Dokuz yıl önceki rakamlar ile bugünkü rakamları karşılaştıran Akdağ, ``Hiçbir köye ambulans gitmezdi. İlçeye geldiğinde bile parasını vererek bu hizmetten yararlanılırdı. Bunları unutmamamız, sürekli hatırlatmamız gerekiyor`` diye konuştu.

Akdağ, geçmişte işçilerin sadece SSK hastanelerinden yararlanabildiğini ve ilaç için saatlerce kuyruklarda beklediğini hatırlatarak, sistemin değişmesiyle tüm bunların ortadan kaldırıldığını belirtti.

"BÜTÜN HASTANELER 5 YILDIZLI OTEL GİBİ OLACAK"

Balıkesir`in bazı ilçelerinin yanı sıra merkeze de yaklaşık bin 200 yataklı Şehir Hastanesi yapılacağını bildiren Akdağ, şöyle konuştu:

``Bunlar bizim partimizin insana verdiği değerle gerçekleşmiştir. Biz siyaseti insana hizmet etmek için yapıyoruz. İnsanı Allah`ın yarattığı en şerefli mahluk olarak görüyoruz. Onun için bize oy vermiş vermemiş, bunların önemi yok. 75 milyon insana hizmet etmek bizim boynumuzun borcudur. Değil mi ki insanımız 2002 Kasım`dan beri AK Parti`yi, her seferinde arkasında biraz daha güçlü durarak iktidara getiriyor. Onun için bu hizmetleri katlayarak Allah`ın izniyle yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde şehir merkezinde ve istinasız bütün ilçelerimizde Sağlık Bakanlığı`na ait hastanelerin hepsi, bütün yataklar, hani `beş yıldızlı otel gibi` deniliyor ya beş yıldızlı otel mesafesine Allah`ın izniyle yaklaşmış olacak.``

"CHP GİBİ KADİM BİR PARTİYE YAZIK OLUYOR"

Akdağ, AK Parti bunları büyük bir enerjiyle gerçekleştirirken bir de muhalefetin nerede durduğuna bakmak gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

``Özellikle ana muhalefet partisi nerede duruyor? Özellikle ana muhalefet partisinin genel başkanı nelerle uğraşıyor, neyin peşinde? Buna iyi bakmak lazım. Biz, SSK hastanelerinde bu ülkenin işçileri, emeklileri ve aileleri sefil olurken, ülkenin yarıya yakın nüfusu sağlık hizmeti almak için buralara gittiğinde perişan olurken, muayenehanelere taşınmadan hiçbir işini yaptıramazken, bu ülkede SSK`nın başında kim vardı? Çok enteresandır, şimdi Kılıçdaroğlu, zaman zaman esip gürlemeyi biliyor. Bir de sahte yolsuzluk dosyalarıyla vatandaşı meşgul etmeyi de biliyor. Bunlar belki Kılıçdaroğlu`nu CHP`nin başında tutmaya yeter. Partiye de yazık gerçi. CHP gibi kadim bir partiye yazık oluyor, ama belki buna yeter."

"SESLENİYORUM AMA TIK YOK"

Sayın Kılıçdaroğlu, sen SSK Genel Müdürü iken bu ülkede işçilerin çektiği sıkıntıların, çilelerin hesabını vermeden siyaset meydanına hiç çıkma, çıkama. Bir kere de Balıkesir`den sesleniyorum, ama tık yok. Cevap veremiyor. Her bir şeyin üzerine atlayan Kılıçdaroğlu, konu SSK ve hastanelerine geldiğinde dut yemiş bülbüle dönüyor ve sesi sedası kesiliyor. Sayın Kılıçdaroğlu; bak sana Balıkesir`den, zeytinyağının merkezinden sesleniyorum; zeytinyağı sıhhat için çok iyi. Bütün vatandaşlarıma da zeytinyağı tüketmelerini hararetle tavsiye ediyorum. Ama insanların zeytinyağı gibi üste çıkması doğru bir şey değil. Bu zeytinyağına mahsus bir şey. Sayın Kılıçdaroğlu, lütfen kamuoyunun karşına çık, `Ben SSK Genel Müdürü`yken şu hayırlı işleri yaptım` diye, eğer yaptığın varsa hayırlı bir iş ifade et. Değilse `Yıllardır bu milleti süründürenlerin, hastane önlerinde çile çektirenlerin bürokratı da bendim. Ben bürokratım buna razı oldum o gün` de. Bunu bilelim. Bekliyorum sayın Kılıçdaroğlu`ndan herhangi bir ses çıkacak mı diye.``

Akdağ, siyasetin birbirini karalama, hakaret etme, muhalefeti olduğu partiyi kötüleme sanatı olmadığını ifade ederek, ``Türkiye`de yıllarca bu yapıldı. AK Parti olarak biz bunu tarihin tozlu raflarına gönderdik. Siyaset hizmet sanatıdır. Hizmet ederseniz vatandaş size yüzde 34, 47, 49, 50 oy verir. Siyaset yapmanın amacı da bu olmadır. Aksi takdirde günah, yazık değil mi bu milletin ümitleriyle oynayacaksın, çoluk çocuğunu ihmal edeceksin. İnanın böyle siyaset yapmaya değmez`` şeklinde konuştu.