce yapmayı planladığımız bu kongre Yemen’in kaderini belirleyecek. Gerek siyasi açıdan olsun gerek kanunların hazırlanması ve uygulanması konusu olsun tüm alanlarda etkili olacak olan bir kongre olacak. Burada bulunan duyarlı Sivil Toplum Kuruluşlarını Temmuz’da yapacağımız kongreye davet ediyoruz. Ayrıca 2–3 ay sonra yapılacak seçimler ile de yeni bir düzen kurmayı hedefliyoruz. 25 milyonluk Yemen hiçbir dış gücün etkisi altında kalmadan kendi kaderini belirlemeye ve yönetmeye kadirdir. Yemen halkı çalışkan bir halktır. İyi idare edildiği zaman her bölge kendisine yetecek kadar mali güce de sahip. Gerek yeraltı gerek se yerüstü yani tarım ve hayvancılık kendilerine yetebilecek durumda. Tabi bunlar için bazı tedbirlerin alınması ve yol göstermenin olması gerekiyor.” şeklinde konuştu.