Sezaryen tartışması, bir anda Türkiye`nin gündemine oturdu. Peki, rakamlar neyi gösteriyor? Son veriler, Türkiye`nin sezaryen ve kürtaj gerçeğini gözler önüne seriyor.

Başbakan Erdoğan, hafta sonunda yaptığı açıklamada, "Kürtaj cinayettir, sezeryane karşıyım" demişti. Konu bu açıklamayla Türkiye’nin gündemine oturdu.

20 Düşüğün Yarısı Kürtaj

Türkiye`nin sezaryen ve kürtaj karnesindeki rakamlar ise ilgi çekici... 2003 yılında kürtaj, normal düşüğe göre yüksekken, bu oran 2008 yılında değişti. Her 100 gebelikteki 20,5 olan düşüğün 10`u kürtaj olarak gerçekleşti.

2011 yılında milyon 200 bin canlı bebek doğdu. 2012 yılının ilk üç ayında bu rakam 295 bin 509’a yükseldi.

Sezaryen doğumlar, Türkiye’de Avrupa Birliği ülkelerine göre fazla yer tutuyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "DSÖ, bu oranın yüzde 15-20`yi geçmemesini söylüyor. Avrupa Birliği ortalamalarında bu yüzde 20`yi geçmiyor" diye konuştu.

Özel Hastaneler Önde

Türkiye’de 2011 yılında toplam doğumlar içinde sezaryenlerin oranı devlet hastanelerinde 36,8, üniversite hastanelerinde 65,9, özel hastaneler ise 66,6 oldu.

2011 yılında sezaryen doğum oranlarında geçen senelere göre devlet hastanelerinde düşüş yaşandı. Ancak üniversite hastanelerinden sonra en çok sezaryen doğum, özel hastanelerde yapılıyor.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ da kısa süre önce bu konudaki olumsuz tabloya dikkat çekerek, "Gereksiz yere sezaryen oranlarını çok yükseltmiş olan özel hastanelerle ilgili yaptırımlarımız olacak” demişti.

2012`nin İlk 3 Ayında Sezaryen Oranı: 51,1

2012 yılının ilk 3 ayında sezaryen doğumlarda bir artış söz konusu. Bu oranın yüzde 51,1 olduğu belirtildi.

Bu arada veriler Türkiye`nin doğurganlık hızına da ışık tutuyor. 2003 yılında 2,23 olan doğurganlık hızı 2011 yılında 2,09’a düştü.