Bursa`da Başörtüsüne Verilen Cezalar Kınandı
Bursa`da iki başörtülü öğrenci velisine verilen hapis cezasına tepkiler gelmeye devam ediyor. Mustazaflar Cemiyeti Bursa Şubesi, Ulu Camii önündeki Orhan Gazi Parkında bir basın açıklaması yaparak hukuksuzluklar sert bir dil ile kınanarak lanetlendi.
BURSA- Geçtiğimiz günlerde Bursa`da kızları okula alınmayan ve keyfi bir şekilde öğrenci velileri Aziz kayalık ve Mehmet Polat`ın yargı eliyle yargısız infaza tabi tutulması ile ilgili yaşanan hukuksuzluk kararına Türkiye genelinde tepkiler gelmeye devam ediyor. Mustazaflar Cemiyeti Bursa Şubesi tarafından Ulu Camii önündeki Orhan Gazi Parkında yapılan kitlesel basın açıklaması ile hukuksuzluklar sert bir dil ile kınandı.
Basın açıklamasını okuyan Mustazaflar Cemiyeti Bursa Şubesi Başkanı Hasan Şenol, eğitim kurumlarında tesettürün yasaklanmasını, bilim çağı olan günümüzde bilime yapılan aptalca düşmanlığın en bariz göstergesi olduğunu belirtti. Şenol, Haklı ve mağdur olanlar haksız ve suçlu ilan edilirken; hak ihlali yapan ve yasaları çiğneyenlerin haklı ve mağdur görüldüğünün altını çizdi.
Okul Müdürü: Başörtüsü Yasak Değil Ancak Biz Başörtüyle Okumalarını İstemiyoruz
Eğitim sisteminin ve dindar nesil yetişmesi tartışmasının konuşulduğu bu günlerde, verilen kararla bu tartışmaların boşuna ve yersiz olduğunu ifade eden Şenol kitlesel basın açıklamasına şöyle devam etti: "Türkiye`de birçok ilde başörtüsü ile ilgili bir sorun ve yasak yok ancak Bursa ve Gaziantep`te bu zulüm devam ediyor. Bursa`da İl Milli Eğitim Müdürünü platform ve avukatlarla birlikte ziyaret ederek başörtüsü yasağı olmadığını ifade ettik ancak müdürün, `Başörtüsü yasak değil ancak biz başörtüyle okumalarını istemiyoruz` dedi."
Başörtüsü Yasağı Krallık Rejimlerinde Bile Yok
Şenol, bu ülke halkının, inancı gereği tesettüre büründüğüne vurgu yaparak iköğretimde, lisede, üniversitede, her yaşta ve hizmet alıp verilen her yerde inancına saygı duyulması en tabii ve en temel insani bir hak olduğunu söyledi. Şenol bunu yapanların hiçbir kural tanımadığını söleyerek şöyle devam etti: " Bu uygulamalar krallık rejimlerinde bile yoktur. Eşcinsel evlilik sapıklığı anayasaya konmaya çalışılırken, başörtüsü ile okumak isteyen çocukların velilerine ceza verilmesini aklımız almıyor? Soruyoruz Acaba 3 yıl 2 ay 10 gün ceza verilmesini Başbakanın aklı alıyor mu? Bu türden keyfiliklerin basında defalarca yer bulmasına rağmen Milli Eğitim Bakanı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve hükümet yetkililerinin bu mağduriyetlere dair bir beyanatları olmadı. Sanki bu sorun bir Afrika ülkesinde olmakta ve sanki bu sorun hükümetin ilgi alanının dışındadır. Adalet Bakanlığı bu keyfilikler ve cezalarla ilgili olarak derhal bir teftiş heyeti oluşturmalıdır. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu`nu bu konuda harekete geçmeye çağırıyoruz. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bu hukuk dışı kararı verenleri görevden almalıdır."
Başörtüsü Özgürlüğü Anayasal Güvence Altınıa Alınmalıdır
Kanunları çiğneme cesareti gösterenlerin ve zorunlu eğitime zorluk çıkaranların hukuk önünde hesap vermedikçe bu pervasızlıklarını devam edeceğini belirten Şenol son olarak halkın vekillerinede şöyle seslendi: "Hukuki dayanaktan yoksun keyfi uygulamalara engel olun. Başörtüsünün toplumsal hayatın her yerinde serbest olması için, bu sorunun bir an önce çözümü için samimi olun. Kamuoyunun ve Müslüman halkın talep ve beklentisi; başörtüsü özgürlüğünün Anayasal güvence altına alınmasıdır. Bunun için yeni Anayasaya, `Genel ahlaka ve adaba aykırı olmamak şartıyla, toplumsal hayatın her alanında kılık kıyafet serbesttir. Bu hak yasalarla dahi sınırlanamaz şeklinde bir madde eklenmelidir." (Fethullah Özsoy -İLKHA)