Bu Halkın Milletvekilleri Nerede?
Seçim zamanı sokak sokak dolaştılar bir oy için. Hergün ekranlara çıkıp ne kadar bizi sevdiklerini haykırdılar.Yolda ,sokakta güller ve gülücükler dağıttılar.
Seçim zamanı sokak sokak dolaştılar bir oy için. Hergün ekranlara çıkıp ne kadar bizi sevdiklerini haykırdılar.Yolda ,sokakta güller ve gülücükler dağıttılar. Bizi, zulümden kurtaracaklarını, göğüslerini önümüzde siper yapacaklarını haykırdılar. Kimi barış ve demokrasiyi , kimi de adalet ve kalkınmayı vaad ettiler.
Seçim oldu oylar sayıldı. Alan aldı kalan bir dahaki seçime umutlarını sakladı.
Kazananlar milletin vekili olacaklarını, oy veren vermeyen herkes için çalışacağını söyledi durdu. Ama gel gör ki iş uygulamaya geldiğinde herkes kendi adamını, kendi partizanını ve kendi menfaatini düşünmekten başka bir iş yapmadı. Kendi sorunlarından başka bir sorunu gündemine almadı. Kendi derdinden başka kimsenin derdini dinlemedi. Ve halkın milletvekili olma vaadi, partinin ve parti başkanının milletvekili olma noktasıyla son buldu.
Böyle olmadığını düşünen varsa haber kanallarına ve haber sitelerine baksın bakalım. Kendilerinden olmayan kaç tane parti, başka bir kesimin sorununu dillendirmiştir.
Tövbede kardaş. Neuzubillah bu nasıl düşünce kimin haddine bu konularda ağzını açmak! Düşüncesi bile vekillerimizi! ürpermeye yeter.Sisteme karşımısın? Devletin bir vekili olarak pardon milletin bir vekili olarak ben de sana karşıyım. Ey vekil! sen milletin mi vekilisin, yoksa devletin mi? Eğer milletin vekili iseniz;
Bu ülkede el kaide operasyonu adı altında mağdur edilen kaç kişinin halini sordunuz? Hizbut-tathrir operasyonu adı altında kaç mazlum zulme uğramıştır. Hizbullah operasyonları adı altında kaç kapı kırılmış ve evler alt-üst edilmiştir. Kaç insan cezaevlerine tıkılmış ve ilk mahkemede serbest bırakılmıştır. Kaç tane dernek kapatılmış, kaç başörtülü öğrenci sürgün edilmiştir. Başörtüsünü savunan kaç insan hakkında dava açılmış,kaç kişi ceza almıştır. Kaç mahkum memleketinden yüz kilometrelerce uzaklıktaki ceza evlerine sevk adı altında sürgüne gönderilmiştir. Haberiniz var mı? Bu ülkede başka sorun yok mu diyebilirsiniz. Ama zaten onların partileri ve milletvekilleri var.Her gün bas bas bağırarak konuşuyorlar.Siz sahipsizleri! niye sahiplenmiyorsunuz?
Nerdesiniz ey milletin vekili olduğunu iddia edenler? Nerdesiniz ey insan hakları kuruluşları? Nerdesiniz ey insaf sahipleri? Nerdesiniz ey müslümanlar?
Ortada hiçkimse yok. Kimi homoların derdinde. Kimi hangi eylemde kimin emri verdiğininin derdinde.
Şuurlu müslümanlar mı? Onlar kendi vatanlarını kurtarmışlar! Tevhid bayrakları ülkenin dört bir tarafında dalgalanıyor! Şu anda ümmetin diğer parçalarını kurtarmak için sınır ötesi operasyonlarında. Okula dahi başörtüsü ile gidemeyen, her gün çocuklarına şirk yemini ettirilen, islami haklarını isteyenleri ceza evine tıkan, Allah"ın şeriatını yasaklayan rejimlerle cihattalar! Cemaate atılan iftiraların gayrettullaha dokunmaması için okyanus ötesinde duadalar.
Ey müslümanlar bari siz kardeşlik ve komşuluk hukukunu yerine getirin.Sizden bir eylem beklemiyoruz. Sadece bir sesinizi duymak istiyoruz.Bir geçmiş olsun,bir teselli,bir sabır temennisi,varlığınızı duyuracak bir alamet duymak istiyoruz.Hani zulme uğrayanın dilini,dinini,milletini ,kimliğini sormuyordunuz ya.Ne oldu size? Sıra bize gelince amalar, canım sizde-ler,ha onlar mı-lar vb. sizin sıkça kullandığınız öz yargılarınızdan ne zaman kurtulacaksınız? Engin hoşgörünüzle kabul ettiğiniz hıristiyanın,yahudinin,hindunun,dinsizin yanına ne zaman bizi de koyacaksınız? Allah"ın bizi kardeş kıldığını ne zaman hatırlayacksınız? Şu sistem ve sistemlerin korkusunu üstünüzden atıp, ne zaman Allah"tan korkup müslümanlara sahip çıkacaksınız? "Allahım! bu günü görmeden canımı alma" desem kıyamete kadar yaşarım Allahualem.
Mehmet Zülfü Tan / doğruhaber