Erdoğan: Kürtçe Seçmeli Ders Olacak
Başbakan Erdoğan, grup konuşmasında yaptığı açıklamada Kürtçenin seçmeli ders olarak alınabileceğini açıkladı.
Partisinin grup toplantısında milletvekillerine seslenen Başbakan Erdoğan, Kürtçenin seçmeli ders olarak alınabileceğini söyledi.
Erdoğan açıklamasında, "Yeterli öğrenci olursa Kürtçe seçmeli ders olacaktır" dedi...
İşte Erdoğan`ın açıklamalarından satırbaşları;
Yeni ders çizilgesinde 1. sınıftan 8. sınıfa kadar ders saatlerinin ağırlığını değiştiriyoruz. Türkçe dersi ilk 2 yıl haftada 10 saat olacak. Yeni ders çizelgesinde insan hakları ve yurttaşlık dersi ilkokulda 4. sınıfta zorunlu ders olarak verilecek.
Yeni çizelgeyle seçmeli dersleri de arttırıyoruz. Öğrenciler her yıl en az 4 dersi tercih edebilecekler. Temel dini bilgileri öğrencilerin tercihine sunuyoruz. Yabancı dile meraklı olanlar için zorunlu yabancı dild ersi yanında seçmeli dil dersi de getiriyoruz.
Alevi vatandaşlarımız için din dersinde ilgili konular zaten yer alıyor.
Yeterli sayıda öğrenci olursa Kürtçe seçmeli ders olacaktır.
Seçim kampanyalarını ana dilleriyle yapabiliyorlar mı, yapabiliyorlar. Ne oldu? Bilboardlara, köprülerin üstlerine pankartları ana dilleriyle asabiliyorlar mı, asıyorlar. Ret politikaları diye bir şey kaldı mı, inkar politikası diye bir şey kaldı mı, hayır. Cezaevinde evladıyla ana diliyle konuşamayan anneler ana diliyle konuşuyor.
Biz bunları yaparken şu anda oradaki çalışmalar esnasında müteahhitlerimizin iş makinalarını yakan kim? Bölücü terör örgütü. Yüksekova`da havaalanı yapacaksın, hayır. Şırnak`ta havaalanı yapacaksın, hayır. Bunu engellemek isteyenler kimler? Biz Kürtler adına varız diyen bölücü terör örgütü.
Biz bütün vatan topraklarının partisiyiz. 75 milyonun iktidarıyız dedik. Batıda yaşayan vatandaşlarım neye sahipse Güneydoğu`da ve Karadeniz`de yaşayan kardeşlerim buna sahip olacak. Bu oyunları milletle beraber iktidar olarak bozacağız. Halkımızın bu düzenlemeleri takdir ile ve memnuniyetle karşılayacağını ben yürekten inanıyorum.
Geçen hafta CHP liderini AK Parti Genel Merkezi`nde ağırladık. Terör ve Kürt meselesini konuştuk. CHP`nin ortaya koyduğu yeni tavır ve girişim toplumda şüphesiz yeni bir havanın oluşmasına vesile oldu. CHP bu uzlaşı atmosferinin oluşturulmasında geç kalmıştır. Ancak geç de kalsa CHP`nin attığı bu adımdan memnuniyet duyarız.
Meclis`te grubu olan partiler olmak üzere şahsım ve Başbakan Yardımcım sayın Atalay randevu taleplerinde bulundular. TBMM`de bir özel oturumda meseleyi ele aldık. Toplumdan gelen destek ve katkıya rağmen o zaman CHP ve MHP bizlere kapılarını en baştan kapattılar. Hatta alaycı bir üslupla `ancak kahve içmeye gelebilirler` dendi, kameralardan bahsettiler. BDP ise sorunun değil çözümün bir parçası olmayı tercih etmiştir.
Gerek 12 Eylül halk oylamasında gerek 12 Haziran seçimlerinde Türkiye`nin tamamında politikamız milletimizden teyid aldı ve yolumuza devam ediyoruz. Bugün CHP, MHP ve BDP olmak üzere partilerin sürece dahil olması konusunda hiç bir ön yargımız ve ön şartımız yok. Kimden gelirse gelsin katkı almaya hazırız. Takdir edersiniz ki, sıkılı yumruklarla tokalaşma olmaz.
Özellikle MHP inkarcı bakış açısıyla hareket ettiği için ortaya bir politika koymuyor. Sadece hamasetle ve reddiyetçilikle meseleye yaklaşıyor. Başta MHP Genel Başkanı olmak üzere MHP`li yöneticilerin fikir, görüş koymak yerine sadece hakaret etmeyi tercih etmelerini ben milletime havale ediyorum. Şimdi çıkmış şimdi İmralı`da yaşıyor mu diye soruyor. Peki yaşadığını görürsen ne yapacaksın? O zaman beyefendiyi İmralı`ya götürmek lazım.