• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Evet, İnsafa Davet!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Hüseyin Kaya / Haber - Analiz
 
Cemaat-Fenerbahçe ekseninde devam eden tartışmalar karşısında Zaman Gazetesinin attığı manşetle ilgili düşüncelerimi yazıyorum.

Önce konuyu kısaca hatırlayalım:

Geçtiğimiz Temmuz ayında bir şike operasyonu yapıldı.

Operasyonun göbeğinde Fenerbahçe spor kulübünün bulunması, sürecin sıkıntılı geçeceğini gösteriyordu aslında.
Operasyonun başında cemaate yakınlığı dillendirilen özel yetkili savcı Zekeriya Öz vardı.

Zekeriya Öz, Ergenekon davasının savcısıydı ve şike operasyonunu da o yönetiyordu.

Kimileri konunun şikeden çok silahlı, organizeli bir suç şebekesine yönelik operasyon olduğunu söylese de kafalardaki bulanıklığı gideremediler.

İlk şaşkınlığın atlatılmasından sonra sorular sorulmaya başlandı.

Neden Zekeriya Öz?

Zekeriya Öz’ün kamuoyunda bıraktığı algı “cemaat”e yan bakanlara yönelik harekete geçtiği yönündeydi.
Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklandığı soruşturmada “cemaat”e yönelik yazıldığı söylenen “İmamın ordusu” isimli kitabın bilgisayarlardan bile silinmesi algıyı iyice güçlendirmişti.

Basında spekülasyonlar havada uçuşmaya başladı.

Fenerbahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım’ın ticari faaliyetleri ile “cemaat”e zarar verdiği ve bu yüzden hedef seçildiği iddia edildi.
Aziz Yıldırım da durumdan faydalandı tabii. Operasyon için “cemaat”in laik ve Atatürkçü Fenerbahçe’ye karşı ele geçirme hareketi nitelemesinde bulundu.

Cemaatin yandaş gazeteleri ve tetikçileri de yangına körükle gidince “Fenerbahçe “cemaat” tarafından ele geçirilmek isteniyor” algısı iyice oturdu.

Bu arada “cemaat” kulislerinde şikenin Başbakan Erdoğan’a kadar uzanacağı yönünde iddialar da dillendirildi.
Birçok insanın kafasında “Mit operasyonunda ulaşamadıkları Başbakana karşı ikinci bir hamleye mi girişiyorlar?” sorusu da yer buldu.

Şimdi cemaat böyle bir planı olmadığını iddia ediyor; ama kamuoyunun önemli bir kısmını ikna edemiyor.
Algı yönetiminde oldukça başarılı olan “cemaat” bu sefer taşa tosladı gibi.
Oysa her şey ne güzel gidiyordu.

Türkçe Olimpiyatlarında bilmem hangi Afrika ülkesinden getirttikleri öğrencilere hüzünlü aşk şarkıları söyleterek birçok insanı duygulandırmış, gözyaşı dökmelerini sağlamışlardı.

Türk kültürünü bu derece yaymaları, bazılarının emperyal duygularını kabartmış, bunun sonucunda kendileri için her yerde ikbal ve rant kapıları açılmıştı.

Şimdi durum kötüydü.

Bizzat Fethullah Gülen açıklama yapma ihtiyacı hissediyordu.

Ve Zaman Gazetesinin manşeti…

“İnsafa davet”

Ne kadar ilginç değil mi?

Yaptıkları haberlerle, televizyonlarındaki dizilerle iftiralar attılar, hakaret ettiler, aşağıladılar.

Bazıları onları “insafa davet” ettiğinde duymazdan geldiler.

Hep saldırdılar, hep karaladılar.

İşte gelinen nokta.

İbret verici bir durum; ama anlayana…

Bu haberler de ilginizi çekebilir