• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...
Haydi AHDE VEFA`ya
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İnsanoğlunun üçüncü bir seçeneği yoktur. Bu mücadelenin yaşandığı bütün dönemlerde ‘Hakk`ın veya batılın tarafında olmayıp, kendince bir taraf ortaya çıkaran insanlar sürekli oluvermiştir. Aslında batıla ses çıkarmayıp, ‘Hakk`ın tarafında da olmayanlar, zulme sessiz kalmakla otomatikman batılın tarafına geçmiş bulunuyorlar. Bu da onları batıl ile birlikte zikredilmekten alıkoymamıştır. Haksızlık karşısında tarafını belirlemeyen insanlar kendi akıllarınca en az zararla (!) kurtulacaklar. Halbuki ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır` prensibi gereği zararların en büyüğünü elde etmiş oluyorlar.

Haksızlık karşısında sadece konuşmakta yeterli olmuyor çoğu zaman… Yapılan haksızlığı gidermek, ‘Müslümanım` diyen her bireyin asli görevlerindendir. Zira haksızlık giderilmeden ‘Hakk` iade edilemez. ‘Hakk`ın iadesi, ancak haksızlığın giderilmesiyle mümkün olabilir. Her Müslüman gücünün yettiği kadar haksızlığı gidermede mükelleftir. Bu mükellefiyeti Allah (cc), mü`min kullarına yüklemiştir… "İçinizde hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte bunlar kurtuluşa erenlerdir.” (3/104) Bu görevi yerine getirmede bütün müslümanlar tek vücut olup ‘iyiliği emreden, kötülükten sakındıran topluluğu ‘ meydana getirmeye gayret etmelidir.

Al-i İmran Suresi 104. Ayeti kendisine şiar edinmiş, kurulduğu günden bu yana ‘yaşanabilir bir toplum`u meydana getirebilmek için üç şeyi ( cehalet , ihtilaf ve fakirlik ) kendisine düşman kabul edip onlarla mücadele eden, mustazafların hamisi olan Mustazaf-Der kapatıldı. Mustazaf-Der kurulduğu 2004 yılından bu yana Allah (cc)`ın kendilerinden razı olacağı toplumları meydana getirmek için elinden gelen her türlü gayreti göstererek bu amacını ispatlamıştır. Uğradığı her türlü zulme rağmen bir an olsun Allah Resulünün yolunu takip etmekten sapmamıştır. Gerek yurtta gerekse de dünyanın herhangi bir köşesinde zulme maruz kalmış müslümanların yanında olduğunu yaptığı miting ve basın açıklamalarıyla ümmetin vahdete yaklaşmasında büyük gayretler göstermiştir. Bu gayret Allah (cc)`ın sevgisini celb ederek büyük başarılara imza atmasına sebep olmuştur.

Mustazaf-Der`in yaşamış olduğu bu haksızlık karşısında biz müslümanlara düşen görev nedir? Susmak mı? Asla… Allah`ın davası için gece-gündüz çalışıp ‘Hakk`ın ‘hür`sedası olan Mustazaf-Der`in sahipsiz olmadığını İslam düşmanlarına göstermenin zamanı geldi de çattı... Yaşanan bu haksızlığın bir daha yaşanmaması için ‘gür` bir seda ile haksızlığı haykırmanın şimdi tam zamanı…

Mustazaf-Der`in kapatılması hem bu zulmü yapanlar için hem de biz müslümanlar için birer imtihan… Zulmü yapanlar, Mustazaf-Der`i kapatmakla imtihanlarını verdiler. Sıra biz müslümanların imtihanında… Derneğimize/derneklerimize sahip çıkıp çıkmama imtihanı… Zulme sessiz kalıp kalmama imtihanı… Ahde Vefa gösterip göstermeme imtihanı… Adına ne derseniz deyin bu biz müslümanlar için bir imtihan hem de büyük bir imtihan… Kadın-erkek, genç-yaşlı, Mustazaf-Der`e gönül vermiş herkesin imtihanı…

Ey Peygamber Sevdalıları zaman AHDE VEFA zamanı… Haydi AHDE VEFA`ya… Haydi İstasyon Meydanına…
Unutmayın ki: "Bir haksızlık gördüğünüzde müdahale etmezseniz; Önce hakkınızı, arkasından da şerefinizi kaybedersiniz.” (Hz. Ali)

MESUT GÖZLÜ

Bu haberler de ilginizi çekebilir